Kurban Bayramını yad ettik, hamd olsun iyi de bir bayram yaptık ama biz bayramı neden bir gün önce yaptıkta Suudi Arabistan’da bizden bir gün sonra Bayram yaptılar. Yani tüm televizyonlarda da bunlar tartışılırken, hadi biz inananlar, Ululemre itaat adına bunu kendi ülkemizde kabullendik de peki ya inanmayanlar? Onlar, bizim, yani Müslümanların Kurban Bayramını bile aynı gün de yapamıyor olmalarına gülmüyorlar mı? Ve bu durum bizim, yani inanan insanların gülünç duruma düşmesine yol açmıyor mu? Açıyor, peki kimin vebali var burada, Devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin mi, Türkiye’nin Din kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın mı? Yoksa Müftüler, cami hocaları, vaazlar, medrese alimlerinin mi, yoksa astronomi ilmi sahiplerinin mi yoksa “ihtilaf-ı metali” denilen farklı bölgelerde hilalin doğuşunu değil, kendi coğrafyasında hilali görmeyi esas almak diye bir kuralın mı? Bunun sade bir Müslüman için ne kadar ağır yük olduğunun hala farkına varılamadı mı?
Başka dinlerde var mıdır böylesi bir uyuşmazlık, anlaşamam azlık? İnsanlar gönül rahatlığı ile bayram yapamayacak mı İslam ülkelerinde? Bugünün teknolojisi on dört asır önce yoktu, o gün yani Peygamber Efendimizin yaşadığı dönemde de Kurban Bayramı veya Ramazan bayramı yine bugün ki gibi ihtilaflımıydı? Bu arada pek fark olmasa da bir gün bile olsa ayrı telden çalmak anlamına gelmez mi? Yıllardır aynı dinin insanları olarak Türkiye ile Suudi Arabistan’ın farklı Bayram günlerinde Bayram yapıyor olmalarının tüm İslam ülkelerinin genel itibarı üzerinde hiç mi etkisi yoktur, İslam ülkelerinin din alimleri, Astronomi alimleri, İlahıyat alimleri bunu kendi üzerlerine hiç mi vazife edinmez de bu sorun yıllardır her bayram da inanan insanları mağrur eder, boyun büktürür? Tüm İslam ülkelerinin aynı günde bayramı yapabiliyor olmaları için hangi yol, hangi metod gerekiyorsa bunu o sahanın erbabı insanlar, bir araya gelip çözemiyorlar mı? Bayramı ayrı ayrı günlerde kutlayan Müslümanların bu dünya da iki yakası bir araya gelebilir mi? Bunun vebalını o ilim adamları, yetkili yetkisiz tüm İslam ülkelerindeki yöneticiler, ne zamana kadar taşıyacaklar? Var mıdır onların yatacak yeri?
Gürcistan’ın Acara bölgesinin başkenti Batum’da, karanlıkta bir köpek gördüm havlarken, yanımdaki Ergün’e, “Bak dedim, köpek havlıyor?” karanlıktı ama garip garip bana baktı, “ne var bunda, evet havlıyor”dedi. Güldüm, “Ama dedim, Türkçe havlıyor, farkındasın değil mi? Bizim Türkiye’de de köpeklerimiz aynı şekilde havlıyor, bu köpekler aynı okuldan mı mezun oldular, nerden biliyorlar aynı dili de aynı şekilde konuşuyorlar” diye de sordum, bu sefer o gülmeye başladı, “Allah senin iyiliğini versin” dedi, ama durmadı, gülmeye devam etti. Sonra da hatırlatıp hatırlatıp tekrar tekrar güldü, “Ben köpeğe hiç öyle bakmamıştım, köpeğin havlamasının dille ne alakası var” diye söylendi, bu sefer ben misalleri diğer hayvanlara da uzattım, Dünyanın bir başka ucundaki aynı hayvanların aynı dili nasıl konuşabildiğini ama insanların aynı Dünya’da farklı dilleri kullandıklarını, bu dil farklılığının aslında o insanları kandırmak ve de sömürmek için kullanıldığını anlatmaya çalıştım.
Şimdi farklı ülkelerde olmalarına rağmen köpekler, aynı dili kullanabiliyorken, dil farklılığına rağmen Allah’a inanmış insanlar, aynı Allah’a ibadet edebilmek için bir koca günü bile tesbit edip, aynı günde nasıl oluyor da birleşemiyorlar? Bayramı aynı gün yapıp, kardeşliklerinin tadını neden çıkaramıyorlar da, kardeşler arasında bile bir nifak olabilecek bir yolu seçebiliyorlar? Bunu siz kendi kendinize kaldığınızda düşünüyor musunuz? Hem güya, İnsan, “Eşref-i mahlukat” ( yaradılmışların en şereflisi) öyle mi? O şerefli mahlukatlar, güya onlardan şerefsiz olan hayvanlar kadar, köpekler kadar akıllı değiller mi yani? Yoksa o akılları, sadece bir bir aralarına fitne ve fesat sokmak için çalışıyor da, aynı günde bayram yapabilmekten kendilerini alımı koyuyor? Yoksa, o akıl fazlalığı mı onları aynı günde bayram yaptırmıyor? Siz ne düşünürsünüz?
Çocukluğumdan beri hep kafama takılıp durur, acaba derim ülkelerimiz arasındaki siyaset adamlarının araları açık da birbirlerine gıcıklık olsun diye mi bu bayramı aynı günde kutlatmazlar, yoksa bu din adamları bencil ve gurur yapıp, birbirleri ile ilim sahasında paylaşımda bulunmaz, kendi bildiklerini kendilerine saklayıp da kendi ülkelerinde insanları yanlış mı yaptırırlar derim, sonra acaba mezhepler arası uyuşmazlıktan mı kaynaklanır bu bir gurur meselesi mi yapılmıştır derim kendi kendime ama bir türlü işin içinden çıkamam, hocalara da sormam zaten. Hocalara ne soracağım, çocukluğumdan beri sadece camilerde değil, bizim beş vakit cemaatle namaz kılınan evimizde bile vaaz dinler dururum.
Ululemre itaat adına Bayramlara saygı duyarım ama bu Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki farklı günlerde bayram kutlamalarına hala akıl sır erdiremem. Tamam ben sadece Bayram’ları değil zaten her güzel olayı Bayram kabul ederim, Cuma günlerinde camilerin tıklım tıklım dolmasını da bayram kabul ederim ama bunu inanmayan, ya da bizim gibi inanmayan insanlara nasıl anlatırım, bana “siz daha aynı günde bayram bile yapamıyorsunuz, sizin dininiz hala aynı günde bayram bile yapamıyor, sen bana ne diyorsun?” diyen yabancıya, ya da inanmayana ben ne cevap verebilirim, bunu bizim din alimlerimiz, etkili ve yetkililerimiz hiç düşünüyor mu? Bana rahatlıkla cevaplayabileceğim bir cevap bulabilirler mi? Bulsunlar istiyorum, benim boynum her bayramda bükük kalmasın artık, yeter, hangi devirdeyiz ve biz hala neye cevap veremiyoruz öyle değil mi?
Ha biliyorum, bilim adamları kendi aralarında bunu tartışıyorlar, tartışmalarında da Biri teşri’ye kafayı bozmuş olanlar. Bunlar Hz. Peygamber “Hilali görün!” dedi, öyle ise ille de görmeden olmaz diyenler. Ondan sonra da neyi, nerede ve nasıl ve ne ile göreceğini bir türlü bilemeyenler, bir iki kişinin “gördük” demesine, bütün İslam Dünyasının kaderini bağlamaya çalışanlarla, teşrii tekvin ile birlikte ele alıp, teşrîe ilişkin bir hüküm verecekse evvelemirde bu hükmün tekvindeki karşılığını, mesnedini tespite mübaderet edip, öyle karar verenler. İyi de siz kapalı kapılar ardında ne yapıp edip, kapanın kavga edin, tartışın, ağzını gözünüzü kırın, parçalayın ama bize, yani sıradan insanlara somut bir gün deyin ve bizi, gönlümüzü , kalbimizi, vicdanımızı mutmain edecek bir cevapla çıkın ortaya ve bir karara varın ve benim gibi sıradan inanan insanları daha fazla günaha sokmayın. Geçtik namaz’dan şimdi kestiğimiz kurban kabul edilecek mi edilmeyecek mi, Kurbanı bayramda mı kestik yoksa bayram öncesi mi bunu bilelim bari, yani yılda bir kurban keseceğiz onu bile bize haram etmeyin olmaz mı? Sözün burasında geçmiş bayramınız mübarek olsun, diğer ibadetlerde bir çok hatamız oluyor, bari Bayramlarımız tam olsun. Kalın sağlıcakla.