,

Çaykur'da tarihi dönem

İmdat Sütlüoğlu, geçmiş dönemde Çevre Bakanıydı, şimdinin Çaykur Genel Müdürü..Çay alım kampayasının başlamasının ardından bu yıl, Çaykur tarihinin en kaliteli çayını üreteceklerini, bunda fabrikalardaki teknoloji yenilemesi ile iklim koşullarının değişmesinin rol oynadığını söylüyor.

Çaykur'da tarihi dönem

 M. Kemal AYÇİÇEK-- özel

Çevre Bakanlığı’nın ardından Çaykur’un Genel Müdürü olan İmdat Sütlüoğlu, 2012 yılı yaş çay alım kampanyasının başlamasıyla bu yıl , tüm yılların en kaliteli çayını üreteceklerini belirtirken, bunu Çaykur’un 46 Fabrikasında yapılan teknoloji gelişimi ve mevsimsel değişikliklere bağlıyor. Genel Müdür Sütlüoğlu, “2011 yılında 6 bin 650 ton olan günlük yaş çay işleme kapasitemizi 350 ton artırarak 7 bin tona ulaştırdık. Kapasite artırımı bir miktar da olsa üreticiyi rahatlatacaktır´´ diyor.  

Göreve başladığından bugüne kadar çay üreticileri, imalat ustaları, çay ekspreleri ve Fabrikalardaki tüm personelle ayrı ayrı toplantılar yapıp, tüm fabrikaları mesai gözetmeksizin gezen Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, yaptığı toplantılar da, “Çaykur’a bölgeme ve insanıma hizmet etmek için geldim. Bunu çok açık ve net söylüyorum. Bakanlıktan sonra Genel Müdürlük cazip bir görev değildir. Gerek makam olarak gerekse maddiyat olarak benim açımdan bir cazibesi yok bu görevin ama benim açımdan çok önemli, benim milletimle, bölgemle, memleketimle ilgili bir konudur çay. Onun için Sayın Başbakanımız onu teklif ettiğinde seve seve tereddütsüz kabul ettim. Çok zor bir görev olduğunu biliyorum. Herkes bir şey istiyor. Arkadaşlar önce vereceğiz. Görevimizi en iyi şekilde yapacağız. Çalıştığımız sektör yaptığımız iş mevsimlik bir iştir. Ve bütün dünyada mevsimlik işlerde çalışanlar mevsim süresinde çalışırlar. Tabi ki 12 ay çalışmak, herkesi çalıştırmak, herkesin istediği bir şeydir ama şartlar buna uygun değilse, imkanlar buna elvermiyorsa bunu yapamazsınız. 12 ay çalışacağım dediğiniz kurum batar. Bu sefer mevsimlik de çalışamazsınız. Çay ziraatı da biter hiç çalışamazsınız” derken, amaçlarını ve hedeflerini de paylaşıyor.  Sezona girilmeden önce Çaykur’da 10 yaş çay fabrikasında fermantasyon kısımlarının modernizasyonu, 20 yaş çay fabrikasın da transportların hijyen amaçlı ıslahı, 6 yaş çay fabrikasında da kapasite artırım çalışmaları yapıldı. Çaykur Genel Müdürü Sütlüoğlu, Kapasite artırımının üreticinin elindeki çayı almak için çok önemli olduğunu ifade ederken “Yenileme çalışmalarında Ulucami´de 60, Melyat´da 60, Arhavi´de 100, Muratlı´da 50, Gündoğdu´da 40, Kalkandere´de 25 ton ve diğer fabrikalarda 15 tonluk iyileştirme çalışması yapıldı. Toplam 350 tonluk günlük yaş çay işleme kapasitesi oluşturduk. Çay fabrikalarında yapılan revizyon ile yaş çay sezonuna 350 tonluk ilave kapasite artırımı ile girdik. 2011 yılında 6 bin 650 ton olan günlük yaş çay işleme kapasitemiz 7 bin tona ulaştı.. Kapasite artırımı bir miktar da olsa üreticiyi rahatlatacaktır. Cumhuriyet Çay Fabrikası´nda kendi mühendislerimizin yaptığı otomatik yaş çay boşaltma makinesini her fabrikamızda devreye sokuyoruz. Bu İşimizi önemli ölçüde kolaylaştıracak. Arhavi Çay Fabrikası´nda ÇAYKUR´da ilk kez kullanılacak CTC sistemini uygulayacağız. ÇAYKUR´a yeni bir sistemi, yeni bir teknolojiyi kazandırdık. Donanım ve teknolojik çalışmaları sürdüreceğiz” diyor.  Yeni yatırımların ve teknolojik gelişimin kuru çay üretimi için çok değerli olduğunu vurgulayan Sütlüoğlu, ´´Vatandaşımızdan çayını daha kısa sürede ve taze almayı hedefliyoruz. Yaptığımız yeniliklerle ürünü daha kısa sürede işleyebilecek ve taze kalmasını sağlayacağız. Böylece daha kaliteli çay üretimini gerçekleştireceğiz. Bu da pazarda bizim elimizi güçlendirecek. Biz bu çalışmaları yürütürken, müstahsilimizden de kaliteli çay toplamasını bekliyoruz. Kaliteli kuru çay, bahçedeki kaliteli yaş çayla başlar. Bunun için müstahsilimize çok büyük iş düşüyor´´ derken, bu yılın ilk hasadında 10 bin ton yaş çay aldıklarını, yapılan analizlerde iklimsel değişikliklerin de katkısıyla Çaykur tarihindeki en kaliteli ürünün bu yıl ortaya çıkacağını sözlerine ekliyor.

