,

Berbat Sülo, donarak göçtü bu alemden!

Trabzon’da adını tam olarak bilenler azdır ama kime sorsanız derler ya hani, İşte “Berbat sülo” dendiğinde de hemen akla gelen ve tanınan bir simaydı o

Berbat Sülo, donarak göçtü bu alemden!

 Trabzon’da adını tam olarak bilenler azdır ama kime sorsanız derler ya hani, İşte  “Berbat sülo” dendiğinde de hemen akla gelen ve tanınan bir simaydı o. Hiç kimseye zararı yoktu kendinden başka! Bir giydiğini bir daha giymezdi!

Siz Dünyanın en güzel elbisesini, iskarpinini verseniz bile zaten üzerinde bir giysi varsa bir ikincisini kabullenemezdi, almazdı da. Ayakları çoğunlukla çıplaktı. Dünya malında gözü yoktu. Onu yakından tanıyanlar, onun ne kadar gururlu, dürüst ve aslında kendince de hijyenik olduğunu bilirlerdi. Bakmayın öyle tırnaklarının uzamışlığına, Manikür Pedikür gibi alışkanlıkları yoktu!


Hem zaten heveslilerinden de değil, kendiyle tam barışıktı! O halini görüp ona ‘Şöyle’ bakanlara o kendisi gülerdi. Bu Dünya’nın fazla bir akıl gerektirmediğine kanaat getirmiş olmalıydı ki, bizim “Akıllı” diye bildiğimiz bir çok insandan çok daha akıllıydı ama o bunu, kendince layık insanlara gösterirdi! Sokaklar onun eviydi, uzun yıllar Meydan Parkı’nda bir kulübede kalmıştı ama Meydan parkı çevresiyle düzenlenince işte evinden oluvermişti! Çömlekçi de, Moloz’da, bir bakmışsınız Değirmendere de bir köşe de inzivadadır! İhtiyacı belki bir lokma ekmek ama olmazsa olmazları sigarası ve birasıydı.


Siz ona kağıt para verseniz onu kabul etmezdi, hele öyle 50 ve veya 100 lira gibi paralara alerjisi vardı. O, bir bilemedin iki liraya tav olur, fazlasını almazdı! O Trabzon’un otuz-kırk yıl öncesinin delikanlılarındandı. Yakından tanıyanlar, onu “zamanının çok kalender delikanlılarındandı”  diye anlatıyor. Ve ;“Hem yakışıklı hem üzerine bakımlı, güçlü, kuvvetli, dürüst bir insandı. Sonra ‘Kafayı üşüttü’ dediler, ‘hayata küstü’ dediler, ‘Ailesini terketti’ dediler, ama kimse tam olarak Berbat Sülo’nun hayat hikayesini tam olarak bilmiyor” diyorlar. Berbat Sülo, lakaplı Süleyman Albayrak, gecelemek için sığındığı Trabzon Otogarı’nda soğuktan donmuş halde bulundu.

 Son yıllarda “üşüdüm” derdi, ona verilen kalın giysileri kabullenmezdi. Onun kendine has bir hali vardı, sanki cinleri ile konuşurdu durmadan, birilerine kızardı güya, sonra gülerdi kendi kendine. Ona kimin hangi gözle baktığını iyi anlar, ona saygı gösterenlerin lafını dinlerdi. Son dönemlerde çokça lafını ettiği o soğuklar, aldı canını! Bu alemden göçtü Berbat Sülo, tüm sevenlerinin başı sağolsun! Allah, rahmetini esirgemesin! Murat Menteş'in "Ruhi Mücerret"İn de bir deyimi vardır, "“Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler". sanki berbat sülo gibi nicelerini anlatır!

Hakkında neler yazılıyor;

Lakabı Berbat olan ama bence kalbi çok temiz olan bir insan daha aramızdan ayrıldı allah mekanını cennet etsin...Bu yalan dünyanın tüm nimetlerine küsüp kendinden başkasına zarar vermeden aramızdan ayrılıp gitti berbat sülo elindeki plastik çay bardağını çok özleyeceğiz....(semih koz)

-Aslında rize olup sürekli ailesinden kaçıp trabzonla bütünleşen adam berbat sülo. Başımız sağolsun (Özdoğan Yüksel)

Güncelleme Tarihi: 07 Kasım 2018, 22:30
YORUM EKLE
YORUMLAR
Ali ak
Ali ak - 3 yıl Önce

Bu ayıp trabzona yeter

SIRADAKİ HABER