Tabi ya hemen başlığa takılıp, “Allah Allah” diyenleriniz de vardır şimdi, “CHP’de Rota neymiş de düzeltiliyormuş” tan tutun, “Rotası mı var yani” diyenlerinize varıncaya kadar, kim ne dersin, ben onlara bakmıyorum. Hele siyaset hiç yazmıyorum, zaten siyasetten de zerre kadar anlamam! Evet, CHP’nin tam bir Ana muhalefet Partisi olma yolunda rotasını düzeltmeye başladığını memnuniyetle gözlemledim. Ama bunu Ak Partililer, elbette farklı yorumlar, o onların bileceği iş, beni ırgalamıyor da zaten.

Sizlerde izlemişsinizdir, şu Mısır’da olan ve tüm Dünya’ya açık bir şekilde canlı yayınlanan askeri darbe sürecini. Hani Mısır’ın o Tahrir meydanından ve Mursi taraftarlarının da Adeviye meydanındaki gösterileri de hala devam ediyor zaten. İşte o Askeri darbenin yapılmasının ardından tüm Dünya’dan da tepkiler oldu Mısır’daki darbeye ama mesela ABD, buna “darbe” demedi. AB’da aynı şekilde, onlar bu süreci, “Hemen erken seçime gidilmeli” gibi, çamur bir tavırla geçiştirmeye kalktılar. Afrika Birliği, Mısır’ın üyeliğini askıya alarak, Türkiye’nin ortaya koyduğu net bir “darbedir” duruşunu sergiledi. 

Türkiye’de de Mısır darbesine tepkiler, haklı olarak açık bir dille her fırsatta ve zeminde tüm Dünya’ya haykırılıyor. Başta başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’daki askeri darbeyi kabul edilemez bulduklarını ve halkın seçtiği sivil yönetimin ancak halkın oyları ile istenmiyorsa yapılacak seçimlerle iş başından uzaklaştırılabileceğini söyledi. Zaten bu tavrı da Mısır’da, “Bize bir Erdoğan lazım” sözünü sloganlaştırdı.

Tabi sadece Başbakan Erdoğan değil Mısır’daki Askeri darbeye “darbe” diyen, Ana Muhalefet partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da, “ Askeri darbeler hiçbir zaman kabul edilemez” dedi ve ardından iç siyasete yönelik bazı kaygılarını dile getirdi. Sorun değil, önemli olan Kılıçdaroğlu’nun mesela Türkiye’nin Suriye Politikasına karşı çıkma adına Beşşer Esad’ın yanında yer alan anlayışı ile Mısır’daki Askeri darbeye karşı çıkışını yan yana getirdiğiniz de siz de CHP’nin Rotasını düzelttiğine kanaat getirmediniz mi? CHP, doğrudan yana tavır koymuşsa bu Rota düzeltme değil de nedir? öyle değil mi?

Tabi hemen, ve tek hamlede olamaz, ağır ağır da olsa CHP’nin Dünya gerçeklerini algılaması ve buna uygun politika izlemesi artık zorunlu bir hal aldı. Oysa aynı CHP, İstanbul gezi parkı eylemlerini sahiplenmiş, hatta öncülüğünü yapmıştı. Ama mesela Mısır’daki askeri darbeye o İstanbul’da Gezi parkı eylemlerine destek verenlerin çoğunluğu da destek verdiler. Twitter’daki mesajlarından, Gezi eylemcilerinin Mısır’da Tahrir ve Adeviye meydanları arasında bölünmüşlüklerine tanık olduk.

Siz bakmayın öyle Siyasetçilerin meydan konuşmalarına, evet onları dinleyin dinleyin ama kendinizi o söylemlerle bağlamayın. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’de Mısır’daki askeri darbeye tepkisini koydu. Siz birer bireyler olarak, Mısır’daki siyasi yapıdan haberdar olun veya olmayın çok önemli değil, orada tüm Dünya’ya canlı yayınlanan bir açık darbe yapılmadı mı? Ama gerekçe ne olursa olsun, askerler Mısır’da yönetime el koymadı mı? Buna, kendisine saygısı olan hangi vicdan, “ama”, “ancak”, “yani”, “lakin” gibi başlayan cümlelerle de olsa rıza gösterebilir? Azcık empati yapıp, bir yıl önce yapılmış bir seçimle iş başına gelmiş bir yönetim, nasıl olur da oy veren insanlar tarafından değil de silah gücünü elinde bulunduranlar tarafından devrilebilir? Hem de Dünya’nın gözünün içine baka baka adeta, öyle değil mi ama? 

AK Parti, Dünya ile entegre olmuş ve kendini değişen ve gelişen şartlara göre yenileyebiliyor, onlarda bu mantık var ama CHP aynı durumda değil. MHP de kısmen bunu yapabiliyor, tam olarak onlar da işi AK Parti gibi profesyonelce yapamıyorlar. Politikalarını, Dünya’nın değişimine uygun hale getiremiyorlar. Tabi MHP, Ana Muhalefet değil, yani AK Parti gibi dinamik bir yapı, onlardan beklenmeyebilir ama CHP’den beklenir. CHP’nin iç ve dış politikalar da çok yalpalaması, hatta net politikalar üretip, muhalefeti AK Parti’nin karşısında güçlü yapamıyor olması, Türkiye’de zaman zaman farklı alanlardaki gösterilere yol açabiliyor işte, Gezi Parkı mesela bunlardan biridir.

CHP’nin AK Parti’yi Parti olarak tam hani şu gölge kabineler oluyordu ya bakanlar için, aynısını partideki genel başkan yardımcıları ve teşkilat başkanları için de yapması lazım. Ana Muhalefet demek, iktidara alternatif demektir, ona göre çalışma yapması lazım, en az AK Parti gibi performans ortaya koyması lazım. Ama bunu yapamıyor, yapmıyor. 

Bakın şimdi kalktım ben tam da CHP’nin Rota düzeltmesinden söz ediyorum, kafamda şöyle güzel bir CHP güzellemesi yapacağım güya, yaptım da ama tam yazıyı bitiriyordum ki CHP liderinden bir garip açıklama daha geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Mısır'da bir darbe oldu, doğrudur. Darbeyi doğru bulmayabilirsiniz, bu da doğrudur. Biz de darbeyi doğru bulmadığımızı defalarca ifade ettik. Ama devrilen hükümeti dost bilip, yeni gelen hükümeti düşman addetmek dış politikada olmaz" dedi. E ne oldu şimdi benim o emeğime, yani güya CHP’nin gerçekten bir Ana Muhalefet partisi olacak sevincim yine kursağımda kaldı. Yok yok, bu CHP’nin Rota, mota düzelteceği yok, onun da Mısır’daki askeri cunta yönetiminin iki günde iki başbakan ataması gibi bir mantığı var, yani Mısır’daki Cuntanın da bizim CHP’den farkı yok anlayacağınız! Kalın sağlıcakla.