Çaylık Alanların Ruhsatlandırılması ile İlgili Kararname Çıktı Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, kararname ile ilgili de şu açıklamayı yapiyor; “Göreve geldiğimizden bu yana halkımızı üreticilerimizi ilgilendiren her konuda halkımızı üreticilerimizi ilgilendiren her konuda halkımızı rahatlatıcı tedbirleri, çözümleri getirmeye çalıştık. Bu süreç içerisinde uygulamalarımız oldu. Vatandaşlarımızın çok önemli bir sıkıntısını da çözeceğimizi vaat etmiştik. Bu ruhsatsız çaylıkların yani kaçak olarak adlandırılan çaylıkların ruhsata bağlanarak yasal hale getirilmesi idi. Bu noktadaki çalışmalarımız sonuçlandırılmıştır. Bakanlar Kurulunun 2 Nisan 2012 tarihinde aldığı kararla Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile ruhsatsız çaylıklarımızı artık ruhsata bağlayabileceğiz. Bunun Kararnamesi çıkmış oldu. Bunun izni bize verilmiş oldu. Talebimiz uygun bir şekilde karşılanmış oldu. Bu Kararname ile Artvin’de Arhavi, Borçka ve Hopa, Giresun’da Çanakçı, Espiye, Eynesil, Görele, Güce ve Tirebolu ilçelerimizi Rize’nin tamamını Trabzon da Merkez ilçe Araklı, Beşikdüzü, Çaykara, Dernekpazarı, Hayrat, Köprübaşı, Of, Sürmene, Vakfıkebir ilçelerimizi kapsayacak şekilde Kararname çıkmıştır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte bu ruhsatsız çaylık alanları ruhsata bağlayacağız. Mevcut ruhsatlar geçerli olacak. Ruhsatsız alanlar için vatandaşlarımızın müracaatları doğrultusunda tespitlerimiz yapılacak ve bu alanları ruhsata bağlayarak vatandaşlarımızın çok önemli bir sıkıntısını bu şekilde gidermiş olacağız. Tapulu, tapusuz bu tür arazilerdeki sıkıntılar ruhsatsız çaylıkları ruhsata bağlamış olacağız. Özetle bunu ifade etmek istiyorum. Ben üreticilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. “ 


Üretici, çayları söküyor



Öte yandan Çay üreticileri özellikle Sürmene’nin batı kesimlerin de hem fındıklık ve hem de çay tarımını birlikte yaptığı bölgelerdeki çayları kökten koparmaya başladı. Çay tarımının fındık tarımına göre daha çok uğraş gerektirmesi, Karadeniz bölgesinde yaşanan göç sorunu nedeniyle de ortaya çıkan iş gücü eksilmesi, yaşan nüfusun yaşlanması nedeniyle ruhsatlı da olsa çay bahçeleri artık sökülüyor. Çay üreticileri, Çay’da yoğunlaşan emeğin karşılığının zaman zaman alınamadığı, çay alım sezonlarında sık sık ortaya çıkan kontenjan uygulamaları yüzünden de bu tarımı yapmaktan bıktıklarını, taze toplanan yaş çayın alım yerlerinde uygulanan kontenjanlar yüzünden üreticinin elinde kaldığını, ardından da çay eksperleriyle yaşanan sorunların da kendilerini çay bahçelerini sınırlamaya ittiğini belirtirken, onca ter ve emeğin karşılığını alamamaktan yakınıyorlar.  Çaykur’un çay üreticisine, kontenjan adı altında dönümler için belirli bir kota da çay verebilme hakkı tanıması, dolayısıyla kontenjan uygulaması ister istemez çay üreticisini özel sektörün inisiyatifine terk etmesi anlamına geliyor. Çay üreticileri, topladığı çayının harap olmaması için de belirlenen çay alım fiyatının altında çayını özel sektöre ya çay karşılığı veya daha düşük ücretle vermesi anlamına da geliyor. Böylece, Kontenjan hangi açıdan bakarsanız bakın çay üreticilerinin hiç sevmediği ve hoşlanmadığı bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Çaykur’un bir yandan kapasite artırımına gitmesi üreticiler için iyi bir uygulama ama kaçak çay sahalarının ruhsat altına alınması da geçmiş dönemlerde çay tarımını ruhsatlı yapan aileleri, çay tarımından vazgeçmeye zorlayan diğer nedenler olarak sıralanıyor. 

Güncelleme Tarihi: 30 Ekim 2018, 22:36
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER