M. Kemal AYÇİÇEK – 11 Mart 2013
“Türkiye Türklerindir” evet, yani Türkiye’de başkaları, yani kökeni ne olursa olsun kim yaşarsa yaşasın ama Türkiye, kesinlikle Türklerindir ha deniyor. Eyvallahhh..Türkiye’de yaşayan Rus, Ermeni, Azeri, Abd’li, İngiliz, Fransız her kim varsa, onlar zaten bunu kabul ederler de, kendine “kürdüm ben” diyen insan, ne diye o yabancılar gibi buna saygı duysun ve “evet, doğrudur bu söylem” desin, neden? Yani, gerçekten demediği halde sırf, “Türkler kızmasın” diye, kalbinden demediği halde, rol icabı dese ve senin gönlünü hoş etse ne yazar!
Şimdi şu hani kimilerinin inatla, güya sürece sekte vurmak adına, “imralı süreci” ya da akıllarına ne geliyorsa, güya bu “çözüm süreci”ne saygı duymadığı gibi, böyle süreç, müreç takmayan, tınlamayan ve de zaten onun zihninde adına ne denirse densin zaten bir olumlu sonucu da olmayacağı(!)na iman etmiş insanlar, Türkiye’de Türklerin, haysiyet, gurur, ve kimliklerine duydukları hassasiyeti, şu Almanya’da onca Türk vatandaşı öldürülürken aynı kararlılıkla, aynı duyarlılıkla kaç kez gündeme getirebildiler? Yani Türkiye’de “Türkçülük” yapması kolay, bu Türklüklerini neden bir İsrail saldırısında, neden o Almanya’da hep de ne hikmetse , “yangın”larda yaşamlarını yitiren Türk vatandaşları için ortaya koymuyor lar neden?
Kaçıncı oldu bu Almanya’daki Türklere yönelik saldırılar, kaç insan yaşamını yitirdi şu son birkaç yıl da, Türkiye’de terör bitsin diye denenmeyen yol kalmadı, son olarak bir “çözüm süreci”ne girildi diye, ağızlara alınmayacak ifadelerle mevcut Ak Parti Hükümetini topa tutan MHP, gerçekten de Türk Milliyetçiliği konusun da duyarlı bir siyasi parti ise, şu Almanya’da yaşananlar karşısında Allah aşkına bugüne kadar hangi tepkiyi ne kadar verdi, bir düşünür müsünüz? Var mı aklınıza gelebilecek bir MHP tepkisi? Var mı?
Ne olmuş son olarak Almanya’da bakın;
Ne olmuş son olarak Almanya’da bakın;
“Baden-Württemberg eyaletine bağlı Stuttgart yakınlarındaki Backnang'da çıkan yangın, eski bir deri fabrikası olan, daha sonra konut ve işyerine dönüştürülen binanın ilk katında yaşayan Türkiye kökenli ailenin evinde çıktı. Almanya'da doğup büyüyen, aslen Afyonkarahisarlı olduğu belirtilen Nazlı Özkan (40), çocukları, annesi ve kardeşi yangına uykuda yakalandı.
Annenin yanı sıra, ilk eşinden olan çocuğu Hatice Oruç (17), ikinci eşinden çocukları olan Yılmaz Soykan (14), Abdülkadir Soykan (8), İzzet Soykan (7), Yasin Soykan (6), Ahmet Soykan (3) ile 6 aylık Murat Soykan yaşamını yitirdi. Özkan'ın 8'i ikinci, 4'ü birinci evliliğinden 12 çocuğu olduğu ifade edildi”
Türkler, salt ve sadece Türkiye’de mi “Türk” türler? Bunu hem, “Türkiye Türklerindir” diye logosunun hemen altına yazan gazeteye ve özellikle de “Türk” lük duyarlılığı son günlerde daha da depreşmiş MHP’nin A’sından Z’sine varıncaya kadar ki her kademesindeki görevlilerine soruyorum tabi, buyursun bir tepki koysunlar ortaya ve Almanya’da bir ses getirsinler de orada bari yok yangınmış, yok kundaklamaymış, yok kazaymış, yok daha nelermiş bir anlayalım şöyle açık açık olmaz mı?
Türkiye’de, aynı suyu, aynı havayı, aynı buğdayı yediğimiz insanlarla barış ve kardeşlik içinde yaşayalım diye kırk dereden su getiriliyor, o kırk dereye birden ve komple karşı çıkılıyor ve süreçler bir bir baltalanırken, bunlara “siyaset” deniyor ama Almanya’da habire Türk kanı dökülüyor ama Türkiye’de mangalda kül bırakmayan MHP, nedense sesini çıkarmıyor? Madem “Türk”lük konusunda, kendilerinden başkalarına söz hakkı tanımıyor bu MHP’nin başta Grup Başkanvekilleri tabi, tüm önde gelenleri, göstersin bakalım Almanya’da olan olaylar karşısında “Türk” lüklerini de biz de bir görebilelim, öyle değil mi ama? Sadece Türkiye’de, Türklüğü savunmak gibi bir siyaset mi olur, Türk sadece Türkiye’de olunca mı Türk oluyor onlara göre, nedir başka meziyetleri var mıdır acaba? Yani Türkiye’de “Türkçülük” yapmak, hangi mantığın eseridir, Türkiye’de “Türkçülük” diye bir siyasetin anlamı var mı? Türkçülük, eğer varsa bir üstün ırksal niteliği, Dünya’da bunu yapın da onu görelim, bari bunun bir mantığı olur, yoksa zaten adı Türkiye olan bir ülkede, “Biz Türk partisiyiz” demenin ne anlamı olabilir ki?
Şimdi ovada, bayırda, dağda, taşta, şehirde yankı bulmuş bir “Çözüm süreci” varken, buna hasımane karşi olmayı bir politika kabul eden bir zihniyet, Türkiye gibi Dünya’nın özü sayılabilecek bir konumdayken, bir barış ve kardeşlik memleketi olmasını nasıl hazzetmez, nasıl buna karşı politik argümanlar geliştirir, nasıl bir adım daha ileri gitmesini istemez, nasıl karamsar olabilir, aklı selim insanların bunu anlayabilmesi elbette çok zor.
Oysa, bu ülkenin tüm Dünya ülkeleri arasında parmakla gösterilebilen bir millet olması gerektiğini en önce MHP’nin sahiplenmesi beklenmez mi? Bu ülkenin yurt dışında her hangi bir ülkeden gıptayla bakılıp, örnek alınması gerektiğini öncelikle MHP’nin istemesi gerekmez mi? Yani Türkiye’de terör olmayacak, barış olacak diye bir MHP’linin ödü kopar mı Allah aşkına, bu nasıl milliyetçiliktir böyle?
Türkiye, uygar ülkeler arasındaki yerini gecikmeli de olsa almaya kalktı diye bunu Türkiye’ye çok görmek, nasıl Milliyetçiliktir? Türkiye, 21.yüzyılda bölgesinin ve Dünya’nın sözü dinlenen bir ülkesi oluyor diye feveran etmek nasıl Milliyetçiliktir, ya da Milliyetçilik midir? Milliyetçilik, barışa engel midir?
Milliyetçilik, hep savaş, her zaman savaş, hep silah, her zaman silahla mücadele midir Allah aşkına? Nerde, hangi ülke de var böyle milliyetçilik, hem milliyetçilik hayat boyu kan akmasına seyirci kalmak, kan akıtılmasını sağlamak mıdır? Bu Milliyetçiliğin bu Dünya’da hiç “insan” olmak gibi, bir “insanca yaşamak” gibi bir kaygısı yok mudur Allah aşkına?
Kürtler, bu ülkenin zencileriydi, tıpkı inanan insanları gibi, tıpkı diğer tüm azınlıkları gibi ama artık bu ülke, tüm zenci Türkleri ile, tüm inanan insanlarıyla, tüm azınlıklarıyla artık gerçekten bir “millet” olma arifesindedir. Bugüne kadar, sadece yazılarda kalmış “millet” kavramı, şimdilerde asıl yerini almak üzere, bu “çözüm süreci” denilen evre, tamda bunu sağlamanın adıdır ve artık, Türkiye, tüm kimlikleri ile hem dem olma yolundadır.
Bu sürece, yani “çözüm süreci”ne destek olmak, her türk vatandaşının, ister logosunun yanında “Türkiye Türklerindir” yazan gazeteyi okusun, isterse adı “Aydınlık” olsa da, Aydınlığın tam tersi hava basmalarıyla ünlü bir gazete olsun, ister Yeni şafak, ister yeni akit, ister Zaman, ister vatan, ister yeniçağ, ister se sözcü okusun, ya da isterse Şok gazetesi okusun, her okurun ya da hiçbir gazeteyi okumayıp sadece Gonca Dergisi, Milliyet Kardeş, Mobidik, Tolga Abi, Türkiye Çocuk, Ümit. ChanceGençlik Dergileri, Anadolu Gençlik, Genc, Genç Yaklaşım,Heygirl. Female, ya da GQ Türkiye, veya her ne okuyorsa gençler, kadınlar, kızlar, erkekler, yaşlılar işte onların rahatça kendileri olabileceği bir ülkenin oluşacağı bir evredeyiz, bu bilinçle bu “Çözüm Süreci”ne destek olmaktan başka çaremiz yok, yeter ki gerçekten özgür bir ülke olalım, yeter ki gerçekten demokrasiyi tam anlamıyla bu ülke kazansın, varsın bizim bireysel hesaplarımız hep alt üst olsun, yeter ki bu ülkeye artık barış gelsin, yeter ki artık ne Türk ne de Kürt ne de bir başka annenin kalbinde bir kaygı, gönlünde bir kuşku, gözünde bir yaş olmasın, bu ülke de barış ve huzur olsun, yeter ki şu kısacık yaşamımız da mutluluğumuz, mutsuz günlerimizden az biraz daha fazla olsun yeter. Kalın sağlıcakla.
Bu sürece, yani “çözüm süreci”ne destek olmak, her türk vatandaşının, ister logosunun yanında “Türkiye Türklerindir” yazan gazeteyi okusun, isterse adı “Aydınlık” olsa da, Aydınlığın tam tersi hava basmalarıyla ünlü bir gazete olsun, ister Yeni şafak, ister yeni akit, ister Zaman, ister vatan, ister yeniçağ, ister se sözcü okusun, ya da isterse Şok gazetesi okusun, her okurun ya da hiçbir gazeteyi okumayıp sadece Gonca Dergisi, Milliyet Kardeş, Mobidik, Tolga Abi, Türkiye Çocuk, Ümit. ChanceGençlik Dergileri, Anadolu Gençlik, Genc, Genç Yaklaşım,Heygirl. Female, ya da GQ Türkiye, veya her ne okuyorsa gençler, kadınlar, kızlar, erkekler, yaşlılar işte onların rahatça kendileri olabileceği bir ülkenin oluşacağı bir evredeyiz, bu bilinçle bu “Çözüm Süreci”ne destek olmaktan başka çaremiz yok, yeter ki gerçekten özgür bir ülke olalım, yeter ki gerçekten demokrasiyi tam anlamıyla bu ülke kazansın, varsın bizim bireysel hesaplarımız hep alt üst olsun, yeter ki bu ülkeye artık barış gelsin, yeter ki artık ne Türk ne de Kürt ne de bir başka annenin kalbinde bir kaygı, gönlünde bir kuşku, gözünde bir yaş olmasın, bu ülke de barış ve huzur olsun, yeter ki şu kısacık yaşamımız da mutluluğumuz, mutsuz günlerimizden az biraz daha fazla olsun yeter. Kalın sağlıcakla.