M. Kemal AYÇİÇEK – 27 Mayıs 2013
“Geziyorsun, sence kim?” diyen Gazeteci arkadaşıma baktım tuhaf tuhaf, “ne kim?” diye, aynı soruyu tekrarladı, anlamadım, azcık açar gibi yapınca anladım, “Usta galiba” dedim. “Ben de öyle sanıyorum” diye tamamladı. Ama ben, Trabzonspor’da Başkan adaylarının hiç birini tanımıyorum. İstanbul’daki basınla tanışma toplantısı daveti için gelen telefon ve ardından da sadece Billboardlardaki reklamlarından Muharrem Usta’yı, Yomra girişinde asılı afişinden Metin Atasoy ’dan haberim vardı, diğer adayların isimlerini sonradan duydum. Yeni Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nu, önceki kongrede kaybeden başkan adayı olarak tanıyordum, o kadar!
İbrahim Hacıosmanoğlu bin 571 oy ile Trabzonspor’un yeni başkanı olurken listesindeki Ali Kemal Başaran, Yaşar Aşçıoğlu, Sebahattin Çakıroğlu, Murat Türköz, Ali Uzunay, Seyfettin Tayfun Kahyaoğlu, Köksal Güney, Abdi Serdar Üstünsalih, Mehmet Uğur Bozoğlu, Muhammet Kara, Engin Hacısalihoğlu, Onur İncehasan, Mehmet İrfan Çoşkun, Osman İlyas’da Trabzonspor’un yeni yönetimini oluşturdu. Dışarıdan bakıldığında çok çekişmeli bir kongre süreci ile en büyük rakip Muharrem Usta bin 496, ardından Metin Atasoy 723, Hakan Kulaçoğlu 284 ve Emre Aksoy’da 162 oy aldı. Çok Demokratik bir yarış olmuş gibi bir süreç değil mi? Trabzonspor tarihinde böylesine profesyonelce gidilen bir başka kongre olmamıştır! Bu Olağanüstü kongre için ter döken, kaybeden ve kazanan herkese teşekkürler.
Benim gibi sıradan, çok iddialı olmayan Trabzonsporlular elbette listelerdeki isimlere bakar ve bir kanaatin sahibi olurlar. Trabzonspor’da kimler nasıl delege olur, bu kongrelere kim gider, kim oy verir, o oy verecek insanları kim nasıl bulur, nasıl ikna eder, bir yerlerde yemek mi yenir de projeler anlatılır da delegeler üzerinde etkili olunur, tabi bunlar sıradan taraftarların pek de bilmediği, hatta çok da ilgilendiği alanlar değildir. Sıradan Trabzonspor taraftarı, Uzun Sokak’ta ya da Maraş Caddesi’nde, veya Taşbaşı, Faroz, Yenicuma, Boztepe, Erdoğdu, Değirmendere, Bostancı, Kalkınma ya da Pelitli, Söğütlü, Ziganoy ya da tüm ilçelerinde giydiği Trabzonspor formasının nasıl etki bıraktığına bakar! O Bordo- Mavi fomayı, yürüdüğü yollarda terleyerek ne kadar ıslattığı, ne kadar ter katarsa kendisinin o kadar büyük, o kadar gerçek taraftar olduğunun hakkını verdiğine inanır! Kongrelerden anlamaz!
Kupa Maçı öncesi Ankara’ya giderken yoldaki molalarda su gibi birayı içerken, Sözcü Gazetesi’nin manşet ettiği “Şerefe Tayyip” sloganlarını atarak aslında spor taraftarlığı adı altında açıkça siyasi sloganlarla tribünleri de zaman zaman bu amaçları için kullanan taraftarlar, kongre sürecini de o sıradan taraftarlardan daha iyi bilirler! Trabzonspor’da Başkanlık için 5 adayın yarışmış olması, sadece kongreye, “daha fazla demokrasi” görünümü kazandırarak, yapılan kongrenin ne kadar da gerçekten “Halk”a dayandırıldığı mantığının sadece görünen kısmıdır, madalyonun asıl yüzü, kongre salonunun da oturulacak koltuklara gelinceye kadar olan kapalı süreçte gizlidir!
Trabzonspor Kongresi’nde, ülkemizin son yıllardaki kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasal gündemi de hakimdir! Fakat, o hakimiyet, sıradan Trabzonspor taraftarının anlayabileceği sadelikte verilmez, yapılan listelerle oy verecek insanlara hissettirilir! Başkan adaylarının medya önünde çok saygın bir demokratik yarış sergilemesi, elbette Trabzonspor’un Dünya’ya karşı sergilediği ‘medeni’ gösteriden ibarettir! Elbette bu yarışta gerçekten kazanmak için yarış da vardır ama bir de Trabzonspor gibi Dünya takımı olmuş bir simgenin adının büyüklüğü ile ismini yan yana getirme çabası da vardır. Bunlar da olağan şeylerdir.
Yani Trabzonspor’un kongresini, “Çözüm Süreci” nden bağımsız düşünemeyiz. Kazanan listeye bakıldığın da AK Parti politikalarını içine sindiremeyen, hele son ‘Alkol yasası” diye nitelenen ve “Alkol yasağı” algısına sahip olan düzenlemelere duyulan tepkinin de Fenerbahçe ile oynanacak Ziraat Kupası maçı öncesi, Ankara’da Trabzonspor taraftar grubunun üzerlerindeki formaları ile su gibi bira içerken “Şerefe Tayyip” eğlencesine dönüştürdükleri etkinliğinin video olarak sanal aleme servisine varıncaya kadar, MHP, CHP, eski ANAP, DYP izi taşıyan bir ittifakı görürsünüz!
Trabzonspor’a başkan olunca teşekkür konuşması yapan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun "Ama kazanmamızın arkasında çok gizli kahramanlar vardır. Kader arkadaşım İbrahim Usta'ya sonsuz teşekkür ederim. Trabzonspor Başkanı olduk ama padişah gibi oturmayacağız. Bize verilen görev Trabzon sevdalılarına hizmet etmektir. Biz de onların hizmetkarı olarak çalışacağız. Birlikteliği Trabzonspor Başkanı sağlar. Bunu özveriyle yapmak bizim asli görevlerimizdendir. Bu saatten sonra bu güçlü camianın bütün paydaşlarını Trabzonspor etrafında toplamak ne pahasına olursa olsun aslı görevlerimizden biridir. Bundan kimsenin endişesi olmasın” ifadelerinin altını çizmek gerekir.
Trabzonspor’un yeni başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, sözünü söylerken ölçüp, biçen, cümlelerinin içinde gizlisi saklısı olmayan, hani “her doğru her yerde söylenmez” ifadesini pek takmayan, doğru bildiğini de babası da olsa söylemekten çekinmeyen bir yapıdaki insan. Trabzonspor’un sıradan taraftarının yeni başkana olan sempatisi sırf özü-sözü bir oluşundandır. Hacıosmanoğlu’nun ”Göründüğü gibi olan, olduğu gibi görünen” özelliğini de fark eden işin profesyonelleri, onu başkanlığa taşımıştır!
Trabzonspor’un şike sürecinde uğradığı haksızlığa suskun kalmayıp, sıradan taraftarın “Alın terimize saygısızlık yapıldı” algısını iyi dillendiren ve ona sahip çıkan Hacıosmanoğlu, yarıştığı diğer başkan adayları Muharrem usta, Metin Atasoy, Hakan Kulaçoğlu ve Emre Aksoy’ dan daha çok “fanatik” sayılabilecek taraftarlarca tercih edilen başkan adayı olarak görülüyordu! Umarım icraatları ile tüm Trabzonspor taraftarlarının da gönlünü kazanarak, Trabzonspor’u Türkiye ve Dünya futbol arenasında layık olduğu konuma taşır ve tarihe geçer, bu vesile ile Trabzonspor’un Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetimini tebrik ederek, başarılar diliyorum. Kalın sağlıcakla.