,

Elveda Karam


Yıllar önce ansızın çıkagelmişti. Korkuyordu. Geldiği yer neresi idiyse sanki kaçmış gibiydi. Çocuklar hemen sevmiş ve sahiplenmişti onu. Biz geldiği yeri araştırmış soruşturmuş olsakta bir sonuç alamamıştık. Hasılı, o artık mahallemizin yeni üyesi olmuştu. Çocuklar ona Karam ismini vermişti. 

İsmini öyle tanımış ve benimsemişti ki Karam diye seslenildiğini duyduğu anda hemen fırlar ve şımarıklıklar yapmaya başlardı.

Öyle enerjik, öyle sevimli, öyle sempatikti ki ona kızabilmek mümkün değildi. Öyle ki biraz fazla kızan veya kötü davranan olsa ona hemen küserdi. 

Onu herkes çok severdi. Bazı kişilere sevgisi ve ilgisi biraz daha fazlaydı. Belki de en fazla olanı oğlum Akif'ti. Onunla başka bir bağı vardı sanki. Ne yese mutlaka Karam'la paylaşırdı. Evde ona yemek hazırlar götürürdü. Havalar soğuduğunda acaba üşüyormudur diye söylenirdi. Ona bir kulübe de yapmıştık birlikte.

Benimle de oynamayı çok severdi. Arabamı hemen tanırdı. Uzaktan görür görmez koşar kendini arabanın önüne atardı. Araçtan inip eve gitmek istediğimde ise yere yatar ve onunla bir parti oyun oynamadan beni bırakmazdı. Oyun oynamanın keyfinden sağa sola hızlı hızlı koşturmalar yapardı. Ben de bunu fırsat bilir ve anca eve kaçabilirdim. 

En sevdiği hobisi ayakkabı ısırmaktı. En çok korktuğu ise yüksek sesti. Silah sesi veya havai fişek gibi sesler duyduğunda delirecek gibi olurdu. Kaçar bir kuytuya sığınır, bazen günlerce kendine gelemezdi. Biz onun bu haline çok üzülürdük. Sanki bununla alakalı bir mazisi var gibiydi.

Onunla ne yazlar, ne kışlar, ne baharlar geçirdik. 

Kimi piknik yaptık. Kimi kardan adam yaptık. Kimi bahçe kazdık. Kimi uçurtma uçurttuk. Onsuz bir şey yapabilmek mümkün değildi. Kendisini bir şekilde ortama dahil ettirirdi.

Evin etrafında kuş uçurtmazdı. Yabancı bellediğini bin pişman ettirirdi. Kargocularla, sucularla ve sayaç memurlarıyla yıldızları hiç barışık olmadı.

İşte böyle geçen yılların ardından Karam hastalandı. Ne kadar mücadele verdiysek, kaç veterinere baktırdıysakta çare yok dendi ve Karam bu gün kendisine verilen yaşamı sahibine teslim etti. 

Ardında morali bozuk, ağlamaklı çocuklar ve onlarca hatıra ile...

Çok özleyeceğiz Karam.

YORUM EKLE