Güneysu Gürgen Deresinde Tepe HES ve Alicik HES ÇED Raporlarının iptali için açılan ve yaklaşık iki yıl süren davalarda, Rize İdare Mahkemesi bölgede geri dönüşü imkansız zararlar oluşabileceği gerekçesiyle projelerin ÇED Raporlarını iptal etti.

       Baro Enerji Elektrik Üretim Dağ. Paz. San ve Tic. A.Ş. tarafından Rize İli, Güneysu İlçesin ‘de    planlanan ve  9 MW gücünde olan Alicik HES’ın ÇED Raporunun gelişi güzel hazırlanması ve tutarsızlıklarla dolu olması, bilir kişi incelemesinde ayrıntılarıyla tespit edilmişti. Oluşturulan inceleme raporunda projenin başta canlı yaşamına,  ekosisteme, yayla turizmine ve bölge ekonomisine çok önemli zararlar verebileceği belirtilmişti. Ayrıca dere yatağına bırakılması taahhüt edilen % 10’ luk can suyunun basta alabalık ve diğer canlı türlerinin yaşaması için yetersiz olduğu, bazı canlı türlerinde aşırı artış bazılarında ise tamamen yok olma tehlikesi olduğu vurgulanmıştı.

      Yine aynı vadide  Rize İpekyolu Enerji Üretim ve Dağıtım A.S. tarafından planlanan ve 13,61 MW kurulu gücündeki Tepe HES ‘in ÇED Raporundaki bir çok maddenin, bölgenin gerçekleriyle uyuşmadığı, hiçbir inceleme yapılmadan masa başında hazırlandığı keşif sırasında ortaya çıkmıştı. Öyle ki firma yetkilisi regülatörlerin girişini dahi inceleme heyetine gösterememişti. Hafriyat döküm alanı ve yapılacak yan yollar tamamen unutulmuştu. Bölgenin heyelan riski taşıması, yapılacak yolların orman tahribatına sebep olması, santral inşaatının yerleşim yerlerine yakın olması, patlatılacak dinamitlerin içme sularını kurutacağı gibi ifadeler inceleme raporlarında yer alan diğer ayrıntılardan bir kaçıydı.

         Yöredeki vatandaşların çoğunluğunun istemediği bu santrallerin iptal edilmesi, bölgenin kaderinin değişmesi anlamına gelmektedir. Başta turizm olmak üzere bir çok alanda yeni yatırımlar yapılacak, Rize’miz için önemli bir değer olan Handüzü Yaylası bir turizm merkezi olacaktır. Her geçen gün bölge göç alacak ve bu vadi boyunca yapılacak balık çiftlikleri ve tesisler vatandaş için bir ekmek kapısı olacaktır.

        Her şeyden önemlisi bölgenin doğal güzelliği korunacak, yıllarca bu dere boyunca yaşayan canlılar hayatına devam edecektir. Kısacası dünya var olalı akan Gürgen Deresi bundan sonra da hep akacaktır.

       Bir İskoç köylüsünün dediği gibi; “ Kralın sofrasındaki kırıntılarla uğraşmak yerine Yüce Allah’ın bize lütfettiği nimetleri görmeliyiz.”