M. Kemal AYÇİÇEK – 26 Ocak 2009
Hiç şüphesiz ki Zigana dağı, Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki turizm faaliyet alanlarının hele de kış sporları açısından önde gelen yerlerinden biridir. Ama orada çığ faciasıyla yaşananlar, 10 kişinin yaşamını yitirmesi, yetkililerin bölge turizmine daha profesyonel bakmasının gerektiğini ortaya koyuyor.
Zigana dağı kayak tesisleri, aslında Gümüşhanelilerden çok sahil kesiminin yani özellikle de Trabzon’da oturanların daha çok gittiği bir yerdir. Gümüşhane valiliği’nin Zigana kar festivali kapsamındaki etkinliklere giden ve burada çığ faciasında yaşamını yitiren 10 kişi, benimde kurucuları arasında yer aldığım Trabzon Tenis ve Dağcılık Kulübü’nün üyeleridir. Burada önemli olan şu veya bu kulüp üyeliği değil, anlatmak istediğim şey Zigana dağının müdavimlerinin yoğunlukla Trabzon’dan oluşmasıdır. Yani Zigana dağının çektiği insanlar, genellikle Trabzonlulardır.
Nitekim, çığ faciasının duyulmasının hemen ardından Trabzon valisi Nuri Okutan koşmuştur ziganaya. Gümüşhane valisi Enver Salihoğlu’da olay yerindedir ama sorumluluk, onun sırtındadır. Mülk amiri durumundaki Salihoğlu, yaşanan olayda görüldü ki ,elbette o yöredeki fiziki şartların ne durumda olduğunun ve tehlike arz eden bölgelerin eksiklerinin giderilmesinin sorumluluğunun da sahibidir. Yani, kış sporlarına açılan Zigana dağı’nda çığ bölgelerinin belirlenmesi, işaretlerin konması veya gerekli olabilecek uyarı levhalarının bulundurulmasının sorumluluğu Gümüşhane valiliğindedir. Bir büyük kaza yaşanmıştır ve elbette bundan sonrası için de önlemlerin alınmasını sağlayacaklardır.
Söylemek istediğim bu işin sadece Gümüşhane’ye bırakılmaması gerektiğidir. Zigana dağı her ne kadar Gümüşhane il sınırları için de de olsa Gümüşhane’den çok Trabzonluların kullandığı bir bölgedir. Tıpkı yaylalarda olduğu gibi. O zaman nimetinden yararlanılan bir bölgenin cefasında da bu ile el vermesi gereken yer Trabzondur ve Trabzon valiliğidir. Bu bölgenin cefasında da sefasında da her iki ilin valiliğinin koordineli çalışması gerekir. Hem sadece burada da değil, aynı şey Kaçkar dağları için Rize ve Artvin valiliklerinin müşterek hareket etmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Bu bölge, her ne kadar il sınırları levhalarla belirlenmiş olsa da ortak kullanım alanlarının bölge illerimiz insanlarınca müşterek paylaşılan yerler olduğu için valiliklerimizin Turizm gibi hareketlilik arz eden şenlikler de dahil olmak üzere tüm etkinliklerde aynı duyarlılığı ve hassasiyeti paylaşmalarını zorunluluk haline getirmektedir. Bunu yaylalar konusunda nasıl yapmaya çalışıyorlarsa diğer etkinliklerde de el ele vererek, bölgesel bir kalkınmanın ve gelişmenin öncülüğünü yapmalıdırlar.
Gerçi son Zigana faciasında bu işbirliğini Gümüşhane valisi Enver Salihoğlu’na el vererek Trabzon valisi Nuri okutan yerine getirmiştir ama ben bunun sadece bu tür büyük kazalarda değil,normal zamanlarda yapılması gerektiğini söylüyorum. Zigana’daki çığ faciasına yardıma koşan Erzincan ,Gümüşhane ,Trabzon, Rize, Erzurum Sivil savunma ve dağcılık kulüpleri ve sıradan vatandaşlarımız, bölgede el ele verilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Nitekim, koskoca bir çığ felaketinde yaşamlarını yitirseler de arama ve kurtarma çalışmalarında kısa zaman da sonuç alınmış olması, elbette bu işbirliğinin ve canla başla yapılan çalışmaların sonucudur.
Silah atıldı mı?
Çığ faciasında 17 kişiden 10 kişi yaşamını yitirdi, 7 kişi de sağ kurtuldu. Bir acı ölüm ve dramın yaşandığı Zigana’da silah atılması sonucu “çığ oluştu” yorumları yapılmaktadır. Trabzon valisi Nuri Okutan, bunun “çığ patlaması” sesi olabileceğini söylemesi doğaldır. Ama Zigana dağlarında silah atılması da doğaldır. Çünkü vadiler de silah sesi yankılanması ayrı bir zevktir. Dağlarda bir silah atılınca ona karşılık verilmesi de adettendir. Ama bu silah merakı, genellikle yaz aylarında olur. Bu olayda yürüyüşe çıkanlar tarafından silah atılması değil ama o bölgede silah atılmış olması da evet çığ oluşmasını sağlayabilir! Ama unutulmamalı ki, felaket “geliyorum” demez.
Zigana dağı’nda geçmiş yıllardan kara haber gelirdi, otobüs kazalarından dolayı ama bu sefer kara haber çığ faciasıyla geldi ve sadece Trabzon’u değil Türkiye’yi yasa boğdu. Trabzon Tenis ve Dağcılık kulübü üyeleri 10 kişiyi ebediyete uğurlarken, Allah’dan rahmet ve ailelerine sabırlar diliyoruz. Sağ kalan insanların elinden duadan başkası gelmiyor ne yazık ki. Kalın sağlıcakla.
Not: bu yazım aynı zaman da www.kuzeyhaber.com ve Trabzon’da yayınlanan Hizmet Gazetesi’nde yer almaktadır.