M. Kemal AYÇİÇEK – 31 Mart 2014
Bir genel seçim gibi yerel seçimi daha geride bıraktık. Türkiye’de 12 yıldan beri iktidar da olan ve Genel Başkanlığını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı AK Parti, Özellikle CHP-MHP ve Fetullah Cemaati’nin oluşturduğu genel bir muhalefet İttifakına karşı, ülke genelin de “zafer” sayılacak bir başarıya imza attı. Aslın da AK Parti’ye oy anlamın da hiç bir zaman destek olmadığı halde, bürokrasideki elemanlarının saadeti için sanki AK Parti hükümetlerine destek veriyormuş gibi yapıp, arkasından bu ülke de bin bir türlü işler çeviren bir cemaat, 2014 yerel seçimlerinin gündemini oluşturdu.
Uyduruk bir takım suçlamalarla 17 ve 25 Aralık’ta direk Başbakan Erdoğan’ı hedefe koyan ve başbakan Erdoğan’ın “Dost Modern darbe” diye nitelendirdiği polis ve yargı operasyonlarını yapan bu cemaat için Başbakan Erdoğan ilk olarak 22 Aralık 2013 günü Ordu'da yapımı tamamlanan bazı yatırımların açılışı dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törendeki konuşmasın da :
"Ne yaparsanız yapın, bu dine zerre kadar zarar veremeyeceksiniz. Bu din azizdir, kitabımız korunmuştur. Bu alçaklıkları yapanları, bunlara sahip çıkanları, bunlara kol kanat gerenleri, tek tek bulacak hukuk önüne çıkaracağız. Devlette parellel bir yapı olamaz, paralel bir yapı kurmak isteyenler, devletin kurumları içerisine sinenler şunu bilesiniz ki istediğiniz kadar oralara yerleşin, ininize gireceğiz, ininize, didik didik edeceğiz ve devletin içindeki bu örgütleri teşhir edeceğiz. Bugüne kadar çetelerle nasıl mücadele ettiysek, uluslararası merkezlerin taşeronu örgütleriyle de aynı şekilde mücadele edeceğiz. Bizim Allah'a verilecek bir borcumuz var, başka kimseye yok. Söylüyorum ya biz kefenimizle yola çıktık, vakti saati geldiğinde sahibine teslim ederiz. Bir tek geri adım atmayacağız, asla ve asla diz çökmeyeceğiz. Allah bize yeter, millet bize yeter. Sizin hayır dualarınızla biz bu tuzağı da bozacağız. Bu tezfahı da Allah'ın izniyle yerle bir edeceğiz." İfadelerini kullanmıştı.
Dün yapılan seçim sonuçlarının ortaya çıkmasından sonra da Ankara’da partisinin balkonundan yaptığı konuşma da da aynı ifadelerin altını ısrarla çizdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğanbalkon konuşmasın da;
"Bundan sonra dedim ya inlerine gireceğiz. Evet. Hesabını bunun ödeyecekler. Bedelini ödeyecekler. Ulusal güvenliğimizi nasıl tehdit edersiniz? Suriye'de. Suriye bizimle şu an savaş halinde. İşte görüyorsunuz uçaklarımızı taciz ediyorlar. 74 kardeşimizi şehit ettiler. Şu anda bizim Süleyman Şah Saygı Türbesi, 10 dönüm, bizim topraklarımızdır. Oraya olan her saldırı 780 bin kilometrekareye olan saldırıdır. Biz buna seyirci kalabilir miyiz? Bu hainler, bu görüşmeyi dinliyor ve bu görüşmeyi dinledikten sonra da dünyaya servis ediyor. Kardeşlerim, bunlar Haşhaşilere rahmet okutur. Haşhaşiler bunların yanında hiç. Bunlar Haşhaşileri aştı. Bu ara Haşhaşilerle ilgili yazılan eserler de pirim yapmaya başladı. Niye? İyi tanımak istiyorlar bunları. Kardeşlerim bugün aziz milletin sandıkta verdiği çok önemli bir mesaj var. Milletimiz siyaset dışı yollardan Türkiye'nin istikametinin belirlenmesine bugün çok çarpıcı biçimde tavrını, itirazını ortaya koymuştur.Şunu vurgulamak istiyorum: Sandık sonuçları kimin kazandığından çok kimin kaybettiğini gösterir. Şu ifadelerime lütfen dikkat edin. Bugün ahlak dışı siyaset kaybetmiştir. Kaset siyaseti, montaj siyaseti, iftira ve çamur siyaseti kaybetmiştir. Esersizlik siyaseti, plansız projesiz, hedefsiz siyaset bugün kaybetmiştir.” dedi.
Bu millet hem yapılan gayri nizami operasyonlardan, hem yasal olmayan dinlemelerden, komşu ülkelerde yardıma muhtaç soydaşlarımıza yapılan yardımların önlenmesi için Tır’lara yapılan baskınlar, Türkiye’nin sır görüşmelerinin tüm Dünya’ya servis edilmesinden rahatsız olmuştur. Milletin vicdanı yaralanmıştır. Bu milletin, Devlet görevin de bulunup, bu ülkenin çıkar ve menfaatlerini kendi çıkar ve menfa atlarına tercih eden insanlar yüzünden onuru incinmiştir. Bunun için yerel seçimler bile olsa tepkisini bir genel seçim edasıyla açık ve net ortaya koymuş ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “İnlerine gir ve temizle. Kim Devlet zırhına bürünüp de bu ülkeye ihanet içindeyse, kimler bu halkın gururu, onuru, duygusu ve ülküsü ile oynuyorsa tümünü, nerede olurlarsa olsunlar inlerine gir ve temizle. Sonra da istersen bize yollar yapmaya devam et, köprüler yap, havalimanları yap ama öncelikle onları inlerinden çıkar ve hukuk yolu ile hesaplarını sor” dedi.
O cemaatçiler, bu ülke deki okulların da bile fitne ve fesadı yaymak adına okulların da ve dershanelerin de olan tüm öğrencilere, hazırladıkları çeşit çeşit broşürleri dağıtıp, akılları sıra o çocukların sırtından ailelerinin oylarına etki etmek istediler. O “Paralel yapı” denen cemaatin bırakın dikkate almayı, kalem oynatılacak kadar dahi oylarının olmadığı açık ve seçik ortaya çıktı. Bunun en açık ve net görüldüğü illerden biridir Trabzon. Trabzon’da Büyükşehir Belediyesi’nde CHP, merkez Ortahisar Belediyesi’nde de MHP’de ittifak eden Cemaat destekli ittifak, çok açık ve seçik yenilgiyi Trabzon örneğin de olduğu gibi Türkiye’de de almıştır.
Trabzon’da yine Trabzonspor’u “Şike” bahanesiyle siyasete alet etmeye kalktılar ama aklıselim galip geldi. Trabzon ve Trabzonsporlular, her zaman Hak ve hakikatten yana tavır almıştır ve “Hak gelince batıl zail olur” demiştir. Ha eğer başbakan Erdoğan, “O, in” lere girmezse ne mi olur? Bundan sonra yapılacak hiçbir seçim de Trabzon’dan zırnık oy alamaz diyeyim artık gerisini varın siz anlayın! Yazımı tamamlarken seçimi kazanan tüm Türkiye genelin de ki AK Partili, CHP’li, MHP’li, BDP’li, SP’li veya bağımsız tüm Büyükşehir , il ve ilçe belediye başkanlarını Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu başta olmak üzere, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve tüm çalışma arkadaşlarını tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Kalın sağlıcakla.