M. Kemal AYÇİÇEK -  9 Mayıs 2016

 

 

Yoo yo öyle hemen Ordu dediysek bizim Türk Silahlı Kuvvetleri değil, ülkemiz ’deki 81 ilden biri olan Karadeniz Bölgesi’nin incisi(!) Ordu ilimizden bahsedeceğim. Karadenizli, şanlı Ordumuzla her hal ve şartta omuz omuzadır. Sorun Ordu il sınırları boyunca uygulanan sözde “akıllı ışık”denilen trafik sinyalizasyonu ve kamera sistemleri, Bu ilden geçen herkesi derinden etkiliyor. O anda değil ama Ordu’dan aracı ile geçen her hangi biri bir hafta sonra trafik cezası yediği tarafına bildirildiğin de farkına varıyor, Ordu’daki Akıllı sistemin hünerlerini.


Karadenizliler, memleket özlemine pek fazla dayanamaz ve düşer yollara, o nedenle onlara Ordu'dan geçerken dikkatli olmalarını salık veriyorum. Ordu il sınırlarına girdiklerin de araçların da "Ordu'nun dereleri, aksa yukarı aksa" türküsünü dinleyerek, o türkünün  temposun da gaz basmalarını öneriyorum! Aksi halde, Ordu'dan geçerken ceza yememeleri mümkün değildir. O trafik levhalarını izlemekten, ışıkları gözlemekten ne çevredeki yeşilin farkına ve tadına varabiliyorsunuz ne de Karadeniz'e kavuşmanın sevincini yaşayamıyorsunuz!

 

 

Konu trafik olunca gittiğim her yerde Ordu’nun trafik polislerini anlatırdım. 1993 yılın da bir çok il gezdim, tatil amacıyla. Antalya’da da İzmir’de de, İstanbul ‘da Tekirdağ’da da polis kontrollerine denk geldik. Ama hiçbir il deki polislerde görmediğimiz nezaketi Ordu’da görev yapan polislerden görmüştük. İlk defa, “Polisimiz” diyebildiğimiz Ordu’daki trafik polislerimiz gitmiş, yerine sözde “akıllı ışık” denilen bir Deli Dumrul mantığı ile çalışan bir kamera sitemi getirilmiş ve Ordu’dan gelen geçene ceza kesiyor. Ayıptır, Yazıktır, eğer Allah korkunuz varsa da Günahtır, haramdır, zehirdir, zıkkımdır o kestiğiniz trafik cezaları.

 

 

Hem de öyle gündüz, hani okullar, öğrenciler veya sivil vatandaşın caddeler de olduğu gibi kaygısı ile gündüz saatleri de yok mesai kavramı diye bir kuralın da olmadığı, Kemal Sunal’ın eşkıyalık filmlerinde bile görmediğimiz bir ceza sistemi. Buna “Akıllı ışık” sitemi diyorlar, vatandaşı resmen ve göz göre göre adeta soyuyorlar! Gündüzdür, okula öğrencileri, vatandaşlar derken trafik ışıkları elbette yararlı olabilir ama bunlar için makul bir zamanlama olmaz mı? Yirmi dört saat hiç uyumayan ve gündüz trafiği gibi gece yarısını nasıl bir tutarsınız? Yani siz Karadeniz’e gelenlere, Gürcistan ve Azerbaycan’a, İran’a gidenlere de aynı kafa ile aynı cezaları kesiyorsunuz, bunda bir hizmet mantığı var mı Allah aşkına?

 

 

Bir düşünseniz gecenin bir yarısı yani saatlerin 03.20’yi gösterdiği zaman da siz Ordu’da sözde o “Akıllı ışık” sistemince belirlenmiş, 70 kilometre hızda gitmek zorunda olduğunuz yerden 79 kilometre hız ile gidiyorsunuz ve size bir hafta sonra 199 TL para cezası geliyor. Ordu Büyükşehir Belediyesi sınırlarının bu “Akıllı Işık” sistemini, Emniyet Genel Müdürlüğü ihale edip bir firmaya veriyor. Firma, her yeri kameralarla donatıp, harcadığı parayı da bu yaptığı sistem üzerinden kesilecek cezalardan karşılayacak ve ceza kesmeyecek mi? Bu nasıl bir mantık, bu nasıl bir soygundur böyle? Efendim, üstelik Ordu il sınırları içerisinde kesilecek trafik cezalarından yüzde 50’sini Devlet, yüzde 30’unu sistemi yapan şirket, yüzde 20’sini de Ordu Büyükşehir Belediyesi alacak ve buna da siz “hizmet” diyeceksiniz? 

 

 

Devlet, insan mantığının aksine bir iş yapmaz. Devlet’in yaptığı bir iş, sıradan vatandaşın aklının ve mantığının erebileceği iştir. Akıl ve mantığın kuşkuya düşürüldüğü hiçbir işi Devlet yapmaz! Peki ama o zaman Ordu Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde uygulanan bu “Akıllı Işık” sistemini kim ya da kimler ne adına yapmıştır? Emniyet Genel Müdürlüğü de yaptırsa bir işi onun da akla ve mantığa ters bir iş yaptırmamış olması gerekmez mi? O zaman akla hele de bu günler de farklı farklı şeyler geliyor. Mesela, 2014 yerel seçimleri öncesi yani o ay içerisin de trafik polislerinin harıl harıl trafik cezaları yazma olayları vardı, radarlar 30 Mart seçimlerine bir ay kala kurulmuş ve insanlara canlarından bezdirir trafik cezaları kesilmişti, ne diye? Sırf, 30 Mart yerel seçimlerin de AK Parti’ye halk isyan edip oy vermesin diye tabi. Bunlar seçimlerin ardından yapılan “Paralel” operasyonları ile ortaya çıktı, o ceza kesen polisler, hallaç pamuğu gibi görevlerinden alındılar. Ne mi demek istiyorum, işin açıkçası şu.

 

 

 AK Parti, Karadeniz Bölgesi’nden Türkiye ortalamasının üzerinde oy alınca bir üst akıl, her neredeyse o işte işin içine girip tüm Karadenizlileri akılları sıra güya Ordu’ya kurdukları “Akıllı Işık” tuzağı ile bu bölgeye gelen ve geçen herkese olur olmaz trafik cezaları kesiyor. Yani denmek isteniyor ki, Karadenizlileri, Türkiye ortalaması üzerin de oy verdiği AK Parti’ye karşı kışkırtmalı, nefret ettirmeli ki dişe tırnağa gelecek bir intikam alınmış olsun. Yoksa, Ordu’da kesilen trafik cezalarının başkaca mantıklı bir izahı var mı? ‘Peki Gürcüler, Azeriler ya da İranlılar’a neden kesiliyor’ diye soracak olanlara da onlar, ‘kurunun yanın da yaş’ olarak yananlar diyebilirim. Haksız mıyım?

 

 

Deli Dumrul vergisi değilse ne?

 

 

“Sistemi kuran firma kesilecek cezalardan yüzde 20 alacak kısacası 2 yıl içinde firma parasını geri alabilmek için Ordu’lu ya ceza yağacak. Akıllı ışık uygulaması 50 Milyon liraya Emniyet genel müdürlüğünce ihale edildi. Ancak firma parasını kesilen cezalardan alacak. Cezaların yüzde 50 sini Devlet, yüzde 30’unu Büyükşehir Belediyesi, yüzde 20 sini ihaleyi alan firma alacak. İhaleyi alan firma 2 yıl içinde yaptığı 50 milyon liralık yatırımı geri alabilmek için yaklaşık 180 milyon liralık ceza kesilmesi gerekiyor. Bunun için firma her yeri kameralı sistemle donatıp ceza kesilmesi için ayar yapabilecek” Bu nasıl bir soygun?

 

 

CHP’li Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın cevaplandırmasını istediği soru önergesi ile konuyu gündeme taşıdı ama hala Ordu’da değişen bir şey yok. Bektaşoğlu haklı olarak, “Ordu geçişi sürücülere tuzak” diyerek, Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulanan sistemle, 19 kule radar cihazı ile 11 araç plaka tanıma sistemi ışık ve hız ihlallerinin, görüntülü ve fotoğraflı olarak tespit edildiğini ve ihlallerin sürücülere ceza olarak yansıtıldığını söylüyor. Önergesin de de haklı olarak şu sorulara cevap verilmesini istiyor;

 

 

• TEDES sisteminin Giresun-Ordu-Samsun yol güzergâhında kapsamlı bir araştırma ve inceleme yapılmadan, bir deneme ve bilgilendirme süreci olmadan belediye tarafından uygulamaya konulduğu iddiaları doğru mudur?

 

• Her gün ortalama yüz bin aracın geçiş yaptığı Ordu merkez geçişinde 18 Kasım 2015 tarihinde hizmete giren Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (TEDES) ardından bu güne kadar trafik ihlali tespit edilen kaç sürücü hakkında, hangi kural ihlali ile tutanak düzenlenmiş, toplam ne kadar ceza tahakkuk ettirilmiştir?

 

• TEDES sisteminin uygulamaya alınması ardından uygulanan trafik cezası tespit tutanağı sayısı iller itibarıyla ne kadardır? TEDES arından Giresun plakalı kaç araca ne kadar ceza uygulaması yapılmıştır?

 

• Trafik ihlali tespit edilen sürücüler içinde aynı günde ve aynı saat dilimi içinde aynı ihlaller nedeniyle ceza uygulanan sayısı nedir? Bu şekilde kaç sürücüye ve toplam ne kadar ceza tahakkuk ettirilmiştir?

 

• TEDES’in uygulandığı güzergâhta sürücüleri uyarıcı tabelalar bulunmadığı ve bu uygulamanın günde 2 bin dolayında araç sürücüsüne ceza yazılması anlamına geldiği tarafınızdan da bilinmekte midir?

 

• TEDES uygulaması sonrasında yazılan cezaların caydırıcılığı olmuş mudur? Kural ihlallerinin önüne geçilmiş midir? Uygulama ardından Ordu merkez geçişi güzergâhında yaşanan maddi hasarlı, ölümlü ve yaralanmalı kaza sayıları ne oranda değişim göstermiştir?

 

• Trafik cezalarının % 50’sini Devlet %’30’unu Büyükşehir Belediyesi, %20 sini ihaleyi alan firmanın alacağı düşünüldüğünde; TEDES’in Ordu’da alelacele uygulanmasının arkasındaki neden, elde edilecek gelir midir?  Belediyenin acelesinde %30 geliri biran önce kasasında görmek istemesi mi etkili olmuştur? Sürücülerin mağduriyeti değil de “Çok ceza, çok gelir” mantığından hareket mi edilmektedir?

 

• TEDES sistemini kuran firma kime aittir, yeterlilik araştırması yapılmış mıdır?

 

• İhaleyi alan ve sistemi kuran firmanın sözleşmeye göre, 2 yıl içinde yaptığı 50 milyon liralık yatırımı geri alabilmek için yaklaşık 180 milyon liralık ceza kesilmesi gerektiğinden her yeri kameralı sistemle donatıp ceza kesilmesi için ayar yaptığı doğru mudur?

 

• Ortalama trafik cezasının 189 TL olduğu ülkemizde iki yıl içinde yalnızca yatırım parasını çıkarmak için mi bu kadar yoğun bir ceza kesimi uygulanmaktadır?

 

 Bu soruları aynen biz de soruyor ve insan aklının kabul edeceği, mantığa uygun ve sürücüler için makul olan bir uygulamaya en kısa zaman da geçilmesini ümit ediyoruz. Önerge ile Karadeniz halkının dile getirmekte olduğu ama pek dikkate alınmadığı Ordu geçişi sözde “Akıllı Işık” sistemini ilgili makama ileten Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu’na teşekkür ediyorum.Haaa Bu arada Eski içişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in Ordu milletvekili olduğunu unutmayın!  Fazla mı bir şey istemiş oluyoruz yani? Kalın sağlıcakla.