M. Kemal AYÇİÇEK – 15 Eylül 2013
Bu hafta “Demokratikleşme Paketi” nin açıklanacak olması elbette ‘çözüm Süreci’ni de yakından ilgilendiriyor. Ancak, Demokratikleşme Paketi’nin salt bu süreçle ilgiliymiş gibi algılamak yanlış olur. Demokratikleşme Paketi’nin hazırlığı sırasında kimilerinin fikrinin alınmış olmaması, paketin tek taraflı ve ‘Ben ne dersem o olur’ mantığı ile de hazırlandığı şeklinde görülemez. Halkın yıllardır iktidar yaptığı AK Parti’nin böylesi önemli icraatları, makul temellere oturtmadan yapması da düşünülemez!
Başbakan Tayyip Erdoğan, birilerini oyalama, yapıyormuş gibi görünüp adım atmama gibi bir yapının insanı değil ki! Türkiye’de halk, yıllarca kimlerin söz verip, yapıyormuş gibi görünüp, neler yaptığını iyi bildiği için Başbakan Erdoğan’a oy verdi. Erdoğan’da geçmişteki Türkiye tipi sıradan siyasetçi olsaydı zaten şimdiye kadar o da tasfiye olmuş olurdu. Demek ki Erdoğan, bir sözü verdiyse yapar. Bunu Kürt sorunu konusunda da yapar, azınlıklar konusunda da yapar, Ruhban okulu konusunda da yapar. Ruhban Okulu’nun açılması konusunda mütekabiliyeti hatırlatmasının altında batı aleminin ‘Gaz verdik tamamdır’ havası yatıyor sanıyorum, yoksa şimdiye kadar zaten açılmıştı!
Hem “Demokratikleşme Paketi” sadece Kürtler için değil Türkiye’de yıllardır Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri karşısında sürekli dava kaybeden bir ülke konumundan da kurtulması, tüm hak ihlallerinin ortadan kaldırılıp, kendi insanı için gerekli düzenlemeleri de sağlaması, bu ülke insanına Devletin duyduğu saygının gereği olacak. Bu ülkede sadece “Kürt sorunu” yoktu ama Kürtler, yaşadıkları sorunları, dile getirmeyi iyi bildi ve bunu Türkiye’nin ve Dünya’nın gündemine taşıyarak, sorunlarının aşılmasının yolunu açtılar. Evet, bu ülkede Türklerden sonraki en kalabalık nüfus Kürtlerdedir ama keşke nüfus yoğunluğuna bakılarak Türkiye, halkının sorunlarına çözüm arıyor olmasaydı!
Biz şimdi şu açıklanacak olan Demokratikleşme Paketi’nden dolayı Kürtlere Himmet mi borçluyuz! Öyle şey olur mu? Ama reele bakarsanız zaten bakın “çözüm süreci” diye bir süreç vardı ve Kandil bu süreçte ‘Geri çekilmeyi durduruyoruz’ dedi ve “Demokratikleşme Paketi ”de bunun ardından devreye konuldu denilebilir. Düz mantıkla bakıldığında sıradan insanlar da bunu söyler zaten ama asıl olan bu mudur? Yıllardan beri çok farklı kesimler, başta başörtüsü sorunu olmak üzere bu ülkede sorun mu yoktu? Yarım asırlık ömrümün ilk devrelerinden bugüne kadar hep başörtüsü sorunu vardır bu ülkenin, kendi insanının başörtüsü ile uğraşıp, yıllarını harcadı bu Devlet hem de amiri ve memurlarına mesai verdirerek, yazık olmadı mı onca insanın mağduriyetine, Devletin harcadığı zamana, kıydığı başörtülü insanlarına yazık etmedi mi?
Demokratikleşme Paketi, bu ülke için gerekliydi, gecikmiş adımlardır ama atılmalılar. Türkiye, Dünya’da temel insan hakları noktasından tutun, tüm inançlara, tüm ırklara, tüm insanlığa örnek olabilecek bir ülke konumundadır. Bu deneyim ve birikimi hem Devlet olarak ve hem de insan kaynakları açısından fazlasıyla mevcut bir ülkedir. Oy veren insanlar, Devlet’in ön göremediği, belki hantallığından farkına bile varamadığı sorunların farkındalar, o nedenle de tüm engelleme çabalarını boşa çıkarıp, son yılların istikrarlı iktidarını AK Parti’ye verdi. İşte tüm sorunlar halledilsin, kimsenin burnu kanamadan bu ülkede herkesin huzur ve refah içinde yaşamı sürsün diye halk oy verdi. Şimdi bunun gereği olarak bu Demokratikleşme Paketi gibi adımlar atılıyor. Evet, keşke bu adımlar çok daha seri atılabilseler, keşke tüm sorunlar, tespit edildiği anda ortadan kaldırılabilseler iyi olur ama öyle ufacık, tefecik de bir ülke değiliz!
Kürtlerin sorunları yıllardır vardı ama adı bile söylenemiyordu! Siyasetçiler bu ülke de “kürt sorunu vardır” diyebildiler diye nerdeyse bayram havası esti. Sadece “Kürt sorunu vardır” denilebildi diye ama bugün artık o sorunların birçoğu da giderildi. Ha Kürt sorunlarına çözüm getiriliyor diye de kalkıp Kürtlerin de Türklere bir Himmet borçları olamaz. Bu ülke, bu ülkede yaşayan tüm insanların ülkesidir, bakmayın öyle Kürt veya Türk kelimelerini de kullanıyor olmamıza, bu sadece konuyu bizim daha iyi anlatabilmemizi kolaylaştırdığı için o kelimeleri kullanıyorum, yoksa hiç birinin bir diğerinden farkı yok gözümde. Hepsi de Allah’ın can verdiği kullar ve insanlar sadece ama sorunları var ve Demokratikleşme adımları da o var olan sorunların aşılması için zaten. Bu ülkenin insanları, her nerede yaşıyorlarsa kendilerini hiçbir korku, kaygı ve kısıtlama ile karşılaşmadan özgürce yaşayabiliyorlarsa, göğüslerini gererek ve gururla ‘Bu ülke benim ülkem’ diyebiliyorlarsa, bu vatan isterse milyar nüfusu olsun herkese yeter de artar bile, ye terki herkes baskısız ve zulüm süz ‘benim ülkem’ diyebilsin! Demokratikleşme işte bunun için gerekli.
Yani camilere giden insanlar, bu ülkede Diyanet İşleri’nin camilere olduğu gibi Cem evlerine de katkı sunmasına itiraz etmez, zaten onu der dururlardı. Bundan gocunan cami cemaati olamaz, aksine buna sevinirler. Seçim barajı, yıllardır bu ülkede hep tartışılmış, çoğu kez değiştirilmiş, istikrar adına belli bir baraja bağlanmıştı. Değiştirilmiş köy ve yerleşim yerlerinin isimlerinin orada yaşayan insanlar tarafından konması zaten olması gereken şey ama burada Devlet, herhalde vatandaşlar ‘Bilmez’ veya ‘Beceremez’ diye kendi koymuş!
Ana dilde eğitim, sanki yıllardır bu ülkenin ana dili İngilizce, Almanca veya Fransızca imiş gibi boşu boşuna o derslere bizler kafa yormadık mı? Ne oldu, hangi birimiz bu Devletin verdiği yabancı dil ile İngilizlerle, Almanlarla veya Fransızlarla ne kadar konuşabildik! O dersleri veren devlet, kendi halkının kendi dillerini okutmaktan neden gocunsun? Ve hasılı henüz “Demokratikleşme Paketi”nin kapsamını bilmiyoruz ama genel olarak bu ülkede hala sadece Kürt kardeşlerimizin değil bir çok sorunun var olduğunu biliyoruz. Tüm sorunların el birliği ile aşılması için AK Parti, CHP, MHP, BDP ve tüm siyasi partilerin samimi dilek ve taleplerinin dikkate alınarak, Milletimizin birlik ve beraberliğini kuvvetlendirecek, karşılıklı sevgi ve saygının gelişeceği adımların atılmasını temenni ediyorum. Demokratikleşme Paketi’nin hayırlara vesile olması dilek ve temennim olur. Kalın sağlıcakla.