M. Kemal AYÇİÇEK – 30 Ocak 2017
Hani Mevlânâ Celaleddin, ölüm gününü “Hakk’a vuslat”, “Düğün günü” saymıştır ya, ilk duyduğumda çok yadırgamıştım ama annem de “düğünümüz kalabalıktı oğul” deyince yeniden ölüm üzerinde düşünmeye daldım. Annem, okur yazar değildi, psikiyatri doktoruna dediği gibi, ”Kızım ben yeni yazıdan anlamam, kuran yazısından anlarım” demişti, bunu sonra bize gülerek anlatırken, “Bu yıl hangi yıl, ne zamandayız?” diye soran aynı doktora, “Bizim hesap başka kızım, şimdi galandardayız ama sizin hesabınızı ben bilmem” diye karşılık vermiş.
Akıl sağlığı yerinde mi diye doktora giden Anneme, Psikiyatri doktorunun sorduğu sorulardan biri “Cumhurbaşkanımız kim?”, buna “Erdoğan” demiş de devamını getirirken güya sınıf geçemeyen öğrencilerin ya da iyi not alamadığı için mazeret ifade eden öğrenciler gibi, “Başbakanımız kim?” sorusunda takılmış, “Başbakanda tıkandım, ona cevap veremedim” diye mahcubiyetini anlatıyor bize ama gülüyor tabi. Oysa eşini kaybetmiş biri olarak, “Eşimi toprağa vermişim kızım, kafam karışık, kusura bakma” diye de ilave edişini anlatıyor, diğer sorulara verdiği cevapları aktarırken ama nefes aralıkların da da, “Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne)” “Şüphesiz Biz Allah’tan Geldik ve Şüphesiz Dönüşümüz O’ Nadır.”diyor. O Kur’an’ı Kerim’in diline bizlerden çok daha fazla hakim çünkü!
Annem, Mesnevi bilmez ama Mevlana’nın düğün diye nitelendirdiği ölümü:
“Hz. Mevlânâ’da ölüm; sevgiliye kavuşmak, bir başka deyişle düğün günü anlamına geliyor. Mevlânâ, “herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” der. Böylece herkesin ayrılık olarak anladığı ölümü, Hz. Mevlânâ sevgiliye kavuşmak olarak nitelendirmiş ve öyle kabullenmiştir. Mevlânâ anlayışın da;
“her şeyi yoktan var eden ve tek yaratıcı güç olan Allah (cc), en büyük sevgili olarak kabul edildiği için, ölüm O’na kavuşulan gün olarak algılanmış ve ölüme vuslat, ölüm gecesine de Şeb-i Arûs denmiştir” bunu sanki bilerek, o babamın ölümünü, onun ilahı aşkını iyi bildiğinden “düğünümüz” diye ifade ediyor annem, yani 21 Ocak 2017 babamızın vuslat günü.23 Ocak 2017’de toprağı vuslata aracı yaptığımız gün oldu! O şimdi Anne ve babasıyla, dedeleri ile buluştu diye, onları sevindirdi diye de yokluğuna bahaneler bulup, sabırlı olmaya gayret ediyoruz. Mekanı cennet olsun inşallah!
İstanbul’da Esenler Dörtyol Merkez camii’ndeki mahşeri kalabalık cemaatle kılınan cenaze namazının ardından yola çıkmışlardı. Babamı, baba ocağın da toprağa vermek üzere gelirken annem, “Allah’a dua ettim, gökyüzünde yıldızlarla konuştum, bu kış mevsimin de onun düğününün eksiksiz olmasını murad ettim, hamd olsun, muradım fazlasıyla gerçekleşti, üç gün hava çok güzeldi, düğünümüze gelen insanlar çok güzeldi, şükürler olsun” diyor, sarılıyor bize. Mutlu mu? Tüm okuyuşlarına, tüm dualarına karşı, “Yüreğimde bir düğüm” diyor, yine düğün için! “Çözülmüyor!” O düğüm, ateşin düştüğü yer olmalı işte!
Hacı ve Hoca Babamız, Konya, İstanbul, Bayburt, Rize ve Trabzon’da imam-hatip olarak uzun yıllar görev yaptı, son olarak Trabzon Fatih Merkez cami imam hatibi olarak emekli oldu. Sevgili babamız sırasıyla Trabzon Mesohor(Atayurt), Konya ve İstanbul’daki tahsil ve Bayburt Pamuktaş köyü, Rize Çiftekavak Uzunköy (Rados ispalnoz), Alipaşa, Trabzon Arsin Harmanlı köyü, Trabzon Araklı Ayvadere ve Yiğitözü imam hatip olarak görev yapmış ve Trabzon Fatih Merkez Camii Emekli İmam-Hatibi olarak emekli olmuş ve 83 yaşında da Hakk’a yürümüş(Vefat etmiş)tür.
Muhteşem bir cemaatle, hiç tanımadığımız simalarla, ilk kez gördüğümüz insanlarla toprağa, sahibine teslim ettik babamızı. Güzel ölümlerin sahibine binlerce kez şükürler olsun, bize öyle bir matem yaşattı, hamd olsun! Üzüldük, mateme büründük ama Cenaze Namazlarındaki o cemaatler, üzüntümüzü hafifletti, matemimizi giderdi! Babamız, bir Hasta hane Enfeksiyonu nedeniyle bir gece de aramızdan ayrıldı!
Babamız, kendisi hasta hanelerde yatarken kendi hastalığını başka hastaları görmek, onlara geçmiş olsun ziyaretlerini yapabilmek için bahane eden birisiydi. Hani camilerin çevrelerin de mezarlar vardır ama gelip gidenleri yoktur, bir Fatiha okuyacak kimseleri kalmamıştır hayatta ve soyları tükenmiştir ya, onları bilerek tüm mezarları bile birer hasta ziyaretindeymişçesine kabullenip onlara dualarda bulunmak, ruhları için Fatiha okumak nerede olursa olsun babamın vazgeçilmezleri idi.
Biz ona, tanımadığı hastaları rahatsız eder kaygısıyla çoğu kez karşı çıkmışız güya ama o yine de bir yolunu bulup, Hasta hanelerdeki garip, gurabaları bulmayı çok iyi becerebilen bir insandı. Onun için ‘Tanıdıklık’ Allah’ın yaratmasıyla başlıyordu, dini, dili, rengi, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun insanlar tanışıklardı ve sadece bir selamlaşma kadar basitti. Bunun kuralı, kaidesi, yeri zamanı ve mekanı da önemli değildi. Bir uçak seyahati, belki bir cenaze safı, Hasta hane odası ya da bir balıkçı dükkanı veya düğünler, Dernekler, odalar, mevlitler, toplantılar vs.
Babamız 2 kız 7 erkek 9 çocuk babası olarak Trabzon Fatih Cami Emekli imam – Hatibi Hacı Ali Ayçiçek’in tedavi sürecinde emeği geçen Trabzon Araklı Bayramali Devlet Hastahanesi’nden Başhekim Op.Dr.Osman ŞENER,Başhekim Yardmcısı Dr.Zafer BAYALAN, , Uzman Dr. Serpil Kayaoğlu, Dr.Muhammet DİRLİK, Dr.Ramin İMANOV, Dr.Resmi Hakan ADAŞ, Op.Dr.Abdurrahman BAŞÇI, Dr.Abdullah ERHAN, İstanbul Bayrampaşa Devlet Hastahanesi Başhekimi Op.Dr. A. İbrahim ULUSOY, Başhekim Yardımcısı Dr. Atila Durmuş, Doktorlarından Uz. Dr.İlknur Barlas, Uz.Dr. Çiğdem Başkara, Göğüs Hastalıkları Hemşireleri Hanife ve Emine hemşirelere,İstanbul Haseki Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nden Uzm.Dr. Fuat Şar’a içtenlikle teşekkür ediyoruz.
Ayrıca Babamız Hacı Hoca Ali Ayçiçek’in vefatı (düğünü) nedeniyle Cenaze merasimine İstanbul Esenler ve Trabzon Araklı Yiğitözü Mahallesi’n de bizzat katılma nezaketi gösteren, iştirak eden, telefonla arayarak taziyelerini bildiren, sosyal medya da üzüntüsünü ve bizlere desteğini ifade eden Trabzon Büyük Şehir Belediye Başkanvekili Seyfullah Kınalı, Araklı Belediye Başkanı Recep Çebi, eski Milletvekili İbrahim Çebi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan Kadir Topbaş ve Mezarlıklar Daire Başkanlığı ile diğer yöneticilerine,
Taka Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni kardeşim Yusuf Turgut ve Cevat Ocak’a, Cenaze merasimini canlı yayınlayan AraklıArıhaber’in değerli yöneticilerine, Aydın Kapusuz, Idris Kocapir, Selahattin Osman Pektaş, Tülay Çetin Boz, Süreyya Karaman, Berat Emir, Hayrettin Özyurt, Semih Koz, Şükrü Meci, Abdullah Hasançebi, Mehmet Özbay, Kenan Civelek, Vahit Gümüştaş, Numan Kent, Caner Erol, Cihan Sertkaya, Halil İbrahim Doğan, Selma Kırım Çolak, Zarif Zeyrek, Bülent Şipal, Mustafa Özderya, Zafer Usta, Alifuat Bayramoğlu Alpaslan, Yaşar Karataş, Ali Ürgen Kaptan, Metin Kutlutürk, Sema Eren, Seykan Ongun, Hakkı Soytürk, Hasan Özyurt, Yusuf Ziyauddin Keskinsoy, Azra Dikdere, Hasan Hüseyin Ayan, Abdülkadir Eroğlu, Günay Noyan, Zeliha Akgünlü Ereker, Serpil Yılmaz, Halil Döğer, Ercan Kuru, Gülden Arslan, Muhammet Albayraktar, Hakan Elbustanli, Hakan Çifci, Bilal Yavuzyigitoglu, Tulin Tepe Baki, Fatma Kuru, Ayşe Trak, Recep Yılmaz, Zeki Güler, Deniz Kaya, Yasemin Mehmet Çetin, Ceyhanlı Recep Açıkkar, Nacı Yakupçebioğlu, Bulut Mehmet, Ali Öztürk, Vedat Çelik, Aydoğan Akyıldız, Recep Erkovan, Huriye Kaya, Yaşar Şahin, Ruhi Koca, Yasar Gül, Sunay Aksoy, Haydar Kaygusuz, Vahit Tığlı, Ali Yıldızbaş, Ahmet Polat Hacihasanoğlu, Mehmet Ali Akçay, Bilal Aygün, Muzaffer Uzuner, Mecit Aydınlı, Muhsin Bostancı, Süleyman Altunalan, Engin Derya, Kezban Demirel, Koca Reis, Kamil Akbulut, Suat Atav, Nihal Bozkurt Karagüzel, Mustafa Sari, Muhittin Aysan, Soner Özyurt, Berrin Koldamca Eroğlu, Mahmut Filizfidanoglu, Fatih Yazici, Candan Umut Benzeş, Ali Karataş, Ebru Efe, Faruk Kaim Aksoy, Abdurrahman Tamer, Aysun Aygün, Yusuf Sağlam, Yılmaz Altun, Nejdet Öztürk, Mehmet Yılmaz, Derya Kurnaz, Yener Özad, Hasan Okumus, Osman Aygün, Şamattin Okumuş, Erol Oren, Pelin Bugdayci Dilmen, Muammer İmdat Cebeci, Taner KoZz, Ishak Özdemir, Emine Derya, Sevim Fakiç, Adem Özyurt, Mustafa Güler, Ahmed Pistofoglu, Semra Kuru, Ali Musa Yılmaz, Suna Terzi, Gökhan Dodak, Mürsel Çöl, Emre Ipekci, Hasan Yazici, Osman Aysan, Arif Selmanlar, Mümin Özderya, Murat Güçlü, Ahmet Yiğit, Süleyman Karakaş, Yüksel Çimen, Ethem Hasandayıoğlu, Eren Çakmak, Kemal Ozderya, Ismail Bilge, Emre Gülle, Ruhi Odabaşı, Avan Dudu, Ömer Tolgay, Zeynep Murat Çolak, Altan Kukul, Nureddin Turan, Kenan Okumuş, Yasin Özer, Remzi Ayyıldız, Mehmet Hilesiz, Gül Elif, Halime Okumuş İstanbullu, Kismet Can Gülle, Songul Saka, Funda Özyurt, Zübeyde Özyurt, Songül Tunç,Hatice Karataş, Reyhan Karakolcu Taşkın, Şengül Gerdan, Filiz Celen, Zümral Salamcı, Metin Çakir, Nihat Börcek, Zülfiye Sağlam Uzuner, Filiz Demirtuna, Nurten Yıldırım, Nevzat Ayşe Tiryakioğlu, Sultan Demirelkarakus, Sadettin Bagcicek, Fatih Bağçiçek, Serkan Bağçicek, Orhan Hacıhamzaoğlu, Zeki Altuntaş, Fatih Güneş, Ali Kemal Çakıroğlu, Osman Şahin, Dilek Gezgen, Bayram Guncicek, Ömer Biberoğlu, Ismail Filizfidanoğlu, Süreyya Karaman, Hasan Aygun, Osman Halil, Hamit Soycicek, Güncicek Derya, Recep Guncicek, Cemile Sarımıstafaoğlu, Etem Dalbay, İsmail Osman, Nesrin Candir, Aysel Günçiçek, Remzi Elmas, Yakup Günçiçek, Yusuf Tahiroglu, Adem Çolak, Yusuf Aktaş, Ilyas Aysan, Perihan Akça, Mehmet Karakullukçuoğlu, Şule Eylül Özkurt, Köksal Aygün, Eyup Akgün, Adem Özkurt, Mustafa Aygün, Ömer Biberoğlu, Ayse Bulbuloglu, Ahmet Bayraktar, Haydar Alioğlu, Aysel İsmailoğlu, Salih Ergün, Hakan Balık, Bekir Ersoy, Nihat Kazancı, Asiye Hacihamzaoğlu, Yusuf Gülay, Mehmet Bağçiçek, Salim Seçkin, Ömer Demirel, Ibrahim Şerife Gungor, Muhterem Kurt, Çiğdem Taşmaz, Ali Yasin Ata, Recep Erarslan, Derya Yavuz Gülcan, Kubilay Şentunalı, Mehmet Bülbül, Cuma Nesrin Özkara, İsmail Esen, Hüseyin Rahime Şimşek, Murat Pamukçu, Mustafa Berber, Faruk Yilmaz, Barış Acet, Özlem Uzuner, Çağlar Akın, Hüseyin Sağır, Seçil Özelçi, Ayşenur Güngör Zinetbaş, Alican Kiliç, Zehra Hilal Cetin, Hasan Uzun, Nurullah Polat, Muhsin Çavuşoğlu, Kayhan Sayar, Bekir Sıtkı Baytar, Seray Öksüzoğlu, Ahmet Tulumen, Tuncer Özçelik, Alper Erarslan, Muammer Elipek, Ahmet Meriç, Nafuz Okumuş, Nimet Günaydin Ayarslan, Kemal Aygün, Özgür Codunoğlu, Mehmet Rıza Keskinsoy, SeDa ßayTürk, Onur Filiz Kurnaz, Selahattin Minsolmaz, Fevzi Özyay, Mustafa Uludağ, Nüket Akdağ, Refik Ipek, Elif Çukurova Eren ve isimlerini burada yazamadığımız yüzlerce kardeşimize,
Mensubu olduğumuz HACIHAMZAOĞLU ve AYÇİÇEK sülalemizin değerli üyelerine, İstanbul, Ankara, Tokat Erbaa, Antalya Belek, Rize, Yomra, Samsun ve Bayburt Pamuktaş Köyü’nden gelen anne ve baba dostlarımıza, ve daha yazamadığım yüzlerce insana, geçmişlerine rahmet dileyerek AYÇİÇEK ailesi olarak içtenlikle teşekkür ediyoruz.