Necati AYÇİÇEK
Rusya Federasyonu’nun Sochi kentinde 7- 23 Şubat 2014 kış olimpiyat oyunları ve aynı yer de 7-16 Mart 2014 tarihlerinde yapılacak Paralimpik kış oyunları için geri sayım başladı. Sochi’de çok sıkı güvenlik önlemleri alınırken, bu olimpiyatlara Çerkezlerin itirazı var. Sochi kış olimpiyat oyunlarına 80 ülkeden 5 bin 500’ün üzerinde sporcu, paralimpik oyunlar da ise 44 ülkeden bin 350 sporcu yarışacak. Olimpiyatları izlemek için 12 bin gazeteci ve foto muhabiri akredite olurken, olimpiyatları Dünya’da 3 milyar insanın televizyonlardan izlemesi bekleniyor. Çevre örgütlerinin de UNESCO’nun koruması altındaki Kafkasya Biyosfer Rezerv Alanına zarar veren yapılaşmaya itiraz ettiği olimpiyatlar da 25 bin gönüllü görev alacak. Hiçbir masraftan kaçınılmayan olimpiyatlar, şüphesiz ki hem kısa zamanda yapılan tesisler, hem olimpiyatların etkinlik alanı ve hem de göz kamaştıran doğası ile çok konuşulacak.
Sochi’de sıkı güvenlik
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in talimatıyla kentte ve çevresinde sıkı güvenlik önlemleri alındı. Sochi'ye girişlere sınırlama getirilirken, Abhazya sınırı da güvenlik koridoruna alındı. Sochi'nin plaka numarasını taşımayan araçların şehre girişi yasaklandı. Buna göre, Sochi'nin girişinde kurulan güvenlik noktalarında araçlar tek tek kontrol edilirken, diğer şehirlerden gelen ziyaretçiler, araçlarını bırakarak toplu taşıma sistemini kullanmaya yönlendiriliyor. Olimpiyat oyunları süresinde Sochi'de sadece resmi taşıtlar, yerel plakalılar ile önceden izin verilmiş araçlar trafiğe çıkabilecek. Sochi’ye gelen herkesin akreditasyon yaptırmasını öngörülürken, otelde konaklıyorsa otel yönetiminden, kendi imkanlarıyla bir evde, ya da yakınının yanında kalıyor ise kayıt merkezlerinden en geç üç gün içinde geçici oturum belgesi alması sağlanıyor. Sochi'de silah ve her türlü benzer malzeme satışı yasaklandı. Putin'in imzaladığı güvenlik önlemleri 21 Mart’ta kadar devam edecek.
Rusya Gümrükleri uyarısı
Rusya Federal Gümrük Servisi (FTS), bu konuklar için özel olarak bir “sporseverler kılavuzu” yayınladı. Kılavuzda bazı mal türlerinin Rusya sınırından geçirilmesi ile ilgili kurallar anlatılıyor. Uçakla yolculuk yapıyorsanız, ağırlığı 50 kiloyu aşmayan ve toplam bedeli l0 bin avroyu geçmeyen kişisel eşyaları gümrük vergisi ödemeden sınırdan geçirebilirsiniz. Araba ya da trenle yolculuk yapanlar için daha sıkı kurallar getirildi. Yanlarında taşıyacakları eşyaların bedeli, sadece l,5 bin avroyla sınırlandırıldı. Yanında bulundurulabilecek nakit para ve yol çekleri, 10 bin dolarla sınırlandırıldı. Kılavuzda, sigara tiryakileri ve alkol severler için de bilgiler var. 18 yaş üstü yabancı vatandaşlar, vergi ödemeden Rusya’ya en fazla 3 litre alkol ve 200 sigara ya da 50 puro geçirmeye hakkı var. Etkili ve psikotrop maddeleri içeren ilaçları getirenler de dikkatli olmalı. Örneğin av tüfeği gibi silah taşıyanlara yönelik de özel kurallar uygulanıyor. Etkili ilaçlar ve silahın mutlaka beyan edilmesi gerekir. İlaçları Rusya’ya sokabilmek için doktorun raporuna, silah için ise içişleri organlarından ilgili ruhsata ihtiyaç var.
Rusya’dan çıkışlarda uygulanan gümrük kuralları ise; Soçi Olimpiyatları hakkında hatıralık olarak bir tablo veya bronz bir heykelcilik satın aldınız. Bu tür eşyaları sınırdan geçirdiğinizde gümrük görevlileri, satın aldığınız tablo ve heykelciklerin devletin koruması altında bulunan kültür mirası olmadığını doğrulayan belgeyi göstermenizi isteyebilir. Böyle bir belge olarak mağaza fişi gösterilebilir. Fişin yokluğu, gümrükte uzun sürecek incelemelere yol açabilir. Bu nedenle hatıralık eşyaları özel kişilerden almamanız tavsiye edilir. Soyu tükenme tehlikesi olan hayvanlar ve bitkileri Rusya’dan çıkarmak için ilgili makamların müsaadesi gerekir. Siyah havyar hariç gıda maddelerinin götürülmesi sınırlı değil. Havyara gelince bir kişi en fazla 250 gram alabilir. Kırmızı havyar ise makul miktarlarda çıkarılabilir. Rusya Federal Gümrük Servisi, tatsız olayların spor bayramını gölgelememesi için bireylerin tüm gümrük kurallarına uymaya davet ediyor.
Öte yandan Dünya Çerkes Birliği eski başkan yardımcısı ve Adıgey Parlamentosu milletvekili Muhdin Çermit, ““Gerçekçi olalım. Evet bir trajedi ve kan vardı ama dünyada kan dökülmemiş bir toprak yok. O halde Çerkeslerin 19. yüzyıldaki Kafkasya savaşındaki trajedisiyle Soçi Olimpiyatları niçin irtibatlandırılsın ki? Kimse kimsenin kemikleri üzerinde dans etmiyor. Olayları mantıklı değerlendirmeliyiz. Olimpiyatlar insanları birleştiren bir spor oyunudur. Günümüzde bundan daha önemli ne olabilir? Ulusal renkler olimpiyatın kültürel kısmını süsler. Şu an Kuban’da yaşayan tüm halklara saygımız var. Ama bu bölgenin yerli halkının Çerkesler olduğu da tarihi bir gerçek.” diye konuştu.
“2014 Soçi Olimpiyatları, Çerkes Soykırımı’nın 150. yıldönümünde oluyor. Soçi’yi Ruslar için bu denli kutlu bir yılda Kış Olimpiyatları alanı olarak seçmek, Rusya İmparatorluğu’nun Çerkes Halkı’na yaptığı zulmün ve sistematik katliamının daimi merasiminin temsilidir. Soykırım kurbanlarının toplu mezarları üzerine Olimpik Köy inşası, yapılan bu vahşeti fiilen belleklerden silme çabasını sembolize etmektedir! Halen Rusya tarafından tanınmamış, uygar dünyadan ise saklanmakta olan Çerkes Soykırımı, Çerkesya yerli halkının kasten yok edilmesine yönelik bir girişimdi. Soçi’de inşa edilen olimpik stadyumlar ve olimpik köy soykırım sırasında acımasızca katledilen Çerkeslerin toplu mezarları üzerinde yükselmektedir. Ruslar tarafından işgal edildikten sonra adını orada Rus kuvvetlerince akıtılan Çerkes kanından alan “Kızıl Çayır” Krasnaya Polyana, gerçek adıyla Kbaada, 2014 Kış Olimpiyat Oyunları’nın merkezi olarak seçilen bu yer, 21 Mayıs 1864 tarihinde o zamanki tüm Çerkes nüfusunun %50’si, 1.5 milyon erkek, kadın, çocuğun hayatını kaybettiği ve Kafkas-Rus Savaşları sonunda Rusların zaferlerini kutladıkları yerdir. Çerkesya’nın başkenti Soçi, 1 milyondan fazla Çerkes’in sürgün noktasıdır. Bugün kalan nüfusunun yaklaşık %90’ı anavatanından uzakta yaşayan Çerkesler, dünyanın en büyük oransal diasporasına sahip milletidir. Çerkeslerin anavatanlarına dönüş hakkı yoktur. Tüm dünyadaki Çerkesler 2014 Olimpiyatları’nın Soçi’de yapılmasına karşı çıkmaktadır. Bugün hala Çerkesya halkı devasa stadyumlar, altın madalyalar ve Olimpiyat kutlamalardan çok daha önemli olan temel insan onuru, hak ve hürriyetlerinden yoksun bırakılmıştır. Rusya Devleti Başbakan Yardımcısı Dimitri Kozak verdiği demeçte, “Kafkasya’ya hiçbir yatırım yapılmayacağını” kamuoyuna duyurmuştur. Rusya milyarlarca doları, Kuzey Kafkasya’nın altyapısını onarmak ve ekonomisini düzeltmek yerine olimpik stadyum inşa etmek için harcamaktadır. Bunun yerli halka hiçbir ekonomik getirisi olmayacaktır. Olimpiyat öncesi bugün bölgede, protestocular gözaltına alınmakta, sesini çıkarmaktan çekinmeden düşüncelerini savunanlar ortadan kaybolmakta ve bölgede yaşayanlar rızaları alınmadan ve kendilerine verilen cüzi bir tazminatla zorla yerlerinden edilmektedirler. Soçi bölgesi doğal ekosistemi, bir çevre felaketiyle karşı karşıyadır. Soçi müsabakaları, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve koruma altında bulunan “Kafkasya Doğal Rezervleri” için koruyucu kemer niteliğinde bu yerde tesis edilecektir. Kuzey Kafkasya’da yaşayan Çerkesler etnik olarak Ruslarla aynı haklara sahip değildir. Rusya, Olimpiyatlar çerçevesinde yaptığı hiçbir halkla ilişkiler çalışmasında Soçi’nin yerli halkı Çerkeslerin varlığını kabul etmemiştir. Moskova Soçi’nin gerçek tarihi ile ilgili olarak tüm dünya kamuoyunu aldatmaktadır. Rusya Federasyonu sınırları içinde ve Diaspora’da yaşayan Çerkeslerin hiçbiri istedikleri zaman Soçi kentini özgürce ziyaret edememektedirler. Kaldı ki, Olimpiyatlara Soçi’nin yerli halkı Çerkesler hariç herkes davet edilmiştir. Antik tarihi M.Ö. 10,000 yılına kadar dayanan arkeolojik alanlar, tarihsel değerine hiçbir saygı gösterilmeksizin, Olimpik buluşma yeri yaratmak için kasten yok edilmektedir. Amacı barışı ve uluslar arası işbirliğini spor yoluyla yükseltmek olan Olimpiyatların Rusya gibi riyakar bir ülkede yapılması ahlaka aykırıdır. Rusya diğer dünya halklarına yapılan soykırımları tanımasına rağmen, kendisinin Çerkeslere karşı işlediği soykırımı yok saymayı hala sürdürmektedir.”
Çerkesler ya da çerkezler kimdir?
M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren Kafkasya'yı gezip gören ve eserlerinde buradan bahseden Heredot, Hellenikus, F.Arrivan, Strabon, Romalı Pliny gibi antik dönem seyyah ve tariçiler ile Ruslar, Gürcüler, Tatarlar ve Araplar; Kuzey Kafkasya'nın otokton (yerli) hakları için Kas, Kask, Kasog, Kasogi, Sirkas, Kerkes, Kerakes gibi isimler kullanmışlardır . Bu tanımlamalar, zamanla batı söylemi ile Cirkas, Cirkassi, Cirkasyen ve nihayet Arapların kullandığı Şerakise, Çerakise gibi ifadelerinden hareketle “ÇERKES” sözcüğüne dönüşmüş ve literatüre geçmiştir. “Çerkes” kavramı, Kafkasya'da yaşamakta olan haklardan herhangi birisinin doğrudan adı değildir. Orada her halk, kendi tarihi adıyla yaşar ve adıyla bir cumhuriyete sahiptir. Çeçenler Çeçenistan'da, Abhazlar Abhazya'da, Osetler Osetya'da, Adıgeler Adıgey'de, Dağıstanlılar Dağıstan'da yaşar . “Çerkes” ismi, dar anlamda Kuzeybatı Kafkas kökenli Adıge-Abaza-Ubıh gruplarını, en dar anlamda ise sadece Adıge grubuna mensup boyları kapsamaktadır. Osmanlı'dan günümüze kadar olan literatürlerde, göçler ve sürgünler sonucunda Kafkasya'dan gelen tüm göçmenler bir üst kimlik olarak ‘Çerkes' adıyla tanımlanmıştır.