,

İlk defa oruç tutmayan birini gördüm!

M. Kemal AYÇİÇEK – 8 Ağustos 2011 
Kocasının kucağında bir bebek var, kadın arkadan geliyor. Adam aracını açıyor, yanına eşi yaklaşıyor, “Bu Ramazan ilk defa oruç tutmayan birini  gördüm” diyor eşine..kadın, bunu ilginç bulmuş, onun için bu “görülmemesi” gereken bir olay ve bu duygusunu eşiyle paylaşıyor. 
Aynı günün akşamı, Televizyonlarda Erzurum’da iftar saatine yakın bir bayan su içmiş, ardından da sigarasını yakmış, Erzurumlu iki kişi bu kadını  uyarmışlar , “söndür sigaranı, millet oruçlu” diye ama kadın da söndürmemiş ve onlarla tartışmaya kalkmış, derken bu kadının üzerine yürümüş bu kişiler, kadın gidip şikayetçi olmuş, polisler bu kişileri almak istemiş ve orada toplanan diğer Erzurumlularda tanıdıkları şahısları polise vermemek için direnmiş, kısa bir arbade olmuş vs..
Ramazan ayında oruçlu olan insanların sabırlı olmaları gereken bir ay. Zaten oruç da tam da bu nefsi kontrol altında tutabilmek için  inanan insanlara Allah’ın sunduğu bir ibadet ama her nasılsa şeytan, güya oruç tutan insanları dilediği gibi yönetebildiğini zaman zaman gösteriyor. Erzurum’da olan da bana göre şeytanın o oruç tutan insanları etkisi altına almış olmasından ibaret bir olay aslında. Sanki oruç’u insanlara “Farz” eden, kendileri imiş gibi oruç kontrolörü oluveriyor kimi insanlar!
Oysa oruç tutarken olur ya yanınızda oruç tutmayan insanların, her ne suretle olursa olsun oruç tutmuyorlarsa da kendilerini oruç tutan insanların yanında güvende hissedebilmelerini onlara sağlamak gerekir. İnsan oruç tutmuyor  diye ona “neden tutmuyorsun?” diye sormak gerekir mi? Bana göre böyle bir sorunun sorulması gerekmez bile. İbadeti başkalarına gösteriş için yapan insanlar, kendi ibadetlerinin de başkaları ile kıyaslayarak yapma gafletine düşebiliyor ne yazık ki, zaten bu “sorgu” ya da , oruç tutmayana “müdahale” de aynı zaafın bir ürünü aslında.
Siz sigara içen bir insan olun ve oruçlu olun, yanınıza birisi gelsin ve sigarasını yaksın, sizde onu seyredin mesela. Sigara içen adam sizin oruçlu olduğunuzu da bilsin ama yine sizin yanınızda sigarasını içsin, bırakın su içsin, bırakın bir şeyler yesin, siz sadece seyredin ama hem onunla da sohbet  edin, o sizin orucunuza saygı göstermiyorsa siz onun oruç tutmayışına saygı gösterin bakın bakalım nasıl bir zevk alıyorsunuz oruç’tan!. Siz, yaptığınız ibadetin kutsiyetini, o menavi doygunluğunu, kendinize olan saygınızın daha da büyüdüğünü o insana güvence olduğunuzda daha iyi görüyorsunuz. Bu bir ibadet ve siz bunu, karşınızda sigara içen ya da orucunu yiyen insanlar için tutmuyorsunuz ki, o size veya orucunuza bir helal getirsin öyle değil mi?
Bir Ramazan günü herkes oruçlu, o zaman amiral gemisi denen gazetede çalışıyorum ve bir Erzurum otobüsüne bindim, yıllar önceydi tabi. O zamanlar otobüslerde sigara içmek yasak değildi. Nasılsa yolcuyum diye bende oruç tutmuyorum ve yaktım bir sigara..Otobüste homurdanmalar oldu..hani yolculukta 90 kilometreyi geçersen seferi sayılıyorsun ya, bizim ki o seferi olmaktan kaynaklanan bir haktı belki ama otobüste orucunu yemeyen  insanlarda vardı. O homurtular onlardan gelmişti ama sadece o kadar, fazla tepki göstermemişlerdi. Seferi olmak  yolcu için bir hak olmasına karşın, benim yaptığım tabiî ki aptallıktı! Sonrasında Bayburt’ta indim ama yemek yemek için bir yer aradık, hiçbir yerde bir şey yenmiyor, zaten yiyen hiç kimse de yok ortalıkta. Bir pastaneye girdim, birkaç pasta alıp, şurada yiyebilir miyiz diye sordum, “olmaz abi” dediler. İzah ettim, yoldan geldiğimizi, görevde olduğumuzu, seferi olduğumuz için oruç tutmadığımızı söyledim, adam baktı, biraz düşündü, “iyide gardaş” dedi, “kimse görmesin, bari gidin şu arka köşede yiyin ” dedi, zorla rıza gösterdi.Biz, yemeğimizi tamamladıktan sonra  Pastahane sahibi kaygısını, “benim burada oruç yiyeni görürlerse, ben burada iş yapamam, millet ne der” diye kaygısını anlattı. Haklıydı.
Evet bir bayan eşine haber verecek kadar “bu Ramazan ilk defa oruç yiyen  birini gördüm” diyebilen bir bölgedeyiz ve biz sadece kendi çevremizden gördüğümüz din bilgisi ile belki oruç tutmayan insanları yadırgayabiliyoruz ama Dünya’nın bin bir türlü hali var.  O kadının “oruç yiyen insan” dedikleri, Trabzon limanından Rusya’ya giden, veya Rusya’dan gelen yolculardı. Yani turistler. Sokakta her görülen sakallının “dede” olmadığı bir devirdeyiz artık . Dünya, artık bir köy oluvermiş, uçaklar, deniz yolları, otobüsler hep insan taşıyorlar ve insanlar çok kısa zamanlarda bir yerden başka yerlere gidebiliyor ve bizlerde o insanlar arasında yaşıyoruz. Dini hassasiyetleri bilen yabancılar var, bilmeyen kendi insanımız da var.  Belki çok yakından tanıdığınız insanların oruç tutmayışı için bir sözünüz olabilir ama tanımadığınız insanların oruç tutup tutmaması, artık öyle çok yadırganacak veya hayret edilecek bir olay gibi görülmemeli. 
Tamam din adamı değilim, fetva da vermiyorum zaten ama oruç tutan bir insan, yanında oruç tutmayan insanlara ikramda bulunduğunda daha fazla sevap kazanır diye biliyorum ve ben oruç tutmayan insanlara, benim yanımda diledikleri gibi yiyip içebileceklerini söylüyorum. Ben de maalesef sigara içen bir insanım ve ama yanımda sigara içilmesinden rahatsız olmuyorum,  aksine bundan mutluluk duyuyorum. Hatta sigaramı, normal günlerdeki gibi yaka cebimde taşıyorum.gözüküyor da, kimileri bunu görüp, belki oruç tutmadığımı da düşünebiliyor, varsın düşünsünler orası beni hiç ilgilendirmiyor zaten. Yanımda sigara içildiğinde veya her hangi bir şey yendiğin de benim tuttuğum orucun daha da kıymetli olduğunu biliyor ve bunun keyfini çıkarıyorum. Keşke  herkes,  bunu başarabilse, tutulan orucun daha büyük bir mutluluk ve ibadet hazzı verdiğini görebilse, keşke. Oruç, nefis terbiyesi değil mi zaten, siz karşınızda ne kadar yense, içilse de buna sabredip, ibadetinize sadık kalırsanız bundan alacağınız sevap, o kadar daha makbül olmuyor mu?  Ee o zaman başkalarının oruç yiyor olması, gerçek müminseniz sizi neden rahatsız etsin ki?  Öyle değil mi ama? Kalın sağlıcakla.
YORUM EKLE