M. Kemal AYÇİÇEK – 23 Ekim 2020
MİT kısa adı ülkemizin Milli İstihbarat Teşkilatı’nın kısaltılmış adı. Neden yıpratılır, neden siyasetçiler, içinden çıkamadıkları sorunları, bu Milli kurumumuzu dillerine alet ederek topu taca atma gayretine girerler? Bunu hiç ama hiçbir zaman anlayamadım.
Televizyonlar da birkaç gündür tartışma konusu olan İyi Parti’deki sözlü sataşmalar, İyi Parti kurucu ve Milletvekili Prof.Dr. Ümit Özdağ’ın CNN Türk’te Ahmet Hakan’la yaptığı Program da ifade ettiği, İyi Parti’nin İstanbul il başkanı Buğra Kavuncu ile ilgili iddiaları ve ardından gelen tartışmalar. Siyaset aslın da en yazmak istemediğim şeylerden biri, tıpkı spor gibi.
Adamlar, yanı futbol takımları oyun için kurulmuşlar belli, bunlar aynı sayıda insanı sahaya sürüyor ve horoz döğüşü başlıyor, her oyun da bir kazanan ve kaybeden ya da oyunun yenemeyeni yani yenişememe olur, bunlar normal sonuçlardır. Kazanan takımın taraftarı buna sevinir, kaybeden takımın taraftarı da ona buna suç isnat eder ve avunur, “gelecek maça” kilitlenir! Böyledir durum, siyasette de durum aynıdır. Tıpkı futbol takımı mantığı gibi, her kurulan siyasi parti, gelişmemiş ülkeler de tıpkı birer futbol kulübü gibidir.
Kimi Fenerbahçe der, kimi Trabzonspor der, kimi de Sivasspor der, yani insanları oylama taktikleridir bunlar. Siyasette de insanları oyalama sanatı hakimdir. Şimdi son güncel siyasi tartışmalara bakıldığın da futbol maçlarından ne farkı var? Ne diyor İyi Partililer, mesela Prof.Dr. Bahadır Erdem, üstelik o partinin Hukuk ve Adalet Politikaları başkanıymış, “Genel başkanımız Meral Akşener, MİT müsteşarına sormuş, ve temiz cevap almış” eee, nasıl olmuş bu? “Efendim, bizim genel başkanımız bir şeyi demişse o doğrudur” da ekliyor.
Aynı program da yer alan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’te ona karşı diyor ki, “MİT, mahalle bakkalı mı ki kibrit isteyene al sana kibrit te versin” haksız mı? Haklı. Bu siyasi partiler, partiler de görev alan tipler, adının önün de isterse ordinaryüs prof. Olsun sorun diil, yani kendini ne kadar darı ambarında en üst düzeyde görürse görsün, söylemlerin de siyaset yapıyorsa zaten yüzde elli, görevinin gereğini yapıyordur. Yani oyalıyordur bunu anlıyoruz. Ya da anlamıyorsak da anlamalıyız, çünkü işi zaten siyaset. Ha siyasetçiler yalancı mı demek istiyorsun diye sorarsanız, bu görecelidir. Yani sizin yetkili ve etkili bir mevki de ya da muhalefet te yer almanızla bağlantılıdır.
MiT, bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı. Doğu Perinçek’in ifadesi ile “mahalle bakkalı mı” ki, telefon da bir de , “hehe yok sorun onda” desin. Bu nasıl siyasettir, bu asıl kandırmacadır, bu nasıl bu ülkenin Milli bir İstihbarat Kurumunu yıpratmak olur? Böyle basit, böyle kurumları yıpratacak sözlerle siyaset yapılır mı? Buna kim, nereden aldığı güçle alet olur ve böyle bir durum yaratma gayreti içine girer?!
İnsanlar, bu televizyonlar da hem de Pandemi sürecin de yani herkesin evlerin de ağırlıklı bulunduğu ve tv seyrettikleri zaman da yapılan tartışmaları izlemiyor mu? İzliyorsa bu siyasetçilerin ayak oyunlarını görmüyorlar mı? Devletin istihbarat kurumunun başına telefon açılıyormuş, ee o telefona verilen cevapta olumluymuş eee ya millet bu yalanı yer mi? Yani tamam Allah, Zekayi herkese aynı seviyede vermemiş te üstün zekâyı sadece siyasetçilere mi vermiş?
Yani siz bu ülke de 98 siyasi partiden birinin lideri olabilirsiniz, düşünsenize doksan sekiz tane siyasi parti liderinin MİT Müsteşarını telefonla arayıp, bilgi aldığına. Bunu sizin aklınız alıyor mu? Sizden her hangi biriniz MİT Başkanı olsanız, size göre bu 98 parti liderinin resmi görevliler hariç, eskiden vardı ya şu Yalova kaymakamından farkı olur mu? Olay bundan ibarettir.
Yok efendim eskiden bakanmış, yok bilmem neymiş, yok şu kadar devlet tecrübesi varmış yok bilmem kadınlığından dolayı pozitif ayrımcılıkta yararlanmış gibi dolambaçlarla Devlet’in Milli İstihbarat Teşkilatı, MİT’i kimsenin cemalan issiyinin dükkanı görmesi normal bir durum değildir. Akıl sağlığı yerin de olan hiçbir devlet tecrübesi olan biri, kalkıp kendi siyasi ikballerine Devletin istihbarat teşkilatını yıpratma hakkı vermez. Herkes, aklını başına alsın ve siyasetini de normal insanlar gibi yapsın! Kalın sağlıcakla..