,

Şehitlerimiz Artvin'de anıldı

Tarihe altın harflerle yazılan ve adına destanlar yazılan Çanakkale Zaferinin 92’ncı yıldönümü ve 18 Mart Şehitlerini Anma günü münasebetiyle Artvin’de çeşitli anma etkinlikleri düzenlendi

Şehitlerimiz Artvin'de anıldı

Tarihe altın harflerle yazılan ve adına destanlar yazılan Çanakkale Zaferinin 92’ncı yıldönümü ve 18 Mart Şehitlerini Anma günü münasebetiyle Artvin’de çeşitli anma etkinlikleri düzenlendi. Sarıbudak Şehitliğinde Yatan Meçhul Askerler de Mezarı Başında Çanakkale şehitleri ile birlikte ilk kez anıldı.vatandaşlar, meçhul asker kabirlerine çiçek bırakıp, dualar okudu.

Karadenizolay.com(Artvin)-Artvin Kolorta mevkiindeki Garnizon Şehitliğinde düzenlenen anma töreninde Artvin Vali vekili Muzaffer Başıbüyük, Garnizon Komutanı Jand. Alb. Birol Şimşek ve Belediye başkan vekili Erdinç Eldemir tarafından şehitliğe çelenk konulmasının ardından, saygı duruşunda bulunuldu, bir manga asker tarafından saygı atışı yapıldı, okunan İstiklal Marşı eşliğinde şanlı Bayrağımız göndere çekildi. 

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Jandarma üsteğmen Bülent Demirsaban, takvimlerin her yaprağının Türk Milletinin tarih boyunca yazdığı destanlarla dolu olduğunu anlatarak “Gücünü milletinden alan Türk silahlı kuvvetleri, kendisine emanet edilen vatan topraklarını savunma görevini en iyi şekilde yerine getirecek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak sonsuza kadar yaşayacaktır. Bizlere emanet ettiğiniz anne, baba, eş ve çocuklarınız bizim gözümüz gibi bakmaya mecbur olduğumuz kutsal emanetler olarak kalacaktır. Büyük Türk milleti olarak gösterdiğiniz cesaret ve fedakârlıkları, asla unutmayacak, hatıralarınızı daima canlı tutacaktır. Bu anlamlı günde manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz.” dedi. 

Jandarma Çavuş Nebi Fırat’ın okuduğu “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiiri ile Artvin Lisesi öğrencisi Mehmet Aslan’ın okuduğu “Bülbül” adlı şiiri tören alanındakilere ve şehit yakınlarına duygulu anlar yaşattı.

Şehit Şeref Defterine Vali vekili Muzaffer Başıbüyük şunları yazdı:” 1071 Malazgirt’ten beri Anadolu’nun her karış toprağına kanlarınızı akıttınız. Bazılarınız Kosova’da, bazılarınız Viyana’da, bazılarınız Çanakkale’de toprağa düştünüz. Büyük bir kısmınızın mezarı bile olmadı. Ama istiklal şairimiz sizlere ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber sana avucunu açmış duruyor peygamber diyerek yerlerinizi belli etti. Gerçekten sizin yeriniz büyük Türk milletinin kalbidir, sizin yaptığınız kahramanlıklar olmasaydı, beklide bugün bu kadar huzur içinde yaşayamayacaktık. Bizler sizin hatıranız olan aziz vatanımızın üstünde, şanlı bayrağımızın altında huzurla yaşarken tarih boyunca bu topraklar için toprağa düşen sizleri minnetle, şükranla ve saygıyla anıyor, bıraktığınız emaneti sonsuza kadar koruyacağımıza and içiyorum, ruhunuz şad olsun.” 

Daha sonra törene katılan askeri ve mülki erkan ile şehit aileleri dualarla Şehit mezarlarına kırmızı karanfiller bıraktılar. Şehit Hava Pilot Üsteğmen Fatih Keskin’in babası Suat, Annesi Nazife, Kız kardeşi Aytun ise, gözyaşları içinde uzun süre ellerinde çiçeklerle dua ederek, şehitlikten ayrılmak istemediler. 

Şehitlikteki anma töreninin ardından anma etkinlikleri Garnizon komutanlığında şehit aileleriyle birlikte öğlen yemeği yenilmesi ile sürdü. Ardından Artvin merkez Sarıbudak Köyündeki şehitlik ziyaret edildi. 

Artvin’de bir ilk yaşandı

Çanakkale Zaferinin 92’ncı yıldönümü ve 18 Mart Şehitlerini Anma günü münasebetiyle Artvin Kolorta Garnizon Şehitliğinde düzenlenen anma töreni ardından, Artvin merkez ilçeye bağlı Sarıbudak Köyü Şehitliğinde yatan 9 meçhul asker de bu yıl ilk kez mezarları başında anıldı.

Sarıbudak Şehitliğini ziyaret eden Artvin Vali Vekili Muzaffer Başıbüyük, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Birol Şimşek ve çok sayıda askeri ve mülki erkan ile vatandaşlar, Birinci Dünya Savaşı’nda şehit olan ancak isimleri bilinmeyen 9 mechul asker’in mezarlarına kırmızı karanfiller bıraktılar.

Birinci Dünya savaşında Ermeni çeteleri tarafından kandırılarak şehit edilen 9 askerin öyküsünü anlatan Kafkas Üniversitesi Artvin Orman Fakültesi Eğitim Görevlisi tarihçi Hüseyin Kurt şunları söyledi:” Bu cepheyle ilgili Sarıbudak(Melo) köyünde bizzat yüz yüze konuşup ta edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Birinci Dünya Harbi öncesi, Kars, Ardahan ve Batum’un kırk yıllık süreyle Rusya’nın esaretinde olduğunu bilelim. Dolayısıyla Batum Sancağı’na bağlı olan Artvin’in Borçka Şavşat ve Ardanuç’’un kırk yıllık esareti yaşadığını biliyoruz. Artvin Merkezi de bu esareti yaşamaktadır. Yani Rus işgalindedir. Oruçlu köyünde Ruslar vardır, Sarıbudak Köyünde Türk kesimi vardır. İki köy birbirine giderken vize almak zorundadır. Oradan gelenler Türkiye’ye gelmiş oluyorlar, buradan gidenlerde Rusya’ya gitmiş oluyor. Kırk yıllık esaretin sonucunda Sarıbudak Nahiyesi Osmanlı İmparatorluğu’nun bir uç nahiyesidir ve 211’nci Hudut Alayı da buradadır, aynı zamanda Gümrük Müdürlüğü de buradadır ve geçişlerdeki, bugünkü anlamdaki pasaport işlemleri,vizeler buradan yapılmaktaydı. Çünkü, Rusya’ya gitmek isteyen, Batum’da çalışmak isteyen insanlar mutlaka bu gümrükten ilgili işlemlerini yapmak zorundadırlar. Bu cephenin komutanı olan Halit Paşa’nın karargahı, dağın doruğundaki Damlakür’ün ile Kürdaze mahallesi arasındaki Beşkür’ün bu ikisinin arasındadır.  Kürdaze mahallesinde Halit Paşa’nın karargahı vardır, hastane vardır, doktorları vardır, ve yaralanan askerleri de burada tedavi edildiği görülmektedir, aynı zamanda burada darağacı da vardır. Hainler, kaçanlar elbetteki cezasız kalmamaktadır. Bugün karargah yıkılmıştır. Darağacı olarak kullanılan Dut ağacı halen yerinde durmaktadır. Halit Paşa 2 ay süreyle bu cepheden batı cephesine gitmiş ve tekrar geri dönmüştür.

Seferberlikte, yani Birinci Dünya Harbinde bu cephe hiç bozulmamıştır. Ruslar buradan bir adım bile öteye gidememiştir. Aşağı köyün içinde ayrıca Halit Paşa’nın oturduğu bina vardır, camiinin eski kapıları kurşun izi doludur, samanlığın üzerinde o dönem dağıtılmış top mermisinin olduğu gibi durduğunu da ayrıca biz tespit ettik. Bu cephenin 1914-15-16 yıllarında Türk Cephesi olarak kaldığını görüyoruz. Erzurum’un düşmesi sonucu, Halit Paşa iki ateş arasında kalmamak için cephesini Çoruh Vadisine indirmek suretiyle geri çekmek zorunda kalmıştır. Halit Paşa’nın gecesi gündüzü olmaz diyor bana bunu anlatan. Halit Paşa yörenin halkı arasında efsaneleşmiştir. Bu şehitliğin oluştuğu durum şu; Peşvet mıntıkası olan burada bir ön karakolumuz varmış. Ve Karakoldaki askerlerimiz karakoldadırlar. Askerlerimizin şehit olmasına Ermenilerin sebep olduğunu ifade edelim. Buradaki tespitlerime göre, bu Ermenilerden birisi hoca kılığında, karakola gelmiş, yani manevi yönden askerlere destek olması anlamında kendisini kabul ettirmiştir, askerlerimizi rahatlatmıştır. Sizler istirahat edin, daha sonra biz manevi yönden size gerekeni yapacağız demişlerdir ve ondan sonra Rus askerlerine karakoldaki 9 askerimizin şehit olmasına da sebep olmuşlardır. “

Artvin merkez ilçeye yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki Sarıbudak Köyü (Melo) Şehitliği’nde birinci Dünya savaşında Ruslarla yapılan mücadelede şehit düşen 9 asker’in mezarı bulunmaktadır. Mezar taşlarında isimleri bulunmayan meçhul askerlerin yattığı şehitlik 211’nci Hudut Alay Komutanlığınca 1997 yılında inşa edilmiştir.


Güncelleme Tarihi: 05 Mart 2014, 09:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER