,

Cumhurbaşkanımız Hayırlı olsun

 M. Kemal AYÇİÇEK – 8 Ağustos 2014 

Türkiye’nin çok önemli bir sürecini yaşıyoruz. Daha düne kadar “olmaz, olamaz” hatta, “Savcı Sayan’ın “Olabilemez”leri, ardı ardına oluveriyor Türkiye’de. Şimdi de Halk, Cumhurbaşkanı seçimleri için sandık başına gidiyor ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez kendi oyları ile Cumhurbaşkanı seçiyor. Halk, seçimi ele alınca ister istemez, verdiği oyların kendine yansımasını da aceleyle görmek ister!

Geçmişte Cumhurbaşkanlarını Halkın seçip, TBMM’ye gönderdiği Milletvekilleri seçerlerdi. Yani, halkın vekillerinin seçtiği Cumhurbaşkanları da vekillerin seçimi olduğu için denge politikalarını dikkate alarak çok geniş hizmet alanlarına direk müdahale de bulunmazlardı! Dolayısıyla da Halk, Milletvekillerinin seçtiği Cumhurbaşkanlarının “Protokol” hizmeti yaptıklarına inanırdı ve zaten de öyle görev yaparlardı. En basitinden Anayasa da yazılı olsa bile mesela Bakanlar Kurulunu toplayıp Başkanlık yapmazlardı! Böyle olunca da halkın gözünde Cumhurbaşkanları, Çankaya Köşkü’nde “yan gelip yatarlardı”!  Şimdi bundan sonrasındaysa Halkın, kendi oyları ile seçeceği Cumhurbaşkanlarına aynı gözle bakmayacağına kalıbımı basarım!

Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci kimilerine göre çok kısaydı, tam aranan adayları çıkaramadılar, belki kimilerinin çok önceden belirlediği bir adayla birçok siyasi parti bir adayın ardına takıldı ama tüm seçimler de mutlaka zaman ve adaylar tartışılır. Türkiye gibi dinamik bir ülke için her seçim elbette Dünya için de önem arz ediyor, dolayısıyla da Dünya’nın benimseyeceği bir aday için ter dökenler de olmayacak değildi! Öyle de oldu, Dünya tanır diye mesela Ekmeleddin İhsanoğlu’nu kalkıp Türkiye’nin 12 Yıllık Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına rakip koydular. Sonra da kendi belirledikleri adayın adını bile tam olarak telaffuz edemeyip, “Ekmelerdin”, “Eklemedin”, “Teklemedin”, Ekmelerdin”, Emekledin” gibi gülünç hale geldiler! Halk, tüm bunları gördü, yaşadı.
Halk, seçtiği insanlardan hizmet bekler. Oy verdiği insanları rahat bırakmaz. Geçmişte Milletvekilleri mesela Ankara’da sağlık hizmetleri için gece yarısı yataklarından kaldırılırdı. Bundan sonra belki de oy verdik diye  Cumhurbaşkanlarını arayanlar olacak ama bunları yadırgamamak lazım, gece vekilini yatağından kaldıranlar kendi verdiği oyun ne kadar önemli olduğunun bilinciyle yapardı bunu, belki yine yapacak! Şunu demek istiyorum, halk kendisi gibi olabilecek insanları tercih ediyor ve seçiyor! Ahmedin, mehmedin, yunus veya Raziye’nin ne dediğine pek bakmıyor, kendisi gibi görmek istediklerine meylediyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de böyle bakılınca neredeyse sonucu çok belli bir Cumhurbaşkanı seçimini yapıyoruz. Dağ, tepe, bayır koşacak, hiç durmadan gece ve gündüz mesai kavramı olmayan, gösterdiği performanslarla bundan sonrasında da aynı performansı sürdürmesi beklenen bir ismi cumhurbaşkanı seçecek!

Selahattin Demirtaş, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı adayları. Bu üç isimden birinin seçileceği Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanı, herkesin kafasında zaten belirmiş değil mi? Ben buradan şu aday çok güzel, çok özel, şöyle müthiş, böyle zeki, adam adam, süper güç, Dünya adamı, salih, samimi, mert, dobra, ahlaklı, yakışıklı, aklı başında, bulunmaz biri desem nolur demesem nolur, bu yazdıklarımı kim ne kadar ciddiye alır ve bir yazı okudum, kalkıp aklımdaki isme değil de öbürüne oy verdim der? Demez, onun için boşu boşuna da güzellemeler yapmaya gerek yok, her şey çok açık ve net ortada olduğu için ben şimdiden Cumhurbaşkanımızın Türkiye ve Dünya için hayırlı ve uğurlu olsun diyorum. Allah, yeni Cumhurbaşkanımızla Türkiye’nin yarınlarını mutlu, refah ve bolluklar ülkesi yapsın. Tüm Dünya’da dil, din, ırk, mezhep ya da her ne sebeple olursa olsun bir tek insan yaşamını yitirmesin. Kalın sağlıcakla.

YORUM EKLE