,

Öküz arabasıyla su taşıyorlar

Öküz arabalarıyla ot, ağaç, tezek, taş, tuğla, pir ket veya aklınıza gelebilecek her türlü yük taşınır kırsal kesimlerdeki köylerde ama o fotoğrafta, öyle kaba bir yük göremeyince

Öküz arabasıyla su taşıyorlar

 Yıllar öncelerinin vazgeçilmezi öküz arabaları yani Edebiyatçıların daha kibarca olarak Kağnı diye yazdıkları, bizimse daha adının kağnı olduğunu bilmeden, sırf yolda giderken çıkardığı ses yüzünden sanırım çocukluğumuzun cizillaun arabasını görünce ilgimi çekti fotoğraf, Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesine bağlı Boğazkaya köyünde çekilmişti, hem de bu yıl daha Ağustos ayında. Fotoğrafta, öküz arabasının önünde giden de tanıdık bir isimdi, bizim Muharrem, elinde belli ki öküzleri modulladığı bir sivri uçlu sopasıyla poz vermiş. O sopa dediğime kimi yörede modul, kimi yörede masta, yani uzun değnek deniyor.

Öküz arabalarıyla ot, ağaç, tezek, taş, tuğla, pir ket veya aklınıza gelebilecek her türlü yük taşınır kırsal kesimlerdeki köylerde ama o fotoğrafta, öyle kaba bir yük göremeyince, Muharrem’e , “nedir yükünüz, ne taşıyorsunuz” diye sorunca, gülerek “Su” dedi. Ardından da, “Hani Başbakanımız söylüyor ya ‘susuz köy kalmayacak’ diye, işte bizim köy o susuz köylerden biri ve biz Boğazkaya’da içme suyunu almak için öküz arabasıyla iki kilometrelik yoldan su tankları ile su taşıyoruz, bu fotoğrafı bu yıl Ağustos ayında çekildik” diyor. Öküz arabası ile oluk mevkiindeki depodan alıyorlar içme suyunu, köyde hayvancılık yapanlarsa yedi kilometre uzaklıktaki dereden traktörlerle su temin edebiliyorlar. Köyde sondaj yapılmış ama yeterli su bulunamayınca da Boğazkaya Merkez, Bayraktar, Yanardağ,Yusuf,Gökçeoğlu ve Delihüseyin mahallelerine su verilememiş, Köyün nüfusu 24 hanede 59 kişi olarak tespit edilmiş, Köyde genellikle orman ve hayvancılık,kısmen tarım yapılabiliyor. Tabi köy nüfusu yaz ve kış mevsimlerine göre eksilip, artabiliyor.
Kastamonu’ya 106, Pınarbaşı ilçesine 9 kilometre uzaklıktaki Boğazkaya köyü, aslında gözlerden uzak olunca demek ki hizmetlerden de uzak olabiliyor. Gerçi Köylere Hizmet Götürme Birliği bir su şebekesi yapmış ama bu köydeki susuzluğa kesin bir çözüm getirememiş ve zaten köy muhtarı Şenol Kürkçü’de, köyün sorunlarını sıralarken işsizlik, göç ve su şebekesinin yokluğunu dile getiriyor. Köy girişinde görkemli bir tabela var oysa, hem köy Ilıca şelalesine bir kilometre, Dünya’nın ikinci büyük kanyonu olarak nitelenen Valla Kanyonuna beş kilometre, Horma kanyonuna iki kilometre, Sodra avlanma sahasına bir kilometre, İlgarini mağarasına da yirmi kilometre mesafede olan, Kastamonu’daki son Çimşir kaşık ustası Sadık Kaval’ın köyü de olan Küre dağları, Kurtgirmez ormanının hemen altında olan aslında turistik bir köy. Köyün çöpleri dere ve ormanda kayalık bölgeye bırakılıyor. Köyde ulaşım için 1 Minibüs, 5 otomobil, 4 traktör, 3 köy odası bulunuyor.

Köy sakinleri de özellikle yaz aylarında köyün turistlerce ziyaretleri sırasındaki ikramlarında zaman zaman susuzluğa katlanamadıklarını ifade ederken, ikramlar sırasında misafirlere karşı su konusunda sıkıntıya düştüklerini ve köye gelen misafirlere karşı mahcup olduklarını, içme suyu derdinden kurtulmayı çok istediklerini haklı olarak dile getiriyorlar.

ma-Kastamonu

Güncelleme Tarihi: 07 Kasım 2012, 22:40
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER