,

Tuvallerde Trabzon Tarihini anlatıyor

KTÜ Resim Bölümü öğretim üyesi Şakir Şeyhoğlu, Trabzon Tarihi Müzesi için yaptığı yirmi tabloyu anlatırken, heyecanlanıyor. Tuvallere attığı her fırçayı hesaplıyor, Trabzon tarihini, bir kadının elişi diye bilinen tığ ile dantel örmesi gibi o da fırçasını aynı hassasiyetle kullanıyor. Eserleri, Trabzon tarihinin bir özeti gibi tablolarda yerini alıyor.

Tuvallerde Trabzon Tarihini anlatıyor


M. Kemal AYÇİÇEK- Trabzon

Soyadının “Şeyhoğlu” olması değil onu Trabzon tarihini Tuvaller de anlatmaya iten, “Neden Osmanlı tarihinin önemli simgeleri, yabancı ressamlarca anlatıldı?”ya takmış o. KTÜ Resim Bölümü öğretim üyesi Şakir Şeyhoğlu, Trabzon Tarihi Müzesi için yaptığı yirmi tabloyu anlatırken, heyecanlanıyor. Tuvallere attığı her fırçayı hesaplıyor, Trabzon tarihini, bir kadının elişi diye bilinen tığ ile dantel örmesi gibi o da fırçasını aynı hassasiyetle kullanıyor. Eserleri, Trabzon tarihinin bir özeti gibi tablolarda yerini alıyor.


KTÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi, Fatih Eğitim Fakültesi “Trabzon Tarihi ve Coğrafyasının Tuvale Aktarımı” adı altında yürütülen bir Proje aslında Öğretim üyesi Şakir Şeyhoğlu’nun tabloları. Kardeşi Şuayıp Şeyıhoğlu'nun eşi Yard. Doç. Dr. Ayşegül Şeyhoğlu’nun yürütücüsü olduğu bu proje kapsamında geçmiş Tuvalinin başına Şakir hoca. Türkiye’de ve Dünya’da Fatih Sultan Mehmet Han’ın 1461 tarihindeki Trabzon’un Fethi’nin yeterli ve gerekli ilgi ve bilginin olmayışının eksikliğini öğrencilik yıllarından beri hissettiğini belirtiyor Şakir hoca ve ardından, “Her ne kadar Cumhuriyetten sonra Türkiye’de anıt yapımına, önemli şahsiyetlerin heykellerinin dikilmesine önem verilmişse de bu iş için Avrupa’dan sanatçılar getirilmiş, Türk tarihin de önemli olan kişi ve olaylar, yabancı ressamlarca resmedilmeye çalışılmıştır. Mesela “Fatih Sultan Mehmet Han’ın portresi” İtalyan Ressam Centille Bellini tarafından, “ İstanbul’un Fethi” yine İtalyan Zonaro tarafından, Anıtkabir’deki “Çanakkale Savaşları” Rus ressamlar tarafından resmedilmiştir. Türk tarihinde önemli bir mekan ve dönüm noktası olan Trabzon’un Fethi ve tarihi de layıkıyla resmedilmeliydi, bunda gecikilmişti. Onun için Trabzon ve tarihini tuvale aktarmaya çalışıyoruz” diyor.


 Fatih Eğitim Fakültesi’nde Şuayıp Şeyhoğlu ile aynı çalışma odasında, karşılarında tuvalleri ve tabloları ile karşılaşıyoruz Şakir Şeyhoğlu ile. Bir Resim Öğretmeni değil de sanki bir tarihçi ile sohbet ediyoruz. Tablolarını tek tek gösteriyor, hangi tablolar da yaptığı değişiklikleri, tablolarındaki sahnelerin nasıl bir dökümasyon taramasından geçirildikten sonra şekillendiğini, bir tablo için zaman mefhumunu dikkate almaksızın aylarca nasıl çalıştığını anlatırken, “Tarihin yalansız(!)” anlatımına ne kadar önem verdiğinin de altını çiziyor Şakir Şeyhoğlu. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMU) Resim İş Eğitimi Bölümü, Resim Anabilim Dalından 1992 yılında birincilikle mezun oluyor. Ardından Trabzon ve Gümüşhane illerinde 5,5 yıl Resim- iş öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra da 1998 Yılında KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü Resim iş Öğretmenliği Programında Öğretim Görevlisi olarak halen görev yaparken, Desen, Karikatür, suluboya, pastel boya ve yağlıboya teknikleriyle pek çok çalışma yapıyor. Şakir hoca, Trabzon Tarih Müzesi’nde yer alacak “Trabzonlu kadınlar ve musiki” tablosunu anlatırken, Trabzon’un da bir saray kültürünün var olduğunu, tablodaki perdelerin altındaki dantellerin motiflerini öğrenirken zorlandığını anlatırken gülüyor, “Ama şimdi isteyen kadınlara o motifleri verebilirim” diyor. Tam o sırada yanına gelen öğrencilerine de, “Resim yapmayı abartmayın, o kadar zor bir iş değil, kendinize güvenin ve kafanızdaki tasarınıza odaklanın” uyarısında bulunup gönderiyor.


