M. Kemal AYÇİÇEK – 4 Nisan 2011
Geçen yıl yazmışım,” ÖSYM’ye “neşter” lazım! Başlıklı yazımı..
http://www.karadenizolay.com/yazar/608-mkemal-aycicek-osym39ye-nester-lazim.html” Ağustos ayında..aradan bir yıl geçmeden, Neşter vurulmuş olan bir kurumdan yine “pis” kokular geliverdi, yine YGS sınavında yüzbinlerce öğrencinin umutları ile oynanan bir skandal atılıverdi ortaya..Eğer, ortaya atılan iddiaların yüzde bir bile olsa doğruluk payı varsa, yazık çok yazık yani..ister istemez insan hemen “ah şu yöneticiler” demeden kendini alamıyor.şimdi de YGS’de skandal öyle mi?!
Allah’dan hemen olay üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlattı da kabaran yüreğim, bir nebze de olsa rahatladım. Haberlerde “YGS’de "şifreli kopya" iddialarına ilişkin olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlattı. 1.5 milyon öğrencinin girdiği Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) basına dağıtılan kitapçıkta Temel Matematik testindeki cevap şıklarının şifrelendiği öne sürüldü. Basında yer alan iddialarla ilgili gün içinde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nden (ÖSYM) yalanlama geldi. Akşam saatlerinde ise iddialara ilişkin olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın inceleme başlattığı haberi geldi. "Şifreli Kopya" iddiasıyla ilgili olarak başlatılan soruşturma kapsamında soru kitapçığı ÖSYM’den istenecek. İncelemenin KPSS’deki kopya iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında yapılacağı öğrenildi.” Deniliyor. Bu güzel gelişme ama. Facebook’ta yazışan öğrenciler, haklı olarak isyanlardalar..alın birkaç örnek;
“Mervegül Kınalıygs dende bi pislik yapmayı becerdiniz ya daha nedim bi bu kalmıştı lys de de bir pislik çıkar bu kadar olmaz ya nasıl iştir anlamadım gitti....harbiden ağzım açık kaldı öğrencilere özel kitabcık çok işe yaradı belli.......bu Türkiye de adam gibi bi iş olmaz Türkiye işte!!!!!!!!!!!”“Didem Celik ablacım sen mevzuyu çözmüşsün, evet burası Türkiye ama yukarda Allah var.. Emin ol ki İlahi Adaletin terazisi asla şaşmaz, hayırlısıyla emekler karşılığını bulacak içini ferah tut.. bitanemsin sen benimm :))” “Ömer Ayçiçek didem ablan doğru söylüyor; ortada bir durum varsa onunla uğraşması gerekenler gerekeni yapıyorlar; siz konsantrasyonunuzu bozmadan çalışmanıza bakın:)” öğrenci yakınları birbirlerine moral verme çabasındalar. Onca öğrenciye yazık değil mi?Velev ki ortada hiç tartışılacak bir durum yok, velev ki bir sifreleme hatası yok, yani öğrencilerin sınavlarını olumsuz etkileyecek bir durum yok ortada ama bunun konuşuluyor olması bile, günümüz Türkiye’sine ne kadar yakışıyor? Böyle bir durumu bu ülkeye reva gören sorumlu hangi vicdan sahibi yönetici rahat uyuyabilir? Bir öğrencinin hakkını yemek, veya bir hakkı, hakkı olmayan insanlara “hak” diye bilinçli veya bilinçsizce dağıtmak, yürekleri yaralamaz mı? Bunun bir vicdan muhasebesi olmaz mı? O vicdan hiç sızlamaz mı? yoksa yöneticilikte “vicdan” sumen altımıdır, nedir? Bu ülkede her yıl sınavlar sorgulanır halde olur mu? Böyle bir ülkenin öğrencileri, geleceğe hangi güvenle, hangi kimlikle nasıl umutla bakabilir? Böylesine önemli makam ve mevkilere yöneticiler atarken, “liyakat”tan söz edilir hep ama eğer bir kurumda bir yılda sınavlar hep tartışılır olabiliyorsa demek ki oraya atanan yöneticilerin “liyakat”la bir sorunları var. Ya liyakat tanımında bir farklı anlayış var ya da liyakat adı altında farklı bir uygulama var demektir. Yüzbinlerce öğrencinin alın teri dökerek hazırlandığı sınavları şüpheli hale getiren yöneticilerin aynı makamlarda bırakılması da kabul edilemez. ÖSYM’ye neşter vurulmuş olmasına sevinip, daha adaletli sınavlar bekleyen bu ülke insanlarına her yıl aynı tartışmaları izletmek, sorumluluk sahibi hiçbir makama yakışmaz. ÖSYM Başkanı Prof.Dr. Ali Demir’in “tüm samimiyetimle söylüyorum” gibi savunmaları, inandırıcılıktan uzaktır. Hani bir atasözümüz vardır, “Minareyi çalan kılıfını hazırlar” diye, böylesi bir şifreleme varsa, bu şifrelemenin de Adaletli bir sınavın garantisi olması adınaysa kabul edilebilir Ama bunun da kamuoyunu tatmin edecek güçlükte ifade edilebilmesi ve tüm öğrencilerin şüphe kaygılarını giderecek nitelikte olması gerekir. Bunu da sağlayacak olan Ankara cumhuriyet Başsavcılığının incelemesi ortaya çıkaracaktır diye düşünüyorum. Kalın sağlıcakla.