M. Kemal AYÇİÇEK - 6 Haziran 2017
Bakmayın öyle “Haber” dediğime, haberden çok “Tavşan’a bak” mantığı ile Eğitim ve Öğretim camiasını yıpratmak, itibar kaybettirip, güya insani duruş kasmak! “Ahmet Hakan’la Kanal D Haber”’in 15 Mayıs 2017 günkü yayınından Bayburt’taki bir iftarda haberdar oldum. İftar mükemmeldi, çay faslında “Öğrencilere öğretmen dayağı” başlığı ile sunulan söz de haberi konuşuyoruz.
Ahmet Hakan’ın o haberine konu olan öğretmenden dinledim olayın ne olduğunu ve sonra da Hakan’ın sunduğu haberi bulup izledim. Ahmet Hakan, haberi sunarken sözünü ettiği okulun hemen yanındaki liseden çekilmiş görüntüler eşliğin de şunları söylüyor;
“Bayburt’ta bir okul bahçesinde çekilen görüntüleri ekrana getireceğim ve bir öğretmenin öğrencilerine nasıl davrandığını gösteren görüntüler bunlar, izleyelim hep birlikte. Ahmet hoca eee Hoca Ahmet Yesevi ilkokulu bahçesi, Bayburt. Geçen hafta çekildi bu görüntüler. Öğretmenlerden biri öğrencinin kulağını tutuyor, itekliyor, vuruyor, gördüğünüz gibi yani ilkokul çocuklarına yapılmayacak muamele, bırakın ilkokulu çocuğunu herhangi bir öğrenciye yapılmaması gereken bir muameleyi yapıyor bu öğretmen. Tokat atıyor, kulak çekiyor, vuruyor bu öğretmen. Bu öğretmenle ilgili bakalım nasıl bir uygulama yapılacak hep birlikte göreceğiz”.
Ahmet Hakan, bunları söyledikten sonra da hemen bir başka habere geçiyor o haber de “Emekli bir imam camide fuhuş yaptı” başlığı ile devam ediyor.
Ahmet Hakan’ın sunuculuğunu yaptığı ve hedef gösterdiği kimin ne maksatla çektiği belli olmayan o görüntüler de yer alan öğretmen, İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi mezunu ve çeyrek asırlık MEB’de görevli bir öğretmen. 1996 yılın da Tatargazi ilkokulunda görev yaparken, Muş’un Malazgirt ilçesi’n deki terör baskınına uğrayan öğretmenevinde sağ kalan öğretmenlerden birisi. O öğretmenin de görüntüler de kafasının her iki tarafından tutup, oyun alanının kenarına konan öğrencinin de adı biz de saklı ve bu haberin ardından öğretmen hakkında soruşturma açılmış, yani Ahmet Hakan amacına ulaşmış!
O öğretmen, iftar sonrası çay içerken sohbette olayı şöyle aktarıyor;
“İlköğretim de altıncı saatler, müfredat gereği hep oyun temelli derslere tahsis edilmiştir. Kış mevsiminden çıkmışız ve açık havada öğrencilerime yakar top oynatacağım. Öğrencileri sıraya sokuyorum tek tek, içlerinden biri ‘Ben ortaya geçeceğim’diye tutturdu, ‘Oğlum geç sıraya, yok geçmiyor bu kez de küsüyor’ ve ‘Öyleyse ben oynamıyorum’diyor inat ediyor, ben de onu kafasını iki elimin arasına alarak oyun alanından kenara götürüyorum, kulaktan çekmek yok. Öğretmenler, genelde öğrencileri sınıftan dışarı çıkarmaz ama ben tüm riskleri göze alıp, öğrencilerime dışarı da oyun oynatıyorum ama öğrencinin biri mızmızcılık yapıyor, olay dedikleri de bu. Zaten benim tiynetim de çocuk dövmek yoktur ama haber abartılı ve belli ki maksatlı ve çok ağırdı” diyor.
Öğretmen bunu anlatırken kafamda bir mizansen canlanıyor ve sosyal medya da birbirlerine “kanka” muamelesi yapan Ankara Büyük şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i o öğretmenin yerine, Ahmet Hakan’ı da o öğrencinin yerine koyuyor ve düşünüyorum. Acaba öğretmen Melih Gökçek, oyun için yer beğenmeyen öğrencisi Ahmet Hakan’ı bir topaç gibi evirip çevirip dövmez miydi?! Şaka şaka!
Uzaktan kimin ne maksatla çektiği belirsiz görüntülerle uzaktan bir eğitim görevlisini kamuoyu önün de rencide etmek için insanın ilkokul da dahil bu ülke de hiçbir okulda öğrencilik yapmamış olması gerekir! Çeyrek asırdır öğrencilere kendini adamış bir eğitimcinin ne idüğü belirsiz görüntüler de ‘Suçlu’ ilan edilmesi ve bunun üzerinden davranış modeli kasması ne kadar doğru bir habercilik anlayışıdır?
Konu ile alakalı değil belki ama aynı Ahmet Hakan, eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ ile yaptığı özel röportajı sırasın da ;
''Askerlik yapmak için kendim başvuru yaptım. Askeri sağlık heyeti bana askerliğe elverişsiz raporu verdi'' diyen Hakan yaşadığı süreci şöyle anlattı: ''Açıklamak için epey bir zaman alır ama kısacası askerlik için başvurduğumda beni sağlık raporu için sağlık heyeti kontrolüne soktular. Ardından askerliğe elverişsiz raporu verdiler. Trafik kazası geçirdim. Bu kaza sonrasında benim dalağım alındı. Bu süreçte şahsıma olmadık hareketler yapıldı. Uydurma durumlar olduğunu dahi söylediler. O aşağılık insanlar Türk basınından defolup gittiler ama halen konuşanlar var" diyor ve dert yanıyor.
Bunun üzerine de Genel kurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ, Ahmet Hakan’a şu tavsiyeler de bulunuyor;
"Sosyal medyada her yazılanın üzerinde durmayın. Sosyal medyada her şeye tepki koymaya çalışırsanız hayat yaşanmaz olur. Fazla ciddiye almayın. Asılsız olanları duymayın. Ben sizin olayınızı biliyorum. GATA'nın verdiği bir raporda askere elverişsiz raporu verilen kişisiniz. Heyet raporu var. Dalağınız alınmış. Buradan bakarak hakarete varan ifadeler hoş değil. Medyadan böyle bir konunun tahrip edilmesini hoş karşılamıyoruz"
Ahmet Hakan, haberi sunarken ses tonu ile öyle vurgular yapıyor ve üzerine basa basa “Bu öğretmen tokat atıyooor, kulak çekiyoor, vuruyoor” görüntüler de Ahmet Hakan’ın vurguladığı gibi kulak çekilmiyor, vurulmuyor! Tabi öğretmen hakkında soruşturma açılmış, MEB Müfettişleri ve Bayburt Milli Eğitim Müdürlüğü de o öğretmenle ilgili görüntüleri izliyor ve elbette gereğini Ahmet Hakan istiyor diye değil de kutsal eğitim kurumlarına yaraşır davranışı ortaya koyarlar diye ümit ediyorum. Kalın sağlıcakla.