
Sonra telefonla aradım, ‘abi çek vardıya, senden çektiğim paraya da banka el koymuş, alamadım’ diye mazeret bildirdi. Yine yanıma geldi, yalvar yakar, o 7 milyar yerine 7 milyar daha karttan çekip, ona takla attırarak önceki çektiği 7 milyarı ödeyecek karta güya, ama o da gitti. Bu kez, ‘bizim elemanlar akşam saatlaeinde dönüyor abi, ben senin paranı elemanlar gelince gece yatırırım, sen bana kartların şifresini de ver, ben hallederim’dedi. Tamam dedik, orada teslim olduk.Meğer, adam bizim bankalardaki limitlere göz dikmiş ama hala anlamıyorum tabi”
Ardından kartların ödemelerinin günü gelince Özay Küçükertunç , tüm kartları bir kart, iki kart, üç kart, dört kredi kartı derken iki bankanın 24 milyar limitli kartlarının hepsini kendinde toplayıp, limitlerini dolduruyor ve bu kartları takla attırarak bir süre kullanıyor. Kartları elinden gitmiş, şifreleri gitmiş bizim Eminbey hala o “arkadaş” dediği adamların parasını ödeyeceğini ve kartlarının da kendisine verileceğini bekliyor.
Hatta, Eminbey, Özay’a verdiği kredi kartına olan borcunu kapatmak için bir başka bankadan 10 milyar kredi çekip, kendi borcunu kapatıyor ki kredi kartları tamamen Özay’ın borcu olsun, o burcunu ödüyor aklı sıra ama arkadan Özay tüm limiti bir gecede tamamen kullanıyor.Eminbey, zaman zaman da bunların Toklu mahallesinde sahilde olan şirketlerine gidip geliyor,kartların ödemesinin yapılıp yapılmadığını takp ediyor güya. Tabi bu gidip gelmeleri sırasında şirkette karşılaştığı alacaklılar kafasını karıştırıyor Eminbey’in , safiyane olarak güya Özay Küçükertunç’a da soruyor , “bu kadar alacaklın geliyor, nasıl başa çıkacaksın, adamlar baskın yaparlarsa diye korkmuyor musun?” diye ama Özay buna, çekmecesini göstererek, “alacaklılara karşı tedbirimi almışım” diyerek, gülerek çekmecesinde silah bulundurduğunu ima ediyor. Bu aslında Eminbey’e de bir gözdağı ama Eminbey’in o tertemiz kalbi, bunu anlayamıyor bile!.

Eminbey, kara kara düşünüyor ama 24 milyar lirayı da kurtarmak için çaresizlik içinde kabul ediyor ve birlikte gidiyorlar Trabzon 1.noterliğine. buraya şirketin bayan muhasebecisi de geliyor, işlemler yapılıyor imzalar atılıyor. Bu arada şirket sermayesi de 60 milyondan 600 milyona çıkarılıyor. Meğer bankadan kredi çekme olayı bahaneymiş, Özay ile ortağı kavgalı olduklarından Umay şirketten ayrılmak istiyor buna da Eminbey’i kurban ederek şirketten ayrılmış oluyor. Eminbey, hala “arkadaşları”na yardımcı olmanın mutluluğunu yaşıyor, iyilik yaptığından kendince emin tabi.
TTSO Kayıtlarında “Firma Adı : (1070). ÖZÇABA GIDA İNŞAAT TURİZM NAKLİYE VE TİCARET LTD. ŞTİ.Yetkili : MUSTAFA ÖZAY KÜÇÜKERTUNÇ,Faaliyet Konusu : GIDA VE İHTİYAÇ MADDELERİ ALIM SATIMI VE PAZARLAMASI Adres : TOKLU MAH. NO:429 TRABZON/MERKEZ Oda Sicil No : 14714 Durum : BU FİRMA ASKI DURUMUNDADIR “ şeklinde web sitesinde de yer alan Özçaba şirketi Tasfiye sürecine sokulurken, Özay’ın bir başka arkadaşı Ercan Yavuzyılmaz ile Total su’yun bayiliği şirketini açıyor. Sonra ondan da ayrılıp, bir medikal işi için başka birisiyle ortaklık yapıyor ve izini kaybettiriyor.
Tabi bu arada Eminbey’e kredi kartları nedeniyle bankalardan telefonlar geliyor, taksitlendirme öneriliyor, eminbey de Özay’ı telefonla arayıp, ne yapması gerektiğini soruyor. Özay, “taksitlendir, öderiz” diyor ama ilk taksitleri n ödeme günü geliyor, ama Özay Küçükertunç’tan hala bir ses çıkmıyor. Böylece Eminbey, taksitlendirdiği kredi kartlarının ilk taksitlerini de kendi cebinden ödemiş oluyor. Eminbey artık dolandırıldığının farkına iyice varıyor ve bu durumu bir dilekçe ile Cumhuriyet Başsavcılığına iletip, bu iki kişiden şikayetçi oluyor. Eminbey, sancının onaylayıp emniyete havale ettiği şikayet dilekçesini Erdoğdu karakolu’na götürüyor, oradaki polis memuru, dilekçesini alıyor ve şöyle bir göz attıktan sonra, gülüyor ve ardından da , “ooo sen geç kalmışsın ya, bu adamlar için bu tür şikayetlerde sen otuzyedinci kişisin, çok kişi şikayetçi oldu bu adamlardan, nerden bulaştın böyle adamlara” diyor.

Eminbey, bir yandan hukuk mücadelesine girerken bir yandan da habire mahkemelere gidip geliyor. Ama o “arkadaş”ları, artık Eminbey’i ne arayıp, ne de soruyorlar. Ama Eminbey bir bakıyor Ankara’nın Kazan İcra dairesinden, bir bakıyor bir bankadan, bir bakıyor bir diğer bankadan, bir bakıyor maliye’den, bir bakıyor kaybettiği mahkemelerden gelen tebligatların altında ezilip, ezilip duruyor. Eminbey, artık postacı görmekten nefret ediyor, onları da görmek istemiyor.
Bu süreç mi, tamı tamına 6 yıldır devam ediyor. Eminbey, “geceleri uyuyamıyorum, güya borcuna sadık dürüst bir müşteri iken 23 yıllık bankamda ki itibarım yok oluyor, diğer bankadaki itibarım yok oluyor, kamu da ki tüm itibarım kayboluyor. Hele emekliyim, maaşımı aldığım banka bana maaşımın 15 katı kredi sunuyor ama ben kredi de alamıyorum, çünkü bankalar hesabıma temlik koydurmuş, nefes alamıyorum” diye yakınıyor.
Susmuş, babasını bile arayamıyor artık Eminbey, telefonla hiç ama hiç kimseyi arayamıyor. Kimseye derdini de anlatamıyor. En çok da “çocuklarıma, aile çevreme çok mahcup oldum”diye yakınıyor.
Dolandırıcının son mesajları!
Dolandırmışlığı yetmiyormuş gibi Trabzon'un Çamlık yolu ayrı bir de Yomra girişin de yeni birer market açıyor ve ardından da sanki tehdit ediliyormuş gibi (Güya dava açacak ve bak bana neler yaptı) gibi bir takım saçma sapan gerekçeler mi oluşturmak için şu mesajları atıyor, Umay Bahçekapılı;
"Ben an ayrdımcı olacağımı söyledim dimi,sebredeceksin biraz",
"benim de durumum yok şu anda"
"anla olduğu zaman verdim"
"Bu site ile alakalıdır avukatıma bilgi verip yalan ve yanlış haber yapmaktan sana dava açacağım bilgin olsun,mehkemede görüşelim o zaman"
"Yalan haber yapmak ve para istemek nasiyoluyor bakalım ..."
"Beni haber yapmak ve tehditle para istemek nasıl oluyormuş bakalım seni savcılığa şikayet edeceğim"
Evet mesajaları bunlar, ve hala utanmadan ve sıkılmadan Yomra girişindeki bir marketi işletiyor bu çok akıllı dolandırıcı.Mahkemeye vermesini bekliyoruz,hala "çıt"yok! Bakalım el mi yaman, bey mi yaman? Bulmuşlardı Fetö mahkemelerini, dilediklerini istedikleri gibi dolandırıyorlardı! Hadi bakalım Hodri meydan sevgili Umay Bahçekapılı!
devamı gelecek....! "Efor market"!
Ust tabelasın da isim yok, sadece "market" kısmı var, Trabzon- Yomra girişi, Kaşüstünden hemen sonra Yomra girişin de sahil yolu kenarına konumlanmış marketlerin ilki, Umay Bahçekapılı, işte bu marketin patronu şimdi!
Allah'ım sen nelere kadirsin böyle!
Güncelleme Tarihi: 02 Mayıs 2020, 08:15