M. Kemal AYÇİÇEK – 16 Aralık 2013
Önümüzdeki mahalli idareler seçimi, Türkiye’nin bugüne kadar yaptığı tüm seçimlerden farklı olarak, çok büyük bir çekişmeye sahne olacak anlaşılan! Öyle ya bir baksanıza AK Parti’nin başkan adaylarını açıkladığı toplantılara, her bir aday açıklanmadan önce o ilde yapılan yatırımların bir gösterisi, ardından adayların açıklanması. Büyük bir ciddiyetle ve de disiplinle yapılıyor bunlar! Peki ya Muhalefet cephesinde ne var, MHP de AK Parti kadar olmasa da büyük salon toplantıları ile başkan adaylarını açıklıyor ama CHP’de aynı olayı göremiyoruz. İstanbul’da bile Mustafa Sarıgül, CHP’den başkan adayı olduğunu sade bir şekilde açıklayabiliyor!
AK Parti, 11 yıldan beri bu ülkede iktidar. Normalde ülkemizin alışık olduğu durum da bir dönem iktidarın ardından seçmenler tavır değiştirirdi. İktidar partileri “Nasılsa güç bizde” egosuna kapılır, rehavet içinde seçimlere girer ve de kaybederdi. En güzel örnek 1989 yılındaki yerel seçim sonuçlarıdır. O dönemde tek başına iktidar olan Anavatan partisi, yerel anlamda da iktidardı. Anavatan Partisi,1984 Yerel seçimlerini yüzde 43 oy oranı ile 863 belediye başkanlığını kazanmışken, o dönemin Ana Muhalefet partisi SODEP yüzde 25 oy oranı ile 280 Belediye başkanlığı kazanmıştı. Ama 1989 Yerel seçimlerin de yüzde 33 oy oranı ile SHP, 652 belediye başkanlığını kazanırken iktidardaki Anavatan Partisi yüzde 24 oy oranına düşmüş ve 570 Belediye başkanlığı kazanabilmişti. Bu sonuçlar aslında beklenmiyordu ve zaten İktidar da büyük şok yaşamıştı! Gerçi o dönem de DYP faktörü vardı, ANAP ile müthiş bir hesaplaşmayı seçim meydanlarında yürütmüş ve yüzde 23 oy oranı ile de 550 Belediye başkanlığı kazanmıştı.
Şimdi 2014 mahalli seçimlerinin ön hazırlıklarına bakıldığında mesela AK Parti, Anavatan Partisi’nin 1989’daki zaafının aksine hiç de öyle 11 Yıllık İktidar partisi değilmiş gibi elin de ne kadar joker denilebilecek aday varsa ki bunlar arasında çok başarılı bakanlar var, kalkıp sahaya sürüyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’i Gaziantep’e, Adalet bakanı Sadullah Ergin’i Hatay’a, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösteriyor. Bu Bakanlar, Bakanlar Kurulu’nun da başarılı bakanları olarak biliniyor. AK Parti, Genel Başkan Yardımcıları Hüseyin Tanrıverdi’yi Manisa, Menderes Türel’i Antalya’dan başkan adayı yapıyor. Bu isimler ilk akla gelenler, Türkiye geneline bakıldığında hep “Joker” denebilecek güçlü isimlerle AK Parti yerel seçime hazırlanırken, Ana Muhalefet Partisi CHP’de geçmişte sağ partilerde isim yapmış adaylar üzerinde çalışıyor.
CHP ve MHP’ye bakıldığın da AK Parti gibi, Partilerin vitrininde olup, isim yapmış insanlar yerine mesela ANAP’lı Lutfullah Kayalar ve MHP’nin 2009’daki Ankara adayı Mansur Yavaş gibi isimlerle seçimlere girebilecek olmalarının tartışılması bile CHP’nin tabanın da ne kadar karşılık bulur ki? Hem zaten “CHP-MHP ittifakına doğru” derken de CHP’nin mesela Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanlığı için 2009 yerel seçimlerinde MHP’nin başkan adayı olmuş Mansur Yavaş ismine CHP’den de beklenen tepkiler haklı olarak geliyor. CHP’li Sabahat Akkiraz “Zannımca partimizde artık aday olmak için ilk kıstas sağcı olmak. Düne kadar bize küfredenler için oy istediğimiz tabanımız ne der acep?” diye soruyor. Ankara için adı başkan adayları arasında gösterilen Muharrem İnce’de Twitter hesabından “Adaylık önemli değil partimi düşürdükleri duruma üzülüyorum. Partinin adayını danışman twitter'dan açıklıyor! şu anda o tweet yok! Eski partisini CHP'lileşmekle suçlayan bir kişi CHP'den aday olup olmamayı düşünecekmiş! kendisine ısrarlı teklifler varmış! Israrlı teklifler olduğunu yazdığı tweet de yok meydanda! Partimize de, Cumhuriyet'in başkenti Ankara'ya da yazık oluyor. Amaç parti tabanını sağlam tutup diğer partilerin tabanına güven vermek olmalıdır. Kendi partisinden, başka partilerden aday olamayanı aday yapmakla olmaz bu işler! Herkes konuşuyor, CHP Ankara il yöneticileri, ilçe yöneticileri, meclis üyeleri ve kurultay delegeleri de konuşmalı!” diye feveran ediyor!
Şimdi hal böyle olunca insanın aklına ister istemez önümüzdeki mahalli seçimler için nasılsa CHP’nin bile kendi içindeki isimler yerine politik arenada isimleri “sağ” da yükselmiş adaylar cazipse o zaman CHP ve MHP’nin öyle tek tek isimler yerine 2014 mahalli idareler seçimlerine gayrı resmi bir ittifakla girebilecekleri düşünülemez mi? Öyle ya madem AK Parti, joker isimlerle seçime girerken CHP ve MHP’nin böylesi bir iktidar hazırlığının karşısın da tek tek seçimlerden istedikleri sonuçla çıkabileceği düşünülebilir mi? AK Parti de böylesi bir ittifak(!) sezmiş olmalı ki, çok iddialı isimleri, teşbihte hata olmaz babından hani bir deyim vardır ya “Attan inip Eşeğe binmek” gibi, Bakanlıklardan Belediye başkanlıklarına getiriyor. Seçimler elbette bir yarış ama böylesine bir büyük yarış belki her seçim öncesi beklenebilir ama 2014 mahalli idareler seçimleri tüm o eski seçimlerden çok farklı bir yarışa sahne olacak. Bu yarış, şüphesiz Türkiye’nin bugün bulunduğu noktadan çok daha ileriye taşınmasının da yarışıdır. Tüm siyasi partilerin bu gaye için bu yarışta yer alacağına inanıyorum. Her şey Türkiye için se neden olmasın? Kalın sağlıcakla.