Çocuktan sorumlu kişilerin çocuğa karşı en temel yükümlülüklerinin yerine getirmemesi, bugün ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde çocuk istismarına neden olmaktadır. Çocuğun dünyaya gelmesiyle başlayan beslenme, sevgi, ilgi, tıbbi ihtiyaçları, giyimi, eğitimi duygusal ihtiyaçları ve yaşam koşulları için gerekli ilgiyi yerinde ve zamanında göstermemek, çocuklarda ilerleyen yaşlarda beklenmedik sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Çocuk istismar ve ihmali birbirinden ayıran en temel nokta, istismarın aktif, ihmalin ise pasif bir olgu olmasıdır. İhmali de fiziksel, cinsel ve duygusal boyutta ele almak mümkündür. Ancak bunları birbirinden ayırmak zordur.
Ailede, dengeli, duygusal ve toplumsal etkileşimin güçlü olduğu aile ortamında, yeterli güven, sevgi ve sevecenlik içinde büyüyen çocuklar, gelişimleri için gerekli deneyimleri elde edebilmektedirler. Bu tür aile ortamlarında, aile üyelerinin kendilerine düşen sorumluluklarının bilincinde olmaları ve çocuğa bağımsızlık yolunda yeterli imkanların hazırlanması, onun sağlam bir kişilik yapısına sahip olmasını sağlamış olurlar. Her anne babanın bilerek ya da bilmeyerek çocuklarına karşı tutumu değişik olabilmektedir. Bazı çocuklar daha çok sevilmekte, bazılarına baskı yapılmakta, bazıları istenmeyen çocuk olarak görülmekte, bazılarına ise daha çok hoşgörü gösterilmektedir. Çocuklar arasında yapılan ayrımcılık ülke genelinde bir kısım aileler tarafından sergilendiği çeşitli kitle iletişim araçları ve yapılan istatiklerle gün yüzüne çıkmaktadır. Ailelerin çocukları arasındaki bu yanlış dengelenemeyen tutumları, çocuğun hem kişiliğine, hem de sosyal gelişimine değişik biçimler kazanmasına ve ilerleyen yaşlarda aileye karşı olumsuz tutumlar sergilemesine neden olmaktadır.
Çeşitli rehabilitasyon merkezlerinde yapılan çalışmalarda, soğuk, ilişki kuramayan, uzak, aşırı agresif ve hareketli, olumsuz, itici ve aşırı bağımlı özellik taşıyan çocukların daha fazla istismar edildiği görülmüştür. Çocuk, ailede gördüğü, sevgisizlik, sahipsizlik, ihmal ve istismar nedeniyle sokağa yönelebilmekte, yine aile ihmali sonucu sokağa düşmüş çocuklarla arkadaşlık kurmaktadır. Çocuklar bugün milyonları bulan sorumsuz aileler tarafından dışlanabilmekte, sokakta çalışmaya teşvik edilmekte, zorla çalıştırılabilmekte ya da çocuk ailesinin gelirine katkıda bulunabilmek için mecburi olarak çalışabilmektedir. Bu gün hemen her hafta çeşitli yazılı ve görsel basında haber olan çocukların sokaklarda yaşlarına uygun olmayan işlerde çalıştırılması okul eğitimlerini, psikolojik ve sosyal fiziksel gelişmelerini olumsuz etkileyen bu haber ve görüntüler hepimizi çok üzmekte ve düşündürmektedir. Sokakta yaşayan ve/veya çalıştırılan çocuklar; yaşadıkları ortamlarda her türlü ihmal, istismar, sömürü ve kötü davranışa maruz kalan, aile veya yasal yakınlarıyla bağları kısmen ya da tamamen kopmuş, risklere karşı kendilerini koruyamayan çocuklardır. Çoğu zaman geceleri evlerine dönmekle birlikte arada sırada sokakta sabahlayan bu çocukların bir kısmı da yaşadıkları ortam ve geçirdikleri sarsıntı sonucu uçucu ve uyuşturucu madde kullanmaktadır.
Sokaktaki çocukların sokakta çalıştırılmaları ve yaşamaları büyük oranda ekonomik olmakla beraber, anne-babalarının eğitimsizliği, aile içi şiddet, cinsel, fiziksel istismar, sosyal destek sistemlerinin yetersizliği, geleneksel yapı içerisinde çocuğun ev işlerinde, tarımda ve sokakta çalıştırılmasının doğal karşılanması, ailenin bakabileceğinden fazla çocuğa sahip olması, sevgisizlik, ihmal ve çocukların eğitim sisteminden kopması sayılabilir. Bu sorunlara genel bir bakış açısı getirildiğinde kaynağın büyük oranda yoksulluk ve yetişkinlerin olumsuz tutumlarından kaynaklandığı görülmektedir. İşte ailelerde yaşanan bu ihmaller sonucunda, tüm bu anlatılanlara bağlı olarak sokağa kaçmış çocukların büyük bir kısmında yukarıda açıkladığım istismar tiplerinden birisinin yaşanmış olduğu ve ortamdaki olaylara bağlı olarak aileden kaçarak sokaklarda yaşamayı tercih ettiği görülmektedir. Genel de sokak çocukları ailede başta ekonomik sıkıntılardan ve ailedeki düzensiz, karmaşık ve kavgalı yaşamdan maruz kaldıkları şiddetten ve kötü muameleden dolayı evlerini terk etmektedirler. Sokakta çalışan ve yaşayan bu çocuklar her tür sömürüye karşı savunmasızdırlar.
Bu günkü iktidarın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, yıllardır ihmal ve istismar edilen, sokaklarda yaşayan, çalıştırılan çocuklara yönelik yeni yasal düzenlemeleri kanunlaştırarak hayata geçirmiştir. Bu bakanlığımız, bu gibi çocuklarımıza yönelik, çocuk ve gençlik merkezlerini kurmakta, çocuk ve gençlik merkezlerinde başarılı bir şekilde aile, çocuk ve toplum odaklı çalışmalar yürütmektedir. İhmal sonucu sokaklara düşmüş bu çocuklarımıza bağlı olduğu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın bu yeni çalışmalarını bütün illerde hayata geçirmesi, işin ehemmiyeti acısından önem arz etmektedir.