Çay yapa yapa
Uzun saçları ağardı..
Çay aslında Rize’de ziraatta demlenirse damak tadı alınır ve de içilir biliriz ama sadece güzel çay yapmakla ünlenen ve ünlenince de ismini sormaya cesaret edemeyenlerce kısadan ve kestirmeden takılan “uzun saçlı” lakabıyla meşhur olan Nusret Doğan’ın artık saçları ağardı. Uzun saçlılığı, yöreye,töreye şehir görmüşlük özgüveniyle kabul ettirme inadı, babasının hoşgörüsü ile kanıksatan bir usta dalgıç aslında Nusret Doğan.
Sadece dağ suyu ile odun közünde yaptığı Türk kahvesi ve Çay’ı ile tanınıyor. Bölgeye gelen hemen herkesin tanıdığı, bildiği, gelmeyenlerinse adını duyduğu Nusret Doğan, Karadeniz sahilin yolunun tünelle geçilmesine isyan eden işletmelere nispet edercesine şimdi de balık işine el attı.
M. Kemal AYÇİÇEK- 18 Mart 2007
Karadenizolay(Ordu-özel)- Çay aslında Rize ile anılır ve Rize’de de çay, Zihni Derin Çay Enstitüsü ve aynı zaman da da Arboratum bahçesi olan Ziraat’ta içilir.(şimdiki adı Çay-kur ziraat çay bahçesi) Fakat, Ordu’nun Perşembe ilçesine bağlı Medreseönü’nde yer alan her gidenin çayından ve Türk kahvesinden etkilendiği, uzun saçlarıyla da hafızalarda kolaylıkla yer edinen Nusret Doğan, uzun saçlarını ağarttı ağartmasına ama evini ve çevresini de aile işletmeciliğine dönüştürdü.
Özel araçlarıyla Ordu’nun ünlü Bolaman virajlarının bulunduğu Perşembe İlçesine bağlı Medreseönü beldesi’ndeki küçücük mekanında kaliteli çay ve Türk kahvesi yapmakla tanınan uzun saçlı Nusret Doğan, tam 37 yıldır saçlarını süpürge yapıp adeta mekanını bugünlere taşırken, haklı bir üne de sahip oldu. Aslında profesyonel balık adam da olan Nusret Doğan, tam bir doğa ve çevre tutkunu. 1970 yılına kadar İstanbul’da yaşamış ve o tarihte Medreseönü’ ne, baba ocağına dönmüş ve bir daha da buradan dışarıya adımını atmamış. Tatil nedir hayatında bilmiyor.
Üç çocuğunu da üniversitelerde okutmuş küçücük mekanında yaptığı çay ve Türk kahvesi ile ama şimdi İngilizce öğretmeni olan kızına mini bir balık evi açmış, düğün hediyesi olarak. Eşinin yaptığı yöresel yemekleri de kızının balık evinde müşterilere ikram ederek farklılığını sergiliyor.Öyle ki burada taze diken uçlarından yapılan kavurma (mulevca) bile yenebiliyor. Odun külünde dağ suyu ile çay ve Türk kahvesini kendisi yapıyor ve buraya gelenlere kızının balık evini öneriyor.
Karadeniz sahil yolu güzergahının tünellerle değiştirilmesi yüzünden Bolaman-Ordu arasındaki 500’ü aşkın esnafın adeta küplere bindiği bu eski yolda sadece morali düzgün olan Nusret Doğan gözüküyor. 60 yaşında ağarmış uzun saçlarıyla dinamizminden bir şey kaybetmemiş Doğan, o ağlayan esnaf arkadaşlarına bir alternatif gösterilmediğinden yakınıyor, “onca insan ekmek yiyordu, yol yukarı çıktı, artık burada in-cin top oynuyor” diyor.
Uzun saçlarıyla adeta bir marka olan Nusret Doğan, kendi işlerinin eskisi kadar olmasa da devam ettiğini, şimdi müşterilere daha fazla zaman ayırabildiğini ve kendisinin bir marka olduğunu ve yol güzergahının değişmesinin kendisini etkilemediğini ifade ediyor. Doğan, bastırdığı kartvizitinde “uzun saçlının yeri- çay,kahvaltı, balık çeşitleri” derken, küçük ama denize nazır manzaralı küçük mekanındaki çevre düzenlemesini de “insana saygı” esasına bağlı kalarak yaptığını söylüyor.
Gitmek isterseniz, Samsun’dan Ordu’ya giderken, Fatsa’yı geçtikten sonra Bolaman’ın içinden devem eden eski yoldan gidilirse 15 kilometre sonra, Medreseönü rampasının hemen üzerinde,yolun solunda.
Ordu’dan samsun yönüne gidilirken de Perşembe’nin içinden devam eden eski yol üzerinde 30 kilometre sonra, yolun sağ tarafında. Özellikle taze balık ve yöresel yemekler için temiz ve dinlendirici bir mekan. Ücretleri de o kadar abartılı değil, hak ettiğini alıyor!
Belki de adını sormaya cesaret edemeyenlerce “uzun saçlı” diye ünlenen Nusret Doğan’ı yakından tanıyanlar, ona bir çok hasleti yakıştırmışlar. Bu hasletleri internette bakın nasıl dillendirmişler;(Yazım hataları yazanlara aittir.Mka)
“uzun saclının yeri 12 / 2
“ordu ile fatsa arasinda, medreseönü beldesinde manzarasi ve çayının güzelliği ile ünlü yer.. çay demlik hesabı ve siz siparişi verdikten sonra demleniyor..bu yüzden en az yarim saat kadar zamana ihtiyaç var.. öyle 'hemen bi bardak çay getir koçum' felan diyenleri iplemeyen huysuzluğuna rağmen sevimli sahibi de ayrı bir konu.”
“ah mümkün olsa da oralarda olsam, bir eksi sozluk uzun saçlının yeri zirvesi düzenlesem dediğim mekan.”
(kartonpiyer)
“yüksekten karadeniz'e bakan, çay bahçesi denilemeyecek kadar doğal bir ortamda bulunan bir yer. sahibi uzun saçlı ters adamdır, herkese çay servisi yapmaz. kimlere gıcık kapıp geri çevirdiği henüz anlaşılamamıştır. çayı da sanırım odun ateşinde demler.”
(Atlantis)
“bir uçurumun kenarındadır burası. dikkat etmek lazımdır, uçmamaya dikkat.”
(kartonpiyer)
“gercekten de uzun sacli biri var orada.”
(ssg)
“çayları özel harmandır. ince elenip sık dokunulan çaylar, bu sayede diplerinde biriken tozlardan arınmaktadır. gidilesi görülesi çayı içilesi mekan.”
(fandango, 26.05.2004 11:38
“çayı külde pişirilir, hesap ise ne verirsenusulü olduğundan girer hep. sahibi "uzun saçlı" namıyla maaruf kişi, stv de motorsikletle gezip program yapan bir elemandan bir çay için, küçük bir sinir savaşı sonucunda 5 milyon kopartmıştır.”
(sitki siyril, 26.05.2004
“8 yıl geçirdiğim şehirde, şehir tarafından çok tanınan ve sevilen ama nedense yeteri kadar sahiplenilmeyen bir mekan. mekan kadar işleten de ilginçtir, amcaların dalga geçmesine aldırmadan saçlarını kestirmemektedir bu mekan sahibi bey.”
(loucaufield,
“dağ suyuna, kömür ateşinde çay demleyen uzun saçlı, huysuz, sevimli nusret doğan'ın yeri.” (nusret baba)
(tardae,
“çay hazır değilse beklemeniz ve kesinlikle demlikteki çayı bitirmeden kalkmamanız gereken yer.zılgıtı yersiniz yoksa. yeri muhteşem. uzun saçlı abimiz biraz agresif ama olsun..”
(likeinme,
“samsun-sarp arasindaki sahilyolunda, cayelindeki husrev ve akcaabattaki recep usta ile beraber agiz tadi connoiseurlerince nirengi noktasi olarak alinmasi icap eden mekan. persembe yakinlarindaki vona burnunda, yol ustunde bulunur. ismi, cay servisini yapan uzun sacli sahibinden gelir. cayin lezzetiyle unludur fakat sacli, kimi zaman asabi olabilmekte, musterilerine karsi son derece kaba davranabilmektedir.”
(aficionado, 08.10.2004
“sacli nefis orijinal bir adamdir. keyfi varsa muhabbeti de vardir. keyifsizse bir energizer tavsani seklinde ordan oraya kosturur.
burada aman sakin ha 'acik cay' istemeyin. ayiptir, delikanli adam acik cay istemez oyle...
manzarasi da ayrica lezizdir.”
(tosbik, 08.10.2004
“bu mekana gidip "bana bi bardak demli çay çek aslan" derseniz, dayak yiyerek kovulacağınız kesin gibidir. yani ben beş kere falan 50li yaşlarında aile büyükleriyle gittim, binbir rica minnetle bi çaydanlık çay zor aldık. o da söylendiği gibi bi yarim saat sonra...
ama çay da çay manzara da manzara hani şimdi allah için, bi daha gidiyosun ister istemez...
çay yapan uzun saçlı abimizin çok sağlam bi zıpkıncı olduğu önemli bilgisini de vermeden bitirmek istemem entryi...”
(nediyosun, 25.10.2004
“fatsa ile perşembe arasındaki virajlı 39 km yoldaki arada bizlere müthiş bir karadeniz manzarası sunan tatlı bir karadeniz insanı tarafından işletilen ilginç mekan. sahibinin saçı da ta ben ilkokuldayken ki 12 13 yılı buluyor belinde olduğunu hatırlamaktayım. uzatmaya devam ettiyse bilmiyorum şimdi ne haldedir”
(james sunderland, 28.10.2004
“gerçekten uzun saçlı olduğunu ispatlamak isteyen mekan sahibinin bir adet 50x50 boyutunda vesikalık fotoğrafını tabela olarak kullandığı, sadece çay ve kahve satılan yer. ünlü bolaman virajlarında bulunan çay bahçesinin hemen altındaki kayalıklarda dalış yapılıp midye çıkartılabilir.”
(towrapup, 28.10.2004
“saçı azalmıştı sanırım biz gittiğimizde, bir de kızını evlendiriyordu çay yapmamıştı o gün.”
(pervane, 28.10.2004
“beğenmediği müşterilere çay servisi yapmayan ilginç bir yer. eğer işletmeci amcanın gözü sizi tutmamışsa boşuna beklemeyin, çay içemezsiniz.”
(carpenoctem, 02.11.2004
“saçları karısınkilerden daha uzundur ama kızının saçı daha da uzundur.”
(blue jay way, 02.11.2004
“sahibinin sacının uzun olması sonucu herkes tarafindan bu adın takıldıgı..fatsa'yla ordu arasında yer alan manzaraya bakarak cay içmenin super bir keyif verdigi yuksek bir ucurmun kenarında yer alan cay bahcesi...sahibi huysuz biri olmasına ragmen cok sevimlidir istedigine cay servisi yapar,sinir oldugu birinin suratına bile bakmaz bu yuzden gidildi mi biraz dikkatli davranmak gerekir bu adama,ayrıca sacları da topuguna degecek kadar uzundur...yore halkı tarafından bir efsane halini alan uzun saclının yeri hatta milletin ugrak yeri haline gelmiştir haberlere bile cıkmıstır...”
(corpus juris civilis, 14.12.2004
“ordu'nun soup nazisinin yeridir burasi. adam mukemmel lezzette cay yapar. ama onune gelen herkes icemez.”
(justus jonas, 06.01.2005
“kendisi çok iyi bir dalgıç olduğunu iddia eder.çay onun için bir zevktir.sabah saatlerinde yolu düşen bazı özel müşterilerine,karısı tarafından içinde 3-5 çeşit enfes reçeller bulunan nefis bir kahvaltı hazırlattığı görülmüştür.bardakları da odun külüyle mi yıkıyormuş ne.”
(gossamer, 06.01.2005
“ilkokuldayken gittiğim, manzarasını hala unutamadığım ve mekanın sahibi uzun saçlı amcaya ısrarla "barış manço'nın kardeşi amca" diye hitap ettiğim güzel karadenizimizin güzel mekanlarından sadece biri”
(denisse, 20.01.2005
“yatılı okul dönemlerimde her geçişimde engin denize bakıp hayatımın en güzel çaylarını içtiğim medreseönü kasabasının biricik mekanı..çayların odun ateşinde demlenmesi ayrı bi aroma tad..”
(fender, 08.04.2005
“hiç anlatıldığı gibi bir huysuzluk görmedim kendisinden.getirdiği çayı ,çaydan hiç hoşlanmadığım için nazikçe geri çevirmeme rağmen bana hiç surat yapmamıştı hatta resim felan çektirmiştim uzun saçlı abiyle .”
(sizebabadiyebilirmiyim, 23.05.2005
“hitlerin yandan yemişi uzun saçlı bir abimizin yeridir, gözümün önünde 1 otobüs dolusu müşteriye siktir çekmiştir size çay vermem diye... müthiş kahvaltısından, reçellerinden tatma fırsatım olmuştu, tek kelime ile enfes reçel yapıyor uzun saçlı abimizin hanımı. çayı harika, manzarası harika, muhabbet harika, gidilesi, görülesi bir yer. ayrıca volkan konak in bir şiirinde de adı geçmektedir bolaman virajlarındaki bu ilginç mekanın.”
“kocasinin yanidir...
(gönderme yapacaz diye seksist olduk anasini satayim)”
(vito genovese, 09.08.2005
“boş bir masa bulup oturduktan sonra, sizi bir "merhaba" karşılar. ardından "hoşgeldiniz". ve akabinde "2'şer bardak yeter mi?" sorusu..
çay içmek için, 4-5 masalık küçük bir yeri vardır. herdaim çay olmaz. gelen müşterisine göre çay demlediğinden bekleme gibi bir sorun ortaya çıkmaktadır. bir de merdivenle inilen bir yeri daha var ki esas manzara göreyim derseniz buraya oturmalısınız ancak çay servisi buraya yapılmaz, orası balık ziyafeti çekmek içindir.
arabaların bozduğu çakıl taşlarını elleriyle düzeltir. sabit duran masalarının yerlerini değiştirmeniz, ileri geri çekmeniz büyük hatadır. kulübesinde ünlülerle çektirdiği fotoğraflar bulunur. at kuyruğu şeklinde bağladığı saçları ve huysuz görünen yüzünün altında inanılmaz sevimlilikte bir insan yatar. çay servisini bizzat kendi yapar. aralarda gelip memnun olup olmadığınızı yoklar. eğer ikişer bardak bize yetmez derseniz şöyle bir cevap alırsınız kendisinden; "demek çay içme keyfiniz var"
10 bardak çaydan sonra ise de; "hadi kalkın gidin, yoksa akşama kadar burada oturacaksınız"
hemen fiyatlarını da vereyim;
bir bardak çay: 1 ytl
enfes gözlemesi: 2,50 ytl dir.
(fandango, 15.08.2005”
“bu yaz nediyosun ile birlikte ziyarett bulunduğumuzda gördük ki, denize yakın kısma attığı masalara artık bişeyler yemeyecekseniz oturamıyosunuz, en tepedeki terasta avamla birlikte zıkkımlanıyosunuz çayınızı (bunu biraz esefla karşılasak da oranın da manzarası güzel, rüzgarı serin), uzun saçlının saçları hala uzun, mekanı eskisi gibi ufak tahta taburelerle toprak üstünde oturulan bi yer değil, betonlar dökülmüş, masalar atılmış, saçlı egosunu şişirmekten zaten töbe töbe dedirten kendi dev resminden ibaret tabelanın yanında resim çektirmek isteyenlerle resim çektirip üstüne "hatıra olsun evin bi köşesine koyarsın saçlıyla resim çektirdim diye" şeklinde ukala yorumlar yapar olmuş..
ilk kez gidecekler ortalamada 2 mi 3 mü bardak içileceğine karar verip bunu adam sayısıyla çarparak elde edecekleri rakamı çay siparişi olarak vermeye dikkat etsinler..”
(dingdongdaddy, 05.09.2005
“sahibi uzun saçlı nusret amcayı "size çay vermem" dedikten sonra "biz çayını içmek için taa şuralardan geldik" gibi cümlelerle ikna edebilirsiniz, lakin bu kez de para üstü alamazsınız.”
(dokuz8lik, 13.07.2006
“ordudan fatsaya doğru giderken cay icmeyeceğimiz varsa da sırf bu adamı görmek için gittiğimiz yer.cool bir adam,merhabasını da esirgemedi.fakat gördükte ne oldu anlayabilmiş değilim.
3 cay bir su içip 10 milyon bırakmamızdan hic bahsetmiyecegim...”
tam adresi:Medreseönü-Aşağı Mah. Sahil Cad. Perşembe, Ordu
Güncelleme Tarihi: 03 Mayıs 2020, 08:53