Türkiye Cumhuriyeti'nin 90. yıl dönümü kutlanıyor. Bayram diye ama yıllardır bu ülkede kadınların giysileri hep belli kalıplarla ifade edilegeldi. Kimileri inancı gereği başını örtünce, "tu-ka-ka" ilan edildi. "Bu ülkede Başörtüsü siyasi semboldür" dendi. TBMM'de, seçilmiş başörtülü bir milletvekili (Merve Kavakçı) yemin ettirilmedi. Hatta TBMM Genel Kurulu'ndan "Bu kadına haddini bildirin" denilerek, TBMM'den dışarı atıldı. Güya Cumhuriyet'ti bu ülke de.Törenlerdeki konuşmalarda hep halkın duyguları okşandı ama reelde o halkın giyim ve kuşamına hep laf edildi.İnancından dolayı başını örtüyor diye bu ülkede kızlarımız, üniversitelerde okuyamadılar. "ikna odaları" oluşturularak, başını örten kızlarımıza baskılar yapıldı. üniversite kapılarından nice genç kız, geri çevrildi. Başlarına peruk takmadan tutun, bonelere, kılıklardan kılıklara sokuldular. Oysa onların bir inancı vardı ve o inanç gereği başlarını örtüyorlardı. Olmadı, o başlarını örttükleri yaşmak, yazma, çömber veya başörtüsünün bağlanma şekline bakarak bile "siyasal bir sime" manası çıkardılar! Psikolojik baskılar, tehditlerle başını örten kızlarımızın eğitim ve öğrenimine karşı çıktılar. Oysa başını örten de o örtüye karşı çıkan da bu ülkenin insanlarıydı! Birbirlerini anlamadılar, anladılarsa da yanlış anladılar. Bir türlü birbirlerine ısınamadı, uzlaşamadı, anlaşamadılar! Zorla başörtülerini çekip çıkardılar, dövdüler, sövdüler ve zulmettiler. Bu ülkenin, yani Türkiye Cumhuriyeti'nin insanları, bunu birbirlerine yaptılar. Yıllarca hep tartıştılar, başörtüsünü bir inanç takısı değil, siyasal bir örtülenme diye algıladılar. Bunu böyle algılayanlar, güya Bu ülkeye "Şeriat gelir, gelebilir, gelmesin" kaygıları ile yaptılar.Başı açık kadınlar "medeni" diye saydılar, başını kapayanlara "köylü" muamelesi yaptılar! "Köylü Milletin efendisidir" dediler, duvarlara yazdılar ama okullarda o başı örtülü "köylü kızları" okutmadılar. Bir yığın gerekçe ile buna karşı çıktılar hem de bir yandan da "Okuma- yazma seferberliği" ilan edip, güya köylü kadınları da halk eğitim Merkezleri aracılığı ile okurüyazar yapmaya çalıştılar. Gerçekte okumak isteyen başı örtülü öğrencilere fırsat vermediler ama o kızların annelerini, ninelerini "gelin size diploma vereceğiz" diye de kurslara tabi tuttular. Bu ülke Türkiye ve işte Cumhuriyet'in 90. yıl dönümü kutlanırken, şimdi TBMM'ye başörtüleri ile girecek üç milletvekili için çeşitli provakasyon senaryoları yapıyorlar. Hala evet hala bunu yapıyorlar!Tarihe not düşme adına, Batum'da çekilen bu fotoğrafı, poz veren Batum'un kızlarını ve Batum'un çekimini yapan bir çarşaflı turistin fotoğrafını, "hepsi bir arada olabilir, ne var bunda!?" diye de yayınlıyoruz. Batum'un kızları ve kadınlar diye...Gerek var mı kaygılara veya olmayacak vehimlere, hıh?
Güncelleme Tarihi: 27 Ekim 2018, 23:33Batum'un kızları ve kadınlar!
Bu ülke Türkiye ve işte Cumhuriyet'in 90. yıl dönümü kutlanırken, şimdi TBMM'ye başörtüleri ile girecek üç milletvekili için çeşitli provakasyon senaryoları yapıyorlar. Hala evet hala bunu yapıyorlar!Tarihe not düşme adına, Batum'da
YORUM EKLE
1
Teleferik’ten Batum’a bakış
2
On yavrulu bir anne!
3
Ne bakıyorsun, tanımadın mı?
4
Rus gence bakan Gülsüm Ana'ya ev verdiler
5
“Vesayetler dönemi artık geride kalmıştır”
6
Kervan Yolu’ndan Bayburt’a
7
“Ne O Ne de Bu olmayan” Bir Gençlik
8
Baksı, ödül getirdi
9
Berbat Sülo, donarak göçtü bu alemden!
10
Katar'ın Hücumbot'u Türkiye'den
ANKETTüm Anketler