Trabzon şehrinin tarihi ve coğrafi yapısını yağlı boya tekniği ile tuvale aktararak görselleştirmekle, tarihten bugüne stratejik önem taşıyan Trabzon’u genç nesillere anlatımını kolaylaştırmaya da çalıştıklarını ifade ediyor Şakir hoca ve ardından okuduğu bir kitaptan söz ediyor ve şunları anlatıyor;
“Araştırma yapıyorum mesela 1916’da muhacirlik döneminde, Gümüşhane’den gelen Harşit vadisi’nin denize ulaştığı Tirebolu’da halk derenin kenarına yığılıyor, karşıya geçecek ama köprü yok. Tabi o sırada da insan denen yamyamlar var, o dereyi karşıya geçirmek için insanlardan bir kayık parası kadar para istiyorlar. Kısa bir süre önce Amasya’daydım, Orada da Osmanlı vardı, Burada da var ama nedense bizim dereler üzerine bir köprü yok! Sanki bu bölgede Osmanlı’nın izi yok, sanki Trabzon’a kadar ordular, insanlar havadan gelmişler! İnsanlarımız da tarih bilincini oluşturmak, sahip olunan değerlerin nasıl bir sıkıntı ve gayretten sonra kent, coğrafyası, kültür ve tarihini yorumlayan tablolar o nedenle eksikliktir. Bu bizim hatamız, işte bunu giderme çabasındayız”...


Trabzon Tarih Müzesi’nde yer alacak eserlerini tek tek anlatan Şakir Şeyhoğlu, Osmanlı ordusunun 1461’de Zigana’dan Trabzon’a gelişini resmettiği “Trabzon’un Fethi-1”, Osmanlı Ordusunun Zağnos burçlarında “Trabzon’un Fethi -2”, Fatih Sultan Mehmet Han’ın Trabzon’a girişi “Trabzon’un Fethi -3” ,Osmanlı donanması Dönüş Hazırlığın da “Trabzon’un Fethi -4”. “Fatih Sultan Mehmet Han”ın portresi, Trabzon’da 1512-1520 yıllarında valilik yapan “Yavuz Sultan Selim” in Portresi, Trabzon’da doğan “Kanuni Sultan Süleyman”’ın Portesi, “Yavuz Sultan Selim’in Kutaisi seferi- 1512-1520”. 17.yy’da “Trabzon Bedesteni ve çarşı”, 1928’de Trabzon’u ziyareti sırasında “Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon Atatürk Köşkü’ndeki portresi” , 1916 yıllarındaki “Trabzon’da Rus işgali ve muhacirlik”, 23 Haziran 1916’daki “Trabzon Sultan Murat yaylası. Osmanlı- Rus savaşı”, “Kanuni Sultan Süleyman’ın Trabzon’da çocukluk yılları”, 1810 yılındaki “Trabzon’da Rus çıkartması ve Sargana savaşı”nı anlatan tablo,” İpek Yolu’nda Değirmendere köprüsü”, “Trabzon Limanı”. 1640 yılında “Evliya Çelebi’nin Trabzon ziyareti”, “Trabzonlu kadınlar ve Musiki”, “Trabzonlu Milis kuvvetlerinin Osmanlı Ordusu ile Ruslara karşı verdiği mücadele” ve 24 Şubat 1918’de “Trabzon’un düşman işgalinden kurtuluşu” gibi 20 tabloyu tamamladı.


Ressam Öğretim Görevlisi Şakir Şeyıhoğlu, Evliya Çelebi’nin Trabzon ziyareti tablosundan bahsederken, Evliya Çelebi’nin Akçaabat’ta yediği patlıcan incirini unutamadığını, İpek yolu ve Değirmendere Köprü tablosundan söz ederken o dönemde kullanılan develerin özelliklerine varan bilgiler de veriyor. Tarihi tabloların yapılmasında kaynak sorunu yaşadıklarını ifade eden Şeyıhoğlu, tarihi belleği sadece araştırıp, okuyarak geliştirmenin zorluklarından söz ederken, “Yeterli müzemiz yok. Çanakkale savaşında askerimizin dört farklı elbisesi var mesela, Osmanlı’dan kalan o dönemlerin giysisi, kostümü, zamanın ruhunu elde edecek doneler maalesef yok veya biz ulaşamıyoruz. Zaman zaman yabancı kaynaklardan daha iyi görsel elde edebiliyoruz, tarihi hafızamıza maalesef yabancılar da olduğu kadar rahat ulaşamıyoruz. Bu büyük eksikliğimiz” diye sözlerini tamamlıyor.

Güncelleme Tarihi: 25 Ocak 2016, 07:34
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER