,

Artvin Kafkasör’de şampiyonlar güreşti

M. Kemal AYÇİÇEK  -  22 Ağustos 2023


Artvin Boğacılar Spor Kulübü tarafından düzenlenen ve bin 200 rakımlı Kafkasör Yaylası İsmet Acar arenasın da yapılan Türkiye Şampiyonası Boğa Güreşleri büyük ilgi gördü. Artvin valiliği ve Belediyesi ile Ticaret Odalarının verdiği destekler, boğa güreşlerini seyretmeye gelen vatandaşları mutlu etti.


Üç bin 428 rakımlı Karçal Dağları’na bakan Artvin’in üst bölgesi’n de bulunan Kafkasör İsmet Acar Arenası, 18 ve 19 Ağustos tarihleri arasın da Muğla, Rize, Aydın, Denizli, İzmir , Çorum, Erzurum gibi bölgelerde derece  yapmış Boğaların katılımıyla Türkiye 7. Boğa Güreşleri Şampiyonası yapıldı.


Boğa güreşlerine gitmeyenlerin, boğa güreşi seyretmemiş olanların anlayamayacağı müthiş bir kültür aslın da boğa güreşleri. İsmet Acar Kafkasör arenası’n da ki afişler de de belirtildiği gibi aslın da boğa güreşleri Artvin’de tam 200 yıldır süre gelen kültürel bir etkinlik.


Kimilerinin hayvan görmeyip de “öküz” dediği o boğalar, kendi araların da güreş tutarken aslın da insanlara da çok önemli mesajlar veriyorlar. Hani at yarışlarının müdavimi olanların atların isimlerini ve soyağacını nasıl ezbere biliyorlarsa boğa güreşi severlerin de o boğaların hangi hayvanın yavrusu ve annesi ve babasına varıncaya kadar boğa hakkın da bilgileri bulunuyor.


Yanı boğa güreşlerini havanı birer vahşet gibi algılayıp, söz de hayvan hakları savunucularının bu tarz etkinliklere karşı yaptığı mücadele, Boğa’ları “öküz” gibi görmelerinden kaynaklanıyor. Oysa Boğalar, öküz değil, birer kültür abideleri.


Sahaya çıktıkların da yaptıkları gösteriler, ön ayakları ile sanki deniz de yüzermiş gibi o toprak zeminli arenayı yırtıp, yırtıp tepelemeleri, rakiplerine karşı kendilerinin nasıl bir inatla galip geleceklerine olan inancın gösterisi gibi.


Her şampiyon Boğa’nın sahaya çıkması, boğa güreşi severlerin en fanatik Trabzonspor, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş taraftarlarının çılgınca tezahüratlarını aratmıyor. Öylesine gönül verilmiş ki boğa güreşlerine, kundaktaki bebekleri ile gelmiş yüzlerce anne, babalar. Dedeler, neneleri saymıyorum artık onu sizler anlayın!


Adım başı çadırlar, kimi sadece gençler Gürkan Kurt,Mercan Tunç, Uygar Efe Hekimoğlu, Tunahan Duman, Furkan Ali Gül ve  Aziz can Tunç gibi arkadaş grubu olarak, kimileri Ahmet Sercan gibi dedelerini getirmiş, Tabi kimileri de Seçkin Dağdemir gibi kardeşi Serkan Dağdemir anlayamasa da sırf onu mutlu edebilmek için Kafkasör’e çıkıp çadır kurmuş, abi kardeşliğin tadını birlikte çıkarmanın mutluluğunu, o her tarafı çamlar, karaağaçlar, kızılağaçları ile çevrili orman da yaşıyor.


Kendi bölgelerin de güreşler kazanmış ve derece almış Boğalar, kilolarına göre Pehlivanlar Baş, Başaltı, Büyükorta, Küçükorta, Ayak ve Yıldızlar; Baş, Başaltı, Büyükorta, Küçükorta olmak üzere Valilik kupası, Belediye kupası gibi on iki kategori de kıyasıya güreştiler.


Tabi o boğa güreşleri belki tam sisteme oturtulmamış ama belli bir düzenle yapılır hale geldiği zaman daha adil sonuçlar alınabilir. Bura da benim görebildiğim eksiklik, aynı gün içerisin de bir boğa’nın iki ya da üç güreş yaptırılıyor olması ki bu bana çok hakkaniyetli gelmiyor. Zaten güreşi kaybeden boğa’lar da buna isyan edercesine böğürerek bunu anlatmak istiyorlar, gördüklerim den  ben bunu anladım.


Hiçbir boğa sahibi ile konuşmadım ama oradaki çocukların tezahüratlarındaki o ağlak sesleri asla unutmayacağım. O boğa güreşleri ile büyümüş ve ömrünün son demlerin de bile rahatsızlıklarına aldırmadan o gönül verdikleri boğa güreşlerine destek olan o yaşlı dede ve neneleri de unutmayacağım.


Evet Artvin’de iyi ki İsmet Acar gibi hayırsever insanlar var, iyi ki o yıllardır boğaların güreştiği arena ve çevresin de çer çöp toplayan belediye işçileri var, iyi ki çadırları, tuvalatleri ücretsiz yapıp, vatandaşın gönlünü ve takdirini alan Belediye başkanları ve valiler var, iyi ki Orman ve İtfaiye, iyi ki boğa güreşlerini yöneten 26 hakem ve 100 personel var, iyi ki arama kurtarma köpeği ile jandarma teşkilatı var. 


İyi ki esnaf var diyecektim ama diyemiyorum çünkü bir bağrışma ve bir kargaşa olunca arena da güreşler yapılırken jandarmanın müdahale ettiği bir olay oldu. Orada kurulu bir çadır da 8 kişi yemek yemiş ama karşılarına 17 bin liralık hesap çıkınca işte orası karışmış! Jandarma olmasa, Allah göstermesin kan gövdeyi götürecek. Tamam “serbest piyasa” da o kadar da değil yani! Esnafın çektiği sıkıntıları da gördüm, gördüm ama bunlar, “bura da biz varsak…” mantığına saygı duyulacağı anlamına gelmez!


Artvin’e yeni atanan ve ilk ödülünü de Türkiye 7. Boğa Şampiyonası Valilik Kupası sahibi olan Muğla’dan gelen Sarıfırtına adlı boğanın sahibine veren Cengiz Ünsal, Boğa Güreşlerinin Artvin yöresi için ne anlama geldiğini de gözlemlemiş oldu. Artık bundan sonra Belediye ile el ele verip, Artvin Boğacılar Spor Kulübü Derneği başkanı Fatih İspirli ve dernek yöneticisi ve boğa güreşlerini mükemmelce sunan Şakir Kara’nın da tek istekleri olan bu Boğa Güreşlerini Türkiye sınırlarını da aşıp, bir Dünya Şampiyonası haline getirilmesini sağlarlar. 


Kısaca Boğa güreşleri yıllardır sadece her il de kendi araların da yapılırken, Artvin Kafkasör de boğa güreşleri Muğla Boğacılar Dernek Başkanı Ümit Arslan’ın da “Kültürümüzü bölgeler arası taşıyoruz. Gelenek, görenek, örf ve adetlerimizi birbirimize yansıtıyoruz” dediği Türkiye Şampiyonası, neden aynı şekil de Gürcistan, Bosna Hersek, Sırbistan, , Azerbaycan veya belki Ermenistan gibi ülkelerin de katılabileceği bir Dünya Şampiyonasına dönüşmesin? Çok güzel ve hele hele Artvin, Erzurum ya da Ege bölgemizdeki Muğla, Denizli ve Aydın gibi ilerin daha da gelişmesi ve kalkınmasın da etkili bir güç oluşturur. 


Bu kültürün yaşatılmasına katkı sağlayan o ismet acar kafkasör arenasın da reklamlarına yer verilen tüm firmalara, görev ve sorumluluklarının gereğini yapan, Kültür bakanlığı, valilik, belediye, orman, boğaları leblebi, fıstık, üzüm kurusu ile besleyen boğa sahipleri ve sponsorlarına, çadır yerlerini hazırlayan ve katkı sunan herkese içtenlikle teşekkür ediyorum. iyi ki varlar!


Neyse yazıyı fazla uzattığımın farkındayım ama iki gün boyunca orada sıradan bir insan olarak çadır kurup, yayla havasın da tüm güreşleri seyretmek, tabi tribünleri dolaşmak ve insanların boğa güreşi seyrederken ki duygularını jest ve mimiklerin den okumak, o kültürü az da olsa yaşamama vesile oldu.Yirmi yedi yıl önceki kafkasör boğa güreşlerine gitmiştim Hürriyet muhabiri olarak, şimdi kendi sitem de yazmak için gittim. Artık bundan sonra her yıl düzenli olarak bu Kafkasör de olurum diye düşünüyorum. Kalın sağlıcakla.

YORUM EKLE