M.Kemal AYÇİÇEK - 28 Mayıs 2007 Pazartesi
Seçim takviminin başlamasının ardından havalar gibi meydanlarda iyice ısınmaya başladı. Şehirlerde çeşitli partilerin flamalarıyla donanmış otobüslerden anonslar yapılıyor ve vatandaşlar, hem de ücretsiz olarak çevre illerdeki mitinglere davet ediliyor. Miting davetlerinde özellikle sanatçıların isimleri dillendirilerek, miting daveti aslında bir konser daveti ile vatandaşa ulaştırılıyor.
Gaziantep’ten dönerken Otobüsteki termometreye baktım, akşam 20.45 sıralarındaki hava sıcaklığı Adana’da 43 dereceyi gösteriyordu. Gaziantep’te bu yıl ikincisi yapılan II. Irak Uluslararası Fuarı’na (expo gateway to Irak) katıldım. Direk uçuş olmadığından ben de Trabzon-İstanbul-Adana güzergahını, hem de farklı illeri de gözlemleyebileyim diye tercih ettim. Aynı güzergahtan da döndüm. Adana, Hatay, Osmaniye, Gaziantep bizim bölgemize göre elbette çok sıcaktı. CHP’nin Mersin mitingi anonslarını hem İskenderun, hem adana ve hem de Gaziantep’te duydum. Batman’dan gelen otobüslerde yaşları 11’den başlayan çocukların CHP’nin Adana il örgütünden dağıttığı kağıt şapkaları ve parti flamalarıyla konser mitinge katılmak için kilometrelerce yol kat ettiğine tanık oldum.
Seçim takvimiyle meydanların da giderek ısınması doğal tabi ama Toplum Mühendislerinin aksine, sade vatandaşların konser mitinglere pek de rağbet etmediğini gözlemledim. Hem havalimanlarındaki karşılama ve uğurlamalar sırasında ve hem de anons yapan araçları izlerken tabi. Bu kentlerde rast gele tanıştığım insanlarında nabzına baktım. Ne deniyor, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde ne yapacaklarını sordum, aldığım cevaplar, toplumu belli bir disiplin altında sandığa götürme gayretinde olan toplum Mühendislerinin fena halde yanılacaklarını gösteriyordu. Halk suskun, biraz da buruk ve de ne yapacağını bilen bilgelikte ve daha şimdiden kararını vermişlik havasında. Dipçik zoruyla hareket edecek gibi gözükmüyor!
Irak Fuarı’nın yapıldığı Gaziantep Ortadoğu fuar alanı, şehrin biraz dışında olduğundan orada güvenliği sağlayan jandarma, yabancı heyetlerin dikkatini çekmiş ve içerde “acaba asker bir şey mi yapacak!?”, “acaba fuara baskın mı yapılacak ki askerler var, üniformalı” gibi kaygılar taşıyorlardı. Fuar güvenliğinin neden sivil güvenlikçilerce karşılanmadığı tartışılıyordu. Askeri görüntü, pek de demokratik ülke havası vermiyordu Uluslararası bir fuarda kısaca. Fuarın ikinci günündeyse Irak Ticaret Ateşeliği ve Irak Büyükelçiliği standları boşalmıştı.
Fuar alanında Almanya’dan gelmiş bazı şirket yöneticileriyle sohbet ettik, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçiminin neden sarpa sardığını anlayamadıklarını, bunun dışarıdan pek anlaşılacak gibi olmadığını, askeri e-muhtıra yüzünden de bir Türk olarak yurt dışında boyunlarının büküldüğünü, Türkiye’nin Demokratik bir ülke olmadığı gibi bir kaygıya sebep olunduğunu anlatıyorlardı. İnsanlarla sohbet ederken, kimsenin fikrine bakarak elbette karar vermiyorsunuz fuar ortamında, soğuk bir içecek anında karşılaştığınız ve merhabalaştığınız insanların kafalarının içini görerek konuşmuyorsunuz. Avrupa’dan Türkiye’nin daha net görüntü verdiğini anlıyoruz sohbetimizden.
İskenderun’da bir vatandaş, CHP’nin anons aracı geçerken dikkatimi çekiyor, yanına yaklaşıp soruyorum, “ne diyorsun, şenlendi ortalık, ne olacak bundan sonra?” Kafasını sallıyor, sonra da ,” şimdi de 400 kişiyle meclise Ak Parti girecek, bakalım o zaman ne yapacaklar?” diyor. Adana’da konuştuğum bir vatandaşsa, “Büyükşehir, tüm ilçe belediyeleri Ak parti’den, hemen tüm milletvekilleri de Ak parti’den, yeniden paket yapıp göndereceğiz meclise” diyerek konuyu değiştiriyor, Gaziantepli bir tüccar, siyasi gündemin birilerinin yönlendirmesi ile sonuç vermeyeceğinden emin konuşuyor. Osmaniye, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin memleketi ama orada da farklı bir ses çıkmıyor. Anavatan ve DYP’nin güven zaafı yarattığı, ve DP’nin de bu zaafa kurban gideceği görüşü yansıyor.
Verilmiş haklar herkes için eşit uygulanmazsa burada halk, gerçekten hakkı yenmiş kesimle birlikte oluyor. Demokratik, Laik, Sosyal bir Hukuk Devleti’nde olmayacak işler ne yazık ki ülkemizde oluyor ama bu olanlar da herkes tarafından gayet iyi okunuyor. Hani birilerinin “not” etmeleri gibi, vatandaşta son yıllarda neyin niçin ve nasıllarının notu halk tarafından tutuluyor. Zaten o tutulan notlar da 22 Temmuz’da sandıklarda ilgili taraflara iletilecek. Bahane Uluslararası Irak fuarı da olmuş olsa gezmek ve görmek memleketin değişik yerlerindeki havayı teneffüs etmek, özgür ruhun gıdası oluyor. Gezdiğim yörelerin mutfağından hiç söz etmeme gerek yok, o iller hep sanki boğaz üzerine kurulmuş illerimizdi. Kalın sağlıcakla.