M.Kemal AYÇİÇEK-8 Ekim 2006
www.karadenizolay.com -(Gümüşhane)- Karadeniz Bölgesi, sahil yolunun tamamlanmasından sonra Türkiye’nin alternatif Turizmdeki en önemli bölge haline geliyor. Nitekim, daha bölge insanının bile yeni yeni keşfettiği güzelliklere bir yenisi de Gümüşhane’nin Torul İlçesi’nde eklendi. Küçük bir krater gölü olmasına karşın Limni gölü de artık bölge Turizminden nasibini almayı bekliyor.
Gümüşhane aslında krater gölleri bakımından oldukça zengin bir il olmasına rağmen günümüzde yöre halkı tarafından bile henüz bilinmemektedir. Oysa Gümüşhane’de tam 18 tane krater gölü bulunmaktadır ve bunlardan sadece biridir Limni Gölü. Zigana Köyü yaylalarında Limni ve Kuzu Gölleri, Yağmurdere sınırları içerisinde (Şakir Göl, Kürtün Sarıbaba'da Karagöl, Dörtkonak Yaylasında Aygır Göl, Dipsiz Göl gibi ilimiz sınırları içerisinde irili ufaklı göller mevcuttur. Limni Gölü,Torul ilçesi Zigana Köyü Saronay Yaylasındadır. Göl ve çevresi sahip oldugu doğal güzellikleri, zengin flora ve faunası ile adeta insanları büyülerken klima özelliği havası ile insanlara sağlıklı bir ortam sunar. Göl çevresinde öncül tesisler mevcuttur.
Aslında niyetimiz Zigana dağında et yedikten sonra Kürtün vadisinden Tirebolu’ya inip, oradan Trabzon’a dönmekti .Zigana Tünelini aşıp, dağı tam inmiştik ki yolun hemen solunda bir sarı levha görüp, o levhanın yönlendirdiği Limni Gölü’ne gidelim dedik. Asfalt yoldan çıkıp toprak yola girdik. Biraz gitmiştik ki bir levha, yol ayrımını gösteriyor ama burada her iki tarafa da aynı şey yazıyor. “Limni Gölü” diye..
Hangi yola devam etmemiz gerektiğine karar vermek için durduk, oradan geçen bir vatandaştan yardım aldık. Levhaların birinde 14 kilometre diğerinde ise 7 kilometre yazıyordu. Bize yolu tarif eden arkadaş, 14 kilometrelik yolun düz yol, diğerinin se rampa ve bozuk olduğunu söylediyse de biz kısa olanı seçtik. Zaten diğer yol inşaatı nedeniyle kapalıymış.. Biraz zorlandık ama o bozuk yoldaki manzara, moralimiz düzeltti.Göle ulaşınca, buna değerdi dedik ve çok isabetli seçim yaptığımızı anladık.
Harika bir yer..
Limni Gölü, Milli Park kapsamında Gümüşhane valiliği’nce ihale ile özel sektöre kiralanmış bir işletmeci eliyle şekilleniyor. Küçük bir tesis, Limni ziyaretçilerine “kendin pişir kendin ye” veya Bayburt’lu tabiri ile “sen seen bişur sen seen ye” için mangal ve et temin ediyor. Ayrıca demlikle çay yapılıyor. Oldukça şirin ahşap masalarla çevrili göl kenarında dileyenler çadır da kurabiliyor.Zigana dağı zirvesi 2 bin 180 metre olarak düşünüldüğün de limni gölü’nün bin 700 rakımda oluşu, tam bir yayla havasında piknik imkanını size sunuyor. Üstelik yemyeşil çam ormanı içinde adeta saklı kalmış Limni gölü, kısa zamanda olsa araç gürültüsünden de uzaklıkta sadece kuş sesleri arasında insana dinginlik kazandırıyor. Göl kenarında çocuklar için oyun parkı da düşünülmüş ve kaydırak ve salıncaklarda ortama uygun ahşaptan yapılmış durumda.
Yemeğimizi yedikten sonra artık demlik çay yaptırıp, o güzelliğin keyfini sürmek tüm yorgunluğumuzu gideriyor. İnsan, yeni keşfettiği bir yerde olsa sürekli gitmek ve şehir stresinden kurtuluş için bir sonraki proğramını da burada rahatlıkla yapabiliyor. Sessiz ve sakin bir ortam arayanlar için bulunmaz bir dinlence merkezi Limni gölü, ama elbette ailece kalınabilecek bir tesis henüz yok. Sadece günübirlik dinlenme alanı olarak düşünülebilir. Belki çadır keyfini bilenler için bu istisna olabilir şüphesiz.
Araçlardan Milli park giriş ücreti olarak sadece 5 bin YTL ücret alınıyor ama sakın alınan ücrete takılmayın buna değiyor. Dönüş yolu olarak bize Zigana dağının zirvesine doğru çıkan yolu öneriyorlar. İyi ki de önermişler.. Meğer Zigana zirvesine çıkanlar için Limni’ye gitmek, Gümüşhane veya Torul’dan limni’ye gitmekten çok daha basit ve de rahat oluyor. Dönüş yolu da yeni yapılıyor olmasına rağmen zirveye sadece 4 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Hem sonraki Limni gezimizi zaten buradan yapıyoruz. Sonrasında artık ulaşabildiğimiz gezginleri de Limni’ye yönlendiriyoruz elbette.
Elbette öneriyorum
Limni gölü Milli Parkı işletmecisi, burada konaklama tesisleri yapacaklarını ve daha da cazip hale getirme çabaları olduğunu söylüyor. Ama biz onun söylemine takılmıyoruz ve sadece öncelikle bölge insanımızın Limni gölünü tanıması gerektiğini sonra bu gölün de tanınıp bilindikten sonra belki Uzungöl gibi değil ama yinede el değmemiş doğasından yeterince yararlanma fırsatı bulamayacağımızdan endişe ederim. Çünkü, Limni gölü tanınıp bilinirse artık orada adım atacak yer kalmayabilir diye düşünmeden edemiyorum! Bu göle gitmeye değer mi? Diye soranlara elbette ve ısrarla öneriyorum, hem de her hafta sonu özellikle Ziganasız yapamayanlara!
Levhalar yetersiz ama..
Evet, sanki Zigana dağında bir Limni gölü yokmuş gibi yönlendirici tabelalar yok denecek kadar az..Yöre, Gümüşhane il sınırları içerisinde olmasına karşın tıpkı Yayla’larda olduğu gibi kullanım alanı ve Güzergah kolaylığı Trabzon tarafına daha uygun düşüyor. Onun için de özellikle Trabzon’dan gidenler için yönlendirici levhaların daha belirgin ve dikkat çekici hale getirilmesi, Limni gölü’nün tanınmasında büyük rol oynar diye düşünüyorum